Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt'ün aracının takip edildiği yönündeki iddiaları üzerine soruşturma başlattı.
Soruşturma, Memur Suçları Soruşturma Bürosu'nda görevli Cumhuriyet Savcısı Vahdet Polatkan tarafından yürütülecek.
CHP İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu da, Osman Paksüt'ün takip edildiği iddialarını dün soru önergesiyle TBMM gündemine taşımıştı.
Kılıçdaroğlu, soru önergesini İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı'na sundu.
Kılıçdaroğlu, Paksüt'ün, "yaklaşık 2 aydır takip ve dinlenmeden şüphelendiği ve benzer ticari araçlarla takip edildiği ve bu araçların birinin plakasını emniyet yetkililerine verdiği, ancak aracın plakasının sahte çıktığı" bilgileri aktardı.
Osman Paksüt'ün kendisini tanıtmasına karşın, görevli polislerin oluşan şüpheyi dağıtmak için aracın içine bakılmasını engellemesinin gerekçesinin ne olduğunu öğrenmek isteyen Kılıçdaroğlu, Atalay'a şu soruları yöneltti:
- Osman Paksüt, 2 ay boyunca aynı tipte araçlarla takip edildiğini ve takip olay yerinde araçlardan birinin plakasını Emniyet yetkililerine ilettiğini belirtilmektedir. Plakası emniyete bildirilen aracının tespitine ilişkin olarak basit bir plaka kontrolü dışında ne gibi incelemeler yapılmıştır?
- Osman Paksüt'ün kullandığı güzergahlar üzerindeki kameralar incelenmiş midir?
- Bir Yüksek Mahkeme yargıcının endişeler taşımasına neden olan olaylar yaşaması, yürütmenin hukuku baskı altına aldığı sonucunu doğurmaz mı?
- Yargıçlar ve diğer kamu görevlilerinin üzerinde yasal olmayan şekilde yapılan dinlemelerle oluşturulan korku ve baskılar, demokrasiyle bağdaşmak mıdır?
- Benzer olayların yaşanmaması için ne gibi önlemlerin alınması düşünülmektedir?
Arıtman da sordu
CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman da, TBMM Başkanlığı'na sunduğu önergesinde, izleme konusunda eğitim alan Paksüt'ün, neden Ankara Emniyet Müdürü Ercüment Yılmaz'ı beklemeden ve yardım almadan olaya kendisinin müdahale ettiğini sordu.
Arıtman, AK Parti'nin kapatılması sürecinde bu tür uygulamalarla Anayasa Mahkemesi üyelerinin baskı altına alınmaya çalışılıp çalışılmadığını sorarak, "Emniyet Genel Müdürlüğü'nün, çok sayıda ve yasal olmayan bir şekilde pek çok kişiyi dinlediği ortaya çıkan olaylarla anlaşılmaktadır. Emniyetin bu yasadışı dinleme olaylarını engellemek için ne gibi önlemler alacaksınız?" dedi.
Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt, bir aracın kendisini takip ettiğinden ve dinlenildiğinden şüphelenmiş, durdurduğu araç polise ait çıkmıştı.
İddiayla ilgili olarak, 14 Mayıs'ta Emniyet Genel Müdürlüğü ve İçişleri Bakanlığı'ndan açıklama gelmiş ve ''Olay yanlış anlaşılmadan kaynaklanmıştır'' denilmişti.
Paksüt, bunun üzerine, "Benimki kuru bir şüphe değil. Yaklaşık iki aydır benzer araçlarla takip ediliyorum" demişti.
Turkiyede iyimser bir tablo olusmaya baslamasi, bazi bazi mekanizmalari harekete gecirdi,tarihte bu hep boyle oldu ,ama bu sefer tarih tekerrur etmeyecek!!!
TÜRKİYE YENİ SUSURLUKLARA GEBE GİBİ ESKİ HÜKÜMETLER GİBİ BU HÜKÜMETTE KENDİ ADINA ÇALIŞAN DEVLETTEN MAAŞ ALAN BİRİMLER KURMUŞ ANLAŞILAN DERİN DEVLET DİYE FERYAD EDEN AK PARTİ CEHHESİNDEN ARTIK BU LAFLARI KENARA İTMİŞ KENDİ DERİN DEVLET OLMUŞ