Arkadaşlar, benim bayılmam geliyor...Kendimi bir tuhaf hissediyorum.
Çünkü, beynim fena halde karışmış durumda.
Hani, Sayın Baykallar falan ‘Annelerimizin başörtüsü tarzı bir örtünmeye sözümüz yok.’ dedilerdi ya.
‘Türban bir siyasi simgedir itirazımız ona’ dedilerdi ya.
Hani, türban takan kızlarımıza ‘Çene altından, annemizin başörtüsü gibi bağlasınlar. O zaman ‘simge’ olarak algılanmaz’ denilerekten bi çözüm bulunduydu ya.
E, pekii... Zaten bu ‘Annelerimizin başörtüsü’ tarzı bir örtünme, üniversitelerde 1984 yılına kadar yok muydu?
Vardı.
Yani, kızlarımız o zamana kadar okullarına, bugün önerilen ‘Annelerimizin başörtüsü’ ile girmiyorlar mıydı?
Giriyorlardı.
Sonradan, zamanın YÖK başkanı İhsan Doğramacı, başörtüsünü yasak edip, ‘Başörtüsü değil ama, isteyen türban taksın.’ çözümünü üretmemiş miydi?
Üretmişti.
Yani, bugün ‘simge’ denilen, ilkel bulunan örtünme biçimi türban, bizzat YÖK’ün bir parlak buluşu olarak hayatımızdaki yerini almamış mıydı?
Almıştı.
Hatta o dönem, okullara girilebilecek ‘Türban’, özel olaraktan Vakko tarafından üretilmemiş miydi?
Üretilmişti.
Hani, kız öğrenciler, başlarına taktıkları şeyin başörtüsü değil de ‘türban’ olduğunu ispatlamak için, Vakko’dan ‘Bu bir türbandır.’ yazısı alıp, okul yöneticilerine göstererek okullarına girmiyorlar mıydı?
Giriyorlardı.
Şimdi, nasıl oluyor da oluyor?.. Ben anlamıyor?
Yani ‘Seksendört’ öncesine mi dönüyoruz?...
Ki, o zaman ‘Annelerimizin başörtüsü’ biçimi yasaklandıydı.
O halde, Sayın Baykallar falan niyçün YÖK’ün ‘modern türban’ına hayır deyip, yasakladığı biçimine ‘evet’ der görünüyor?
Şimdiki niyçün sakıncalı oluyor?...
Ki, 1984’lerde ‘modern’ diye türetildiydi bugünkü türban.
Vallaha anlamıyor ben. Badem bıyıklı herifler okula gidiyor ‘simgeci’ olmuyor, zavallı kızlar ‘simgeci’ oluyor.
Bunlar keriz mi, yoksa öyle mi görünüyorlar?
Ellerinde bayrak, yürüyen korkmuş kadınlar, meclistekilerin, okuyamayan kızlar değil de, okuyan badem bıyıklılar olduğunu görmüyorlar mı?
Benim başım dönüyor babacım.
Birileri bu defa da, ‘Cambaza bak cambaza’ diye bizi türbanla mı korkutuyor yoksa, başka bir alengir çevirirkene?
Arkadaşlaar, benim bayılmam geliyor!
Yeni türban yönetmeliği
Durun. Gerçi mecliste kabul edildi amma, mutabakat olsun kabilinden, ben de bir parlak bir çözüm üreteyim.
Zamanının İhsan Doğramacı’sından zeka olarak neyim eksik?
En az Sayın Baykal kadar da ‘modern’ düşünen bir insanım.
Nasıl olsa herkes bişey üretiyor bu mevzuda. ‘Hasan abi’ niye üretmesin?
Buyurun, aşağıdaki yönetmelik bizzat Hasan Kaçan tarafından hazırlanmıştır. Farzedin ki YÖK başkanıyım.
Yeni Türban Yönetmeliği:
1- Okula girerken, çene altından bağlanacak.
2- Derslerde, ucu enseden dolandırılıp, arkadan bağlanacak.
3- Ders aralarında, koridorlarda ‘Afrika’ usulü kafada toplanıp bağlanacak.
4- Kantinde, eski İstanbul hanımefendileri gibi, Mihrace usulü bağlanacak.
5- Hoca karşısında iken, rahmetli Benazir Butto biçimi kabul edilebilir.
6- Merdivenlerden inerken, Sophia Loren tarzı bağlanacak.
7- Kep törenlerinde, rahibe biçimi bağlanacak. Böylece kep’de kafada rahat duracak.
8- Okul çıkışlarında tekrar çene altından ‘Annelerimizin bağlama biçimi’ne dönülecek.
9- İşte yavrum, eğer bu kuralları yerine getirirsen, çok çeşitli bağlama usulleri, başındaki örtüyü bir ‘simge’ olmaktan çıkartacak ve sayende toplumsal bir mutabakat sağlanacak. Sen de rahat rahat derslerine girip çıkabileceksin. Bak, ne kadar kolaymış dii mi. Vallaha boşuna uğraştırdın şimdiye kadar bizi.
10- Bir de, başı örtülü olmayıp ‘Başı bağlı’ olan öğrencilerimiz var. Hani ‘sözlü’, ‘nişanlı’ gibi. İşte onlar için bir çözüm üretemedim. Bu konu ileride bilahere gündeme getirilecek.
Bütün simgeler kaldırılsın
Madem ki simgelerle başımız bu kadar dertte.
Madem ki simge denilen meret bizi bu kadar uyuz ediyor.
O halde, bugün, ‘siyasi’ olarak bizi rahatsız eden bu mendebur şeyin, yarın başka bir tezahürle karşımıza çıkmayacağı ne malum?
Simgeler tez elden kaldırılsın. Hayatımızda simgelere yer olmasın.
Mesela; Sarı-Lacivert ve Kanarya neyin simgesi?
Fenerbahçenin.
Sarı-Kırmızı ve Aslan neyin simgesi?
Galatasaray’ın
Siyah-Beyaz ve Kartal... Beşiktaş’ın
Bordo-Mavi ve Hamsi... Trabzonspor’un.
Şindiiik... Sarı lacivert giyinmiş biri, onbinlerce Galatasaraylı’nın arasında, bir Ali Sami Yen’de özgür olabilir mi?
Maazallah anında patates ederler adamı.
Ya da tam tersi. Sarı kırmızılı simgelerle bezeli bir vatandaşımız, full tribün Fenerbahçe stadyumunda, Fenerlilerin arasında yaşam belirtisi gösterebilir mi?
Siyah beyazlı bir özgür insan, bir Avni Aker’de, yirmibinlerce Bordo mavi’linin arasında nasıl ama nasıl özgür olabilir?
İlk iş olarak bütün futbol takımlarının rengi kaldırılsın.
Tek renk hakim olsun bütün takımlarımıza.
Hatta sahada müsabaka yapan futbolcular da, kaleciler dahil, hepsi aynı rengi giysin.
Haa, işler biraz karışacak gibi görünüyor. Çünkü hakemler de aynı rengi giymeli.
Ammaaa... İşte o zaman, biz bir futbolcuyu renklerine bakarak değil, yüzüne bakarak tanıyacağız.
Gerçek kişiliğini göreceğiz. Rakip değil bizden biri olacak.
Rakip takım taraftarlarıyla kucaklaşacağız.
Bakın o zaman, tribün teröründen eser kalıyor mu?
Bakın o zaman, nasıl bir kardeşlik rüzgarları esecek.
Bakın o zaman, herkes herkesin sahasında nasıl da özgür dolanacak.
‘Hadi canım senin yediğin de halt mı, tadı tuzu olur mu böyle şeyin?’ demeyin.
Belki tadı tuzu olmaz amma korkmayız artık en azından biribirimizden.
Özgür hissederiz hepimiz ne güzel. Tribünlerde dolaşır dururuz. Mel mel.
kadınları örtmeyi savunan düşünceyi tartışılması lazım aslında su ne yaptı bu ne yaptı değil kadınların çoğu büyük bir kısmı türbanı aile baskısı ile kabullenmiştir ve özgür insanları görmekte ama o özgürlüğe ulaşamayacağınıda bilmektedirler ve tepki olarak diğer kadınlarında bu örtü altına girmelerini istemektedir ben özgür olmam islam bunu emrediyor niye diğer kadınlar özgür olsun yani insanın 3 milyon yıllık dünya hayatında kadının bir sefer kazandığı özgürlüğün yine kaddınlar tarafından yıkılmak istenmesi ne gariptir baş örtüsüyle kadın için istenen denenmiştir ve hala denenmektedir daha 3 ay önce iranda kadına atılacak taşın büyüklüğü tartışılıyordu 5 ay öncede ırakta linç edilen bir kadının hazin sonunu cep telefonu ile çekilen görüntülerden gördük
TEK KELİME İLE BRAVO HASAN BEY.GAYET MANTIKLI BİR YAZI KALEME ALMIŞSINIZ.BU SİZİN TEMENNİNİZ.BENİMDE BİR TEMENNİM OLACAK.ÜLKEYİ YÖNETENLER VE DİĞER MUHALEFET PARTİLERİ,SOKAK ÇOCUKLARI GİBİ BİRBİRLERİYLE KAVGAYI BIRAKIRLARSA VE SİZİN BU GÜNKÜ BU YAZINIZI OKURLARSA ZATEN BAZI SORUNLAR KENDİ KENDİLİĞİNDEN ORTADAN KALKACAKTIR.
Lutfi Bey, siz bizi yine kotulemissiniz, bizi yine hicbir seye layik gormemissiniz. Biz kimiz bu arada, tabii ki Turk milleti. Eee ne olacak, bu Turk milleti hicbir seyi bilmez. Bir ozgurluk verirsin, ceker kopartir degil mi? Peki kime verelim yetkiyi de bizi kontrol etsin, zincire vursun hepimizi. Tamam, en iyisi burokratlar yonetsin bizi. Eee o zaman Saddamin Irakindan ne farkimiz olur. Sozun ozunu Hasan Kacar soylemis. Mel mel gezeriz iste.
sayin hasan kacan beyin yaztiklarinin hebsine katilamiyorum nedenmi 1cisi sporun kardeslik dostluk saglik oldugunu vatandasa anlatabiliriesek neden olmasin bir Fenerbahceli veya Galatasarayli Besiktasli Trabzonlu seyirci meteni sekilte aralarinda seyretmesin Bas örtüsü buna benzer olaydir kiskirtma deyil iyiniyetli yaklasimla neden olmasin burata yöneticilerimize büyük görevler düsüyor yasadigimiz cagta BASTA PARTI YÖNETICILERINE VE BASKANLARINA SIVIL TOPLUM ÖRGÜTLERINE VE MEDYAMIZA BÜYÜK GÖREVLERDÜSÜYOR lütfü arslan yorumcu gibi zihniyetleri atapde etmek cok zor ne olmusda savasirsiniz PKK mi saltirdi DIS GÜCLEMI ÜLKEMIZI ISKAL ETMIS bacilarim bas örtüsü takiyormus diye savasacakmis eger esini dostunu ö.......sin aklindan zorun var herhalte saygilar oflu
ALLAH razı olsun yazar abiden türban ne simge nede siyasigörüşdür şu gerçekki ALLAHU TEALANIN emridir chp kapatılsın lütfen son kullanma tarihi geçti onların saygılarımı sunuyorum kent haber ve çalışanlarına
verdiginiz tarihi bilgi için teşekkür ederiz. Ama herşeyi düz mantıkla çözemessiniz. sosyal hayat matematige dayanmaz.istanbul başkadır anadolu başka.kendine verilecek imtiyazı veya özgürlügü hazmedemeyecek yüzdesi yüksek bir toplumuz. o konusu edilmemesi gereken başörtüsü bu ülkenin başına öyle işler açarki,sıgınacak yerler ararız.yada döner savaşırız.
diğer arkadaşlar gibi bende sayın Hasan Kaçan'ı tebrik etmek istiyorum. Siyasi simge olarak görülen türbanı değişik açıdan görmekte bu galiba... Sayın Baykal'ın yapmak istediği muhalefet olsun diye muhalefet... ben eminimki yakında sayın Baykal'a CHP'lisin, Laiksin de desek bu sefer tutar hayır ben laik değilim der... maksat muhalefet olsun... hadi hayırlısı...