LEFKOŞA- Kuzey Kıbrıs’ta pazar günü yapılacak cumhurbaşkanlığı seçiminin en güçlü adayı olarak kabul edilen Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı ve Başbakan Mehmet Ali Talat, Kıbrıs’ta artık çözümsüzlük politikasının sürdürülemeyeceğini söyledi.

Cumhuriyet gazetesi KKTC temsilcisi Reşat Akar’a yaptığı açıklamada, cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda ’’dünya ile kavgasız, AB ile iyi ilişkiler içinde ve çözüm yanlısı’’ bir çizgide olacağını belirten Talat, Türkiye’ye ters bir politika yürütülemeyeceğini vurgularken ’’Ancak Türkiye istedi diye körü körüne doğru olmayan politikaların peşinden de gidemeyiz. Bazı tehlikeleri görmezse biz de peşinden giderek bataklığa düşemeyiz’’ dedi.

Kıbrıs’ta çözüm konusunda ’’iki bölgeli, iki toplumlu federasyon’’ tezini savunan Talat, hedefini şöyle açıkladı: ’’Annan Planı’nın giriş kısmında belirtilen esasları destekliyorum. Burada siyasi eşitlik vardır. Türkiye’nin, 1960 anlaşmalarından kaynaklanan garantörlük hakkı, iki bölgelilik de vardır. Mülkiyet özgürlüğü konusunda ise 3 ayaklı bir çözüm önerisinden söz edilmektedir. Uluslararası hukuk, insan hakları ve içinde ikamet edenlerin hakları.’’

TC kökenliler kalacak

Talat diğer soruları şöyle yanıtladı:

- KKTC vatandaşı olmuş Türk göçmenlerin durumu ne olacak?

- Annan Planı’na göre onlar buranın vatandaşı olacaklar. 41 bin TC kökenli vatandaşa Kıbrıs’ta kalma hakkı doğuyor. Bunların geri gönderilmesi söz konusu değildir.

- Rum Ulusal Konseyi’nin son toplantısında Annan’ın hakemlik rolü ve ucu kapalı müzakere talebi reddediliyor. Bunu nasıl karşıladınız?

- Papadopulos hükümetinin uzlaşmazlığını biliyoruz. Ancak bu uzlaşmazlık nedeniyle Papadopulos’un giderek yalnızlaştığını da görebiliyoruz. Özellikle AB ülkelerinde çok sert eleştirilerle karşılaşıyor. Bizim politikamız çözümsüzlük üzerine kurulmayacak. Görüşmelerin başlayabilmesi için Rumların Annan Planı üzerinde ne tür değişiklikler istediğini Genel Sekreter’e bildirmesini ve ardından görüşmelerin başlamasını istiyoruz.

’Halk bizi asardı’

- Yunanistan Dışişleri Bakanı Molivyatis ile Türkiye Dışişleri Bakanı Abdullah Gül arasındaki görüşmenin sonuçlarını, özellikle Eskişehir ile Larisa arasında doğrudan telefon hattı kurulmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

- İki ülke arasındaki ilişkilerin geliştiğini görmek beni mutlu ediyor. Molivyatis ile İsviçre’de karşılaşmıştım. Esnek, çözüm yanlısı biri olarak tanıdım. Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkilerin gelişmesinin Kıbrıs’a katkı sağlayacağı inancındayım.

- Cumhurbaşkanlığı seçimlerini, referandum gibi değerlendiriyorsunuz. Hükümet ortağınız Demokrat Parti lideri Serdar Denktaş ise bunun tehlikeli bir tavır olduğunu söyleyerek sizi eleştiriyor. Neden referandum diyorsunuz?

- Halk referandumda yüzde 65 evetle çözüm isteğini ortaya koymuştur. Zaten o referandumda evet çıkmasaydı, yani biz hayır deseydik bu memlekette ihtilal olurdu, halk bizi asardı. Onun için ben çözümü başarabilmek, görüşme masasında güçlü olabilmek için en az referandumdaki kadar oy istiyorum.