Ünlü cerrah neden dönerci oldu?

Cerrah Doktor Osman Seratlı, sağlıksız ve katkılı et döner işletmelerine tepki olarak Ankara kızılay’da üç katlı döner lokantası açtı.

Genel Cerrahi Uzmanı Operatör Doktor Osman Seratlı, kaçak, sağlıksız ve katkılı et döner işletmelerine tepki olarak, Ankara Kızılay İnkılap Sokak’ta 150 kişinin aynı anda yemek yiyebileceği üç kattan oluşan “Özler Döner Kızılay” isminde dönerci dükkanı açtı.

Dr. Seratlı, bir çok meslektaşının özellikle gıda ile ilgili bir işletme açma hayali olduğunu, bunun belki de piyasada hijyene ve kaliteye gerekli önemin verilmemesinden kaynaklandığını, sağlıksız koşulları sürekli eleştirmektense, insanların kaliteli ve katkısız döner yemenin keyfine varabileceği dönerci açmaya karar verdiğini söyledi.

“Kaliteli et ve dönerin içinde ne olduğunu bilirsiniz” diyen Seratlı, et döner sunan işletmelerin pek azında böyle bir hizmetin sunulduğunu, et dönerlere soyu bozulmuş “soya kıyması” katıldığını ifade etti. Seratlı, bir kilo ete soya katılarak 2-3 kat ağırlık kazandırıldığını, basit bir hesapla bunu herkesin anlaması gerektiğine dikkati çekerek şöyle konuştu:

“Etin bize kemikli ve but olarak gelişi şu an için 17,5 lira, fiyatlar sürekli artmaya da devam ediyor. Bu etin kemik, sinir ve yağından ayrılması sonucunda yüzde 20-25 kaybınız mutlaka olur. Dönerin pişirilirken su kaybettiğini göz önünde bulundurursak kayıp pişme sırasında da yüzde 30-35’e varır. Bu oran hızlı veya yavaş kesime göre değişir, döner ne kadar tezgahta kalırsa o kadar kilo kaybeder.
Maalesef bunu bilen bazı uyanık işletmeciler etin ağırlığını arttırıp
maliyeti aşağı çekmek için içine soya, kıyma ya da akla gelmeyecek katkı maddesi
koyuyorlar”

ÜÇ KATI SU EMİYOR

Seratlı, dönerde sıkça kullanılan katkı maddesinin soya kıymasının yağı alınmış soya küspesi olduğu bilgisini verirken, soya küspesinin 25 kilogramlık torbasının fiyatının 1,5 lira olduğunu, etin kullanırken ılık suyla ıslatılması sonucu 1 kilogram soya kıymasının 3 kilogram su emdiğini ve böylece 1 kilogram soyanın kilo fiyatının 50 kuruşa indiğini söyledi.

Seratlı, et ile soya birleştiğinde bu karışımın maliyetinin ete göre nasıl birkaç kat azaldığının anlaşılabileceğini ifade ederek, vatandaşları kalitesiz ve sağlıksız ete karşı uyardı ve “sadece fiyata bakarsanız sağlığınızı birkaç liraya feda etmiş olursunuz” dedi.

Kendilerinin asla böyle bir yola başvurmadığını ifade eden Seratlı, “biz belirli büyüklükteki besi danalarından elde edilen butları, kemik, sinir, yağdan ayırıp yaprak şekline getiriyoruz, ve özel bir marine sosuna tabi tuttuğumuz döneri 24 saat soğuk hava odamızda beklettikten sonra tezgaha takıp öyle servis ediyoruz” dedi.

Seratlı, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın döner, geleneksel sucuk, pastırma ve kavurmanın da dahil olduğu et ürünleri tebliğinde değişikliğe hazırlandığını hatırlatarak şu uyarılarda bulundu:

“Döner halkımızın en çok tercih ettiği besinlerin başında geliyor. Kaliteli 100 gram dönerin sadece et olarak çıplak maliyeti 4,5 lirayken, buna işletme giderleri, ekmeği, garnitür maliyetini de eklerseniz, 3-5 liraya nasıl et döner satılıyor, vatandaşların ve yetkililerin düşünmesi lazım.

Dönerin yarısı et yarısı soya olmaz. Tamamen ve saf et olmalı, ya da kıyma katılıyorsa bile sağlıklı bir kıyma olmalı ama işletme müşterilerine et-kıyma karışık olduğunu bildirmek zorunda olmalı. Ülkemizin simgelerinden biri olan dönerimizin lezzet ve kalitesini korumak ve sağlık için yetkililerimizin gerekli düzenlemeleri kısa sürede yapmalarını bekliyor ve bunun gerçekleşeceğine inanıyoruz.”

Lezzet ve hijyen bir arada olması gerektiğini dile getiren Seratlı, restoranında metal kutu içeceklerin bulaşık makinesinde yıkandıktan sonra içecek dolabına dizildiğini, ayrıca restoranın profesyonel bir firma tarafından periyodik olarak ilaçlandığını belirtti ve “bir işletmeci kendisi huzur içinde yemek yiyemeyeceği bir işletmeyi devam ettirmemelidir” şeklinde konuştu.