Avrupa Birliği Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Günter Verheugen, kriz çözen Brüksel buluşmasından sonra Deutschland Radio’ya yaptığı açıklamada, AB bütçe dönemi dolayısıyla 2013 yılına kadar Türkiye’nin AB’ye alınması konusunda bir plan bulunmadığını, ancak 2013’ten sonrasının düz yol olabileceğini bildirdi.

Verheugen pazar günü parlamentonun TCK’yı büyük çoğunlukla onaylaması konusunda iyimser olduğunu belirterek, yasal çerçeve ve somut dönüşüm arasında ise geniş çelişkiler olduğunu kaydetti, "Reformlar şu anda Türkiye’nin her köşesine ulaşmış değil, aynı zamanda dirençler de var" diye konuştu.

GÖRÜŞMELER 10-15 YIL SÜRER

Türkiye’yle görüşmelerin 10-15 yıl süreceğini, bu süre içinde Avrupa kurallarının alınmasının yeterli olmayacağını, yönetim mekanizmasının bunları pratiğe geçirmesi gerektiğini kaydeden Verheugen, konunun ekonomik boyutuna değindi.

2013’E KADAR TÜRKİYE PLANLARDA YOK

2013 bütçesine kadar olan AB bütçe döneminde Türkiye’ye ilişkin bir kalem bulunmayacağı haberleri çerçevesinde Verheugen, "2013 yılına kadar Türkiye için bir şey planlanmadı, sadece ondan sonraki yol düz olabilir" dedi.

Türkiye’nin girişinin AB’yi nasıl değiştireceğine ilişkin görüşlerin şimdiden bulunduğunu da söyleyen Günter Verheugen, AB Komisyonu’nun tüm sektörlerde Türkiye’nin AB’ye girişinin sonuçlarına ilişkin ek bir çalışma yaptığını bildirdi.

TCK YÜZYILIN İŞİ

Günter Verheugen, kriz çözen Brüksel buluşması sonrasında Deutschland Radio’da bir programa telefonla katılıp soruları yanıtladı. Türkiye’nin katılım müzakerelerinin başlatılmasına yönelik istemini savunan Verheugen, "Türk Ceza Yasası yüzyılın işi" dedi.

Reformların tek başına yeterli olmadığını, bazı eksik bileşenler bulunduğunu kaydeden Günter Verheugen, Türkiye’nin "büyük bir reform sonucu hazır noktaya geldiğini" belirtti. Verheugen, "Bu reformların toplamı şimdiden çok etkileyici bir resim ortaya koymaktadır. Türkiye gerçekten son yıllarda Avrupa ile uyumlu hale gelirken büyük değişiklikler yaptı" dedi.

Verheugen pazar günü parlamentonun TCK’yı büyük çoğunlukla onaylaması konusunda iyimser olduğunu belirterek, yasal çerçeve ve somut dönüşüm arasında ise geniş çelişkiler olduğunu kaydetti, "Reformlar şu anda Türkiye’nin her köşesine ulaşmış değil, aynı zamanda dirençler de var" diye konuştu. Büyük çaplı reformların birkaç yıl içinde her yere ulaşacağını belirten Günter Verheugen, "Şimdi biz bu reformların hayata geçirilip geçirilmediğini yargılamalıyız" dedi.

BORREL: AB HIRİSTİYAN KULÜBÜ DEĞİL

Avrupa Parlamentosu Başkanı Josep Borrell, AB’nin “Hıristiyan kulübü olarak görülemeyeceğini” söyledi.

Bir İspanyol radyosuna demeç veren Borrell, “AB Hıristiyan kulübü olarak değerlendirilmemeli, Türkiye’nin AB üyeliği sorununa da dini terimlerle yaklaşmaktan kaçınmalı” dedi.

Cadena Ser radyosunda konuşan Sosyalist Borrell, Türkiye’nin AB’ye katılımının, “Doğu’yla Batı’nın birarada yaşayabileceğini gösterme fırsatı sunacağını” belirtti.

“Avrupa’da 14 milyon, dünyada 1 milyar Müslüman var” diyen Borrell, “Avrupa Hıristiyan kulübü olmamalı. Avrupa’nın en büyük sorunu, İslam dünyasından komşularıyla ilişkileri...” dedi.