Yeni Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Facebook, Twitter gibi sosyal paylaşım ağlarını zehirli aygıtlar olarak değerlendirdi.
Geçen ay Diyanet İşleri Başkanlığı koltuğunu Ali Bardakoğlu’ndan devralan Mehmet Görmez, önümüzdeki döneme ilişkin Diyanet İşleri Başkanlığı’nın izleyeceği politikalar hakkındaki ilk mesajlarını Diyanet Dergisi’nden verdi. Görmez’in mesajları şöyle:
MİNBERE SIKIŞMAK
Din hizmeti görevini sadece mihrap, minber ve kürsüyle sınırlandırmak bir yanılsamadır. Çünkü din, kişinin varlığını anlamlandıran ve ona hayata ve ölüme dair nihai anlam haritası sunan en doğru ve en yetkin kılavuzdur. Din, doğumundan ölümüne kadar insan hayatının her evresinde zorunlu olarak vardır.
SİYASETÜSTÜ
Cumhuriyet’le yaşıt olan Diyanet İşleri Başkanlığı, yerleşik geleneği, kurumsal devamlılığı, gündelik politikaların dışında kalan siyasetüstü duruşu ve herkesi kuşatan hizmet anlayışıyla daima milletimizin teveccüh ve takdirini kazanmıştır. Bu yöndeki ilkesel kararlılığı bundan böyle de devam edecektir.
SOSYAL SİTELER
Bugün her zamankinden daha fazla şefkat ve merhamete muhtaç bir dünyada yaşıyoruz. Daha çok maddi refah, daha ölümcül silahlar, daha çok gürültü, aşırı bilgi kirliliği; başta aile olmak üzere çocuk, kadın, gençlik ve toplumun diğer kesimlerini tahrip eden zehirli aygıtlar, ahlaki değerleri çürüten etkili ağlar ve acımasız menfaat savaşları günümüz insanını birbirine düşman ediyor, güçsüzleştiriyor ve yalnızlaştırıyor.
‘DÖVME HARAMDIR’
Gelenekler konusunu işleyen Diyanet Dergisi’nde Bursa Merkez Vaizi Selim Arık’ın yazısında ise son dönemde gençler arasında hızla yayılan dövme modasıyla ilgili değerlendirmeler yer alıyor. Cahiliye devrindeki kadınların vücutlarına iğne ile yaptırdığı dövme âdetini Peygamber’in yasakladığı belirtilirken “İnsanın vücudunu süs ve gösteriş olarak dağlaması haramdır. Nitekim bir başka hadiste ‘Güzellik için dövme yaptıran ve Allah’ın yarattığı güzelliği değiştirmeye kalkan kadınları Allah rahmetinden uzaklaştırsın’ buyurulmaktadır” deniliyor.(
sayın din adamının dediklerine kısmen katılıyorum zira facebook tivister pek çok gericinin yuvalandığı insanları din duygularını zehirleyen sayfalarla dolu hatta bazı mail guruları oluşturuyorlar tanıdık tanımadık milyonlarca kişiye din adına saçmalıkları pompalıyorlar
Din deyince herkes herşeyi bir kenara bırakıyor.Herşeyin fazlası zararlıdır.Herşey silah olarak kullanılabilir.Ama bu internete gelene kadar o kadar fazla şey var ki başta gençler olmak üzere tüm insanların korunması gerektiği.Tüm tarih boyunca laf cambazlığı yaparak,insanların öte dünya korkularını kullanıp insanlarını sadece birbirlerinden değil kendisinden de uzaklaştıran sadece din adamlarıdır.Haçlı seferlerini başlatanlar,insanları direklerde yakanlar, filozofların(Nesimi,Hallac ı Mansur) derilerini yüzdürenler hep din adamlarıdır.
Adam kötü bir şey dememişki kötüye kullanma yolunu şaşıracak şekilde zarar görecek zarar verecek şekilde diye herkesin fecide var twitiride internetede bakıyordur fikri bozuksa bu sayfaları kullanan hocada gelse bir şey yapamaz alimde gelse o ipinikırmıştır.
ADAMIN SÖYLEDİĞİ İŞİMİZE GELMEYİNCE NE YAZIK Kİ ÖRÜMCEK KAFALI OLUYOR.
adamın doğru demiş diyor bazı arkadaşlar sorsan beyefendilere face de vardır tweter da vardır.İşinize gelince imam doğru der aynı haltı sende yiyon dinen sakıncalıysa
islami evlilik siteleri.hoca nikahı 4 hanım almak helal ve serbesttir.
evet bu adam din adamı ..bu dini bakımdan doğruluğunu veya yanlışlığını söyler..evet bu siteler bıçak gibidir..kullanmasını bilmessen zararlıdır. ..kullananlarınyarısıda bu amaçlaskullanıyor..esas örümcek beyinli bunların faydasını zararını görmeyenlerdir....
Örümcek beyinli adamların devletten maaş alması haram.
dünya öküzün boynuzlarının üzerinde durur ve öküzün sırtına sinek konunca kuyruğunu sallayıp sineği kovar ama bu arada başı sallandığı için deprem olur.Televizyon seyretmek günahtır hele diziler zinhar ha çok günahdır,radyo dinlemede günahdır,insan resmi yapmakda.
işine gelmeyenler nasıl kendini belli ediyorlar yok örümcek kafalı takunyacı dinime söven müslüman olmasa bariiiiiiiii