Teknoloji dedik, bağrımıza bastık. Hem de ne basmak! Türkiye’de cep abonesi sayısı nüfusla eşit, yaş sınırı 12 ve altına düşmüş durumda. Gençler ve çocuklar üstlerinde başlarında telefonu taşıyor, ucuz tarifeye geçip saatlerce konuşuyor, chatleşiyor, sosyal paylaşım sitelerinde her yaptıklarını güncelliyor.
Arkadaşım en yakın eczaneyi, taksi durağını, film matinelerini, beklediği uçağın inip inmediğini bile telefonuna yüklediği aplikasyonlardan takip ediyor. Hem de 3G hızında! Tamam hayatı kolaylaştırıyor ama zararlarını merak etmiyor musunuz? Prof. Dr. Selim Şeker’in Hayy Kitap’tan çıkan, “Cep Tehlikesi” kitabında hepsi biir bir anlatılıyor. Beni etkileyen kısımları sizinle paylaşıyorum. “Türk’ün aklı sonradan gelir” diye güzel bir deyiş vardır. Vallahi bu konuda aklımızı bir an önce başımıza almamız en iyisi, çünkü beyin hücrelerimiz yavaş yavaş öldüğü için hiçbirimizde akıl fikir kalmayacak. Benden söylemesi, sizden okuması...
İngiltere Radyolojik Koruma Kurulu: “Cep telefonları küçük çocuklarda tümör riski yaratıyor. Sekiz yaşından küçük çocuklar kesinlikle kullanmamalıdır.”
Dünyaca ünlü beyin cerrahı Dr. Vini Gautam Krurana: “Önümüzdeki 10-15 yılda bu cihaz nedeniyle ölümler artacak ve şirketler zararı kabul etmek zorunda kalacak.”
Finlandiya Radyoaktif Işınlara Karşı Koruma Merkezi: “Çocukların baş kemikleri daha ince, dış kulakları daha yumuşak olduğu için cep telefonunu kulaklarına tutarak konuşan çocuklar, yetişkinlere göre iki kat radyasyona maruz kalıyor. Beyin gelişimi 20 yaşına kadar devam ettiği için çocuklar kullanmamalıdır.”
Oxford Üniversitesi’nden Sir William Stewart: “Araştırmalarımız, 2 dakikalık bir cep telefonu konuşmasının bile 5-10 yaşındaki çocuğun beyin aktivitelerinde değişime yol açtığını gösteriyor. Torunlarıma asla kullandırtmam.”
Çocukların vücutları elektromanyetik dalga boylarıyla uyumlu olduğu için daha çok radyasyon yutarlar. Bu onların sinir, bağışıklık ve biyolojik sistemlerinin gelişimine zarar verir.
Cep telefonu güvenlik standartları, radyasyonun hem ısısal hem de uzun vadeli etkilerini dikkate almıyor. Acilen biyolojik temelli yeni standartlar gerek. Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalarda beyin tümörü riskinde ve DNA bozulması sonucu kanser riskinde artış gözlenmiştir.
6 bilim insanının hazırladığı dünyanın cep telefonu ile ilgili yapılmış en kapsamlı araştırması Bioinitiative raporuna göre evdeki cihazların yaydığı düşük miktarlı radyasyonun çocuk kanserini (lösemi) yüzde 25 artırdığı saptanmış. Dünya Sağlık Örgütü de bu bağlantıyı kabul etmiştir.
3G teknolojisi ile telefon kullanımımız artacak, daha fazla ve daha zararlı bir radyasyona maruz kalacağız. Hollandalı aktivistler 3G baz istasyonlarının kaldırılması için harekete geçti bile.
Peki ne yapmalı?
Tamam bu devirde cep telefonunu hayatımızdan çıkaramayız. Ama şunları yapabiliriz.
Telefon başucunuzda veya yastığın altında asla uyumayın.
Hamileyseniz acil durumlar haricinde kullanmayın.
Kısa haberleşmeler için SMS yollayın.
Telefonu üzerinizde, özellikle kalbe ve beyine yakın taşımayın. Evin içinde kapalı tutun.
Konuşurken mutlaka kulaklık kullanın, kulaklık yoksa telefonu uzak tutun. 90 cm uzakta tutulan telefondan yayılan manyetik dalga 50 kat düşüktür.
Bir iki dakikadan fazla konuşmayın. Konuşmayı bulunduğunuz yerdeki sabit hatlı telefonla sürdürmeyi önerin.
Dışarıdaysanız ve uzun konuşmaya mecbursanız, sık sık kulak değiştirin.
Konuşma haricindeki amaçlar için cep telefonu kullanmayın, televizyonu televizyondan seyredin, radyoyu radyodan dinleyin, klasik fotoğraf makinesi kullanın.
Çocuğunuza konuşturmamakla kalmayın, siz de onların yakınında konuşmayın.
Cep telefonu en çok ilk çaldığı ve numaranın bağlandığı sırada radyasyon yayar. Telefonu baş bölgesinden uzakta açın ve 1-2 saniye sonra kulağınıza götürün.
Sinyal seviyesi düşük olduğunda konuşmayın. Arabada, trende hızlı giderken telefon baz istasyonunu yakalamak için daha çok dalga yayacaktır.
Telefon alırken Sar değerini (vücudunuza ne kadar radyasyon yayıldığını belirten katsayı) sorun, düşük olanını tercih edin. Talep arttıkça üreticiler telefonların üzerine Sar değerini yazmak zorunda kalacaktır.
Cep telefonu nasıl zarar veriyor?
Görüşmenin gerçekleşmesi için cep telefonun yakınında bulunan baz isatsyonundan radyasyon alması ve baz istasyonuna radyasyon göndermesi gerekir. Yani cep telefonları hem radyasyon kaynağı, hem de radyasyon alıcıdırlar. Bu nedenle telefon çaldığı anda vücut radyasyonu emmeye başlıyor. Bu vücut ısısının özellikle baş bölgesindeki ısının artmasına yol açar. Çok konuşulduğunda ısı daha da artar. Aynı anda elektromanyetik dalgaların hücrelerle doğrudan etkileşimi nedeniyle ısısal olmayan, yani radyasyonun kendine özgü etkileri devreye girer. Konuşma anı ve 24 saat içinde yaşanan etkiler: Stres, görüş alanında daralma, kulak bölgesinde ısınma, kalp pilinin bozulması, kulak çınlaması, baş ağrıları, uyku bozuklukları vs... Telefonla yıllarca konuştuktan sonra ise: Genetik yapının bozulması, beyin hücrelerinde ölüm ve beyin tümörleri, kalp rahatsızlıkları, üreme bozuklukları, embriyo gelişiminin zarar görmesi, düşük riskini artırması vs...