Casper Bilgisayar, 1991 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği’nde okuyan 3 sıra arkadaşı Altan Aras Fakılı, Yalçın Yıldırım ve Ali İhsan Daşkın tarafından kuruldu. Öğrencilik yıllarındayken iş hayatına atılan 3 arkadaş okul bitmeden kendi işlerini kurmanın planlarını yapmışlardı bile. Öğrenciyken edindikleri deneyimlere de güvenerek üniversite son sınıfta Casper’ı kurdular.
2013’de 1 milyon adet bilgisayar satmayı hedefleyen Casper’ın Yönetim Kurulu Başkanı Altan Aras Fakılı ile kariyerini konuştuk.
Casper’ın Yönetim Kurulu Başkanı Altan Aras Fakılı (40) ekonomi üzerine eğitim almak istiyordu ama hocalarının tavsiyesiyle üniversite tercihlerinin arasına bilgisayar mühendisliğini yazdı ve Yıldız Teknik Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği’ni kazandı. Üniversiteye gelene kadar yaşadığı Gaziantep’te bilgisayarı sadece televizyonda görmüştü. Üniversiteye başlayınca ilk iki yıl okuluna devam etti, 3. ve 4.sınıflarda ise hem okudu hem de farklı yerlerde çalışıp, iş tecrübesi edindi. O yıllarda iş yaşamına atılmak, kendi ayaklarının üstünde durmak, mümkünse okulu bitirdiğinde kendi işyerini açmak istiyordu. Okuldan aldığı teorik bilgilerle bunu yapamayacağını anlayınca, dışarıda, iş yaşamında tecrübe edinmesi gerektiğine karar verdi. İlk işi Şişli’de bir dershanede bilgisayar öğretmenliği oldu. Hafta içi okula gidip cumartesi-pazarları sabah 09’dan akşam 18.30’a kadar bilgisayar programlama dersleri vermeye başladı. 4.sınıfta dershanedeki bir öğretmen arkadaşı Ankaralı bir bilgisayar firmasının İstanbul’da şube açtığını ve teknik ekibe ihtiyaç duyduklarını söyleyince Halıcı Bilgi İşlem’de part-time çalışır buldu kendini. Aynı zamanda hafta sonları da dershaneye devam etti. Dershane Şişli’de, şirket Bağdat Caddesi’nde, üniversite ise Beşiktaş’ta olduğundan bu 3 semt arasında mekik dokudu. Dersten kaçıp işe gittiği çok oldu. Akşamları da ders çalışır, günde 5-6 saat uyurdu. Son sınıfın son 6 ayında bir yazılım şirketinde çalışmaya başladı. Yazılım yönünden de kendini geliştirmesi gerektiğini düşünüyordu. Yazılım firmasında Haydarpaşa Numune Hastanesi için hasta kayıt, kabul, bordro işlemlerinin yazılımlarını hazırladı. Aynı yazılımları üniversitede bitirme projesi olarak gösterdi ve haziran ayında mezun olmayı başarabilen birkaç öğrenciden biri oldu. Üniversitedeki son iki yılı çok yoğun geçmişti ama ciddi de bir deneyim edinmişti. Çalıştığı her yer ona bir şey öğretti; dershanede çalışırken insanlarla daha rahat konuşma, iletişim kurma becerilerini geliştirdi; bilgisayar şirketinde donanımla ilgili eksiklerini tamamladı, bilgilerini pratiğe dökme fırsatı buldu; yazılım tarafında ise gerçek bir projede çalışma imkanı buldu. Okurken hep kendi işini kurmayı hayal ediyordu ve bunu 1991 yılında gerçekleştirdi. Sıra arkadaşları Yalçın Yıldırım ve Ali İhsan Daşkın ile Casper’ı kurdular. Ortaklardan Ali İhsan Daşkın 1996 yılında vefat etti, Yalçın Yıldırım ise Casper’ın Genel Koordinatörü ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı.
En iyi yerli PC üreticisi
Şirketi kurduklarında ismini okudukları üniversiteden esinlenerek Yıldız Elektronik koymuşlardı. Marka ise Casper oldu. O yıllarda herkes IBM’den etkilenip 3 harfli isimler seçiyordu, ama onlar kopya bir isim istemediler. Markanın ismi iki hece olsun, mümkünse 4-6 harfli olsun gibi kriterler belirleyip, tüm sınıf arkadaşlarından önerileri aldılar. Binlerce isim arasından Casper’ı seçtiler. Daha sonra şirketin adı da Casper oldu. Şirketi kurarlarken sermayeleri yoktu ama Altan Aras Fakılı, "Öğrenciyken iyi çalışmıştık, en iyi sermayemiz bilgimizdi" diyor. Üç ortak önce Mecidiyeköy’de 40 metrekare bir ofis kiraladılar. Gerçi ofis kiralamak da hiç kolay olmamıştı. Mal sahibi "Ben bu gençlere güvenmem, iki kefil getirsinler" deyince, İstanbul’da hiç tanıdıkları olmadığından ofisin eski kiracısı ve bir esnafı kefil göstererek ofisi tuttular. İlk yıl ofiste 3 ortak ve sadece bir çalışan vardı. Fakılı, "Casper’ı ilk kurduğumuzda ’Türkiye’nin bir numarası, en iyisi olacağız’ dedik. Buna inanıyorduk. O zaman hiçbir bilgisayar firması hiçbir şey üretmiyordu" diyor. Casper, ilk yıl 200 adet bilgisayar sattı. Aynı zamanda iki ortağın memleketi olan Gaziantep’e de bir şube açtılar. Perakende satıp, bir yandan da bayilik çalışması yapmaya başladılar. 1994 yılında tamamen bayilik üzerinden çalışmaya başladılar. Gece gündüz, cumartesi, pazar demeden çalışıp sattıkları bilgisayar adetini önce 1.000’e, bir sonraki yıl 3.000’e, bir sonraki yıl 5.000’e çıkardılar. Casper’ın geçen yılki satış adeti 242 bindi, bu yıl ki hedef ise 350 bin adet. Türkiye genelinde 1.200 adet bayisi, 77 franchise mağazası olan Casper, 2 bine yakın satış noktasına sahip. Casper’ın geçen yılki cirosu 190 milyon, bu yıl ki hedefi ise 260 milyon dolar. Casper’ın asıl hedefi 2013’e gelindiğinde 1 milyon adete ulaşmak. Bunun için sadece Türkiye’de değil çevre ülkelerde de yapılanmak istediklerini söyleyen Fakılı, 2009 yılının çevre ülkelerde yapılanmak için en uygun yıl olacağına inandıklarını belirtiyor.
Casper, AC Nielsen’ın yaptığı araştırmaya göre 6 yıldır Türkiye’nin en bilinen bilgisayar markası, (yüzde 26.3) ve yine son 6 yıldır Microsoft tarafından yılın en iyi yerli PC üreticisi seçiliyor.
Markamıza inandık
Fakılı 17 yılda elde ettikleri başarıyı doğru şeylere ve markaya yatırım yapmalarına bağlıyor: "Çok çalıştık, doğru şeyleri yapmaya çalıştık. Yaptığımız hataları düşünüp, geriye dönmek istemedik. Hata yapıp tekrar geriye dönüp hatayı temizlemek büyük zaman alır. Şirketlerde en büyük zaman kaybına neden olan şeydir hatayı temizlemek. Mümkünse işi baştan yaparken doğru yapalım, az hata yapalım, geriye de dönme imkanımız az olsun dedik. Doğru ürünler çıkardık, teknik bilgimiz oldukça iyiydi. En önemlisi markamıza inandık. Kazancımızın büyük kısmını her zaman markamıza yatırdık. Ciddi miktarda reklam verdik ve reklam verirken tutarlı davrandık. Asla yapamayacağımız şeyleri taahhüt etmedik, ince eleyip sık dokuduk. Kriz yıllarında, 2001 krizinden sonra bile Türkiye’de reklam veren kimse yokken biz reklamlarımıza devam ettik. Hiç bir reklamımıza bir tepki yoktu çünkü işler çok durgundu ama biz vermeye devam ettik, ve şunu gördük işler açıldığı zamanda ilk etkiyi alan da biz olduk. Bu da markamızı çok güçlendirdi."
Yetişmiş eleman istemiyoruz
Casper’ın şu andaki çalışan sayısı 330. Yaş ortalaması 28. Çalışanların yüzde 60.34’ü erkek, yüzde 31.56’sı kadın. Üniversite mezunlarının oranı yüzde 22.63, meslek yüksek okulu mezunlarının oranı yüzde 10.61, lise yüzde 41.34, orta öğretim yüzde 15.92, ilkokul mezunlarının oranı ise yüzde 1.40. Casper’da tüm üst düzey yöneticiler içeriden yetişiyor. O nedenle yeni alımlarda altyapısı olan ama iş deneyimi olmayan kişiler tercih ediliyor. 3 yıl içinde çalışan sayısını 2’ye katlayarak 700’lere çıkarmayı planladıklarını söyleyen Fakılı, "Çalışanları kendi iç bünyemizden yetiştirmek istiyoruz, çünkü şirketin hamuruyla yoğrulmasının daha faydalı olduğuna inanıyoruz. Yetişmiş bir eleman yanlış şeyler öğrenmişse eğer, onu düzeltmek çok zaman alır. Biz işe aldığımız arkadaşımızla uzun süre çalışmak istiyoruz. Ona yatırım yapmaktan çekinmiyoruz. Onun dışında belli bir üniversite ya da bölüm tercihimiz yok ama Ar-Ge veya teknik servise birisini alacaksak bilgisayar, elektronik, endüstri mühendisliği gibi bölümleri tercih ediyoruz" diyor.
Notebook satışları yüzde 140 arttı
Casper geçen yıl masa üstü ve notebook satışlarında toplamda yüzde 63 büyüdü. Satış rakamlarını 148 bin adetten 242 bine yükseltti. Notebook satışlarını ise 20 binden 50 bine çıkararak yüzde 140’lık bir büyüme yaşadı. Bu büyüme ile Casper, Nisan 2008 de Roma’da düzenlenen Intel Solution Summit 2008’de 75 ülkeden oluşan "Avrupa, Orta Doğu ve Afrika Bölgesi (EMEA) Notebook Pazarında En Fazla Büyüme Gösterme" ödülüne layık görüldü. Casper bu yıl da yine aynı büyümeyi bekliyor. Fakılı, notebook satışlarındaki artışın nedeninin mobil yaşam olduğunu söylüyor: "Bütün dünyada notebook satışları artıyor. Türkiye’de buna diğer ülkelerden daha hızlı cevap veriyor. Şu anda notebook ve masaüstü bilgisayar pazar payları Türkiye’de yüzde 50 yüzde 50 oldu. Bu oran biraz daha artacaktır zaman içinde. Bu da normal."
Bilgisayar firmaları bilgisayarın en önemli tüketicileri olan internet yayınlarını niçin desteklemiyor ?