Bir zamanların vazgeçilmezi ansiklopediler, yavaş yavaş evlerimizi terk ediyor. "İnternet her ödeve deva" olarak görülüyor. Ödevler arama motorlarında aranıyor, kopyalanıyor, yazıcıdan çıkarılıp öğretmene teslim ediliyor. Öğrenme gerçekleşiyor mu, ödevler okunuyor mu? Hak getire...
İnternet ansiklopediyi yenmiş görünüyor. Hatta ansiklopedi yayıncıları, günümüzdeki satışların 90'lı yıllarla kıyaslanamayacak derecede azaldığını söylüyor ve internetteki yalan-yanlış bilgilere dikkat çekiyorlar. İnternetin en büyük sorununun 'güvenilirlik' olduğunu belirten yayıncılar, sanal âlemdeki pek çok bilginin sağdan soldan eksik bir şekilde toparlanmış olduğuna ve bir bütünlük içermediğine vurgu yapıyor: "İnternetteki bilgilerin güvensizliği insanları yeniden ansiklopediye döndürecek!"
İnternetin fendi ansiklopediyi yendi; ama!..
Haberimizin kahramanları Fatma Hanım ve Mehmet Bey, 25 yıllık evliliklerini mutlu mesut yürüten bir çift. Fatma Hanım, ev hanımı... Mehmet Bey ise gençliğinde Fransızca öğretmenliğini kazanmış; fakat 12 Eylül darbesi yüzünden polis olmak zorunda kalmış, emekli olunca da Anadolu'nun şirin bir ilçesinde küçük bir bakkal dükkanı açmış bir Türkiye Cumhuriyeti 'darbezede'si!.. Biri Kürt, diğeri Türk olsa da, her daim yurdumuzun dört bir yanından renkler taşıyan bu çiftin, 'd' dendiğinde, insanların aklına demokrasinin değil de darbenin geldiği günlerde ikisi kız, biri erkek üç çocukları olmuş. Baba, 90'lı yılların başında -çocukları okuyup adam olsun da demokrasiyi savunsun diye- kupon biriktirmeye başlamış. Evlerinin ciltlerce ansiklopediyle dolması pek zaman almamış. Onlarca kilo ağırlığındaki kitaplarla bir Doğu'ya taşınmışlar, bir Batı'ya; pek çok da ev değiştirmişler. Mehmet Bey'in emekliliğiyle birlikte güç bela bir ev almışlar. Fatma Hanım, yeni evinde kendisine yük olduğunu düşündüğü eşyalardan kurtulmaya karar vermiş. İşe, kitaplığı boş yere doldurduğunu düşündüğü ansiklopedilerden başlamış. Bunu gören Mehmet Bey'in tepesi atıp da Fatma Hanım'a, "Ne yapıyorsun hanım? Öznur daha liseye gidiyor. Derslerinde o kaynakları kullanacak." deyince, evin hanımı haber konumuzun kilit cümlesini sarf etmiş: "Ne gerek var, bu koca ansiklopedilere. Devir, internet devri. Tüm ödevlerini bir tıkla yapar benim kızım..."
Başucundaydılar, 3-5 liraya satıldılar
Hali ahvalimizi küçük ama etkili bir şekilde anlatmamıza olanak sağlayan aileye teşekkür ediyor, haberimizin detaylarına doğru ilerliyoruz. Yaşı 20 ile 30 arasında olanlar, evlerindeki ansiklopedi furyasını iyi hatırlayacaklardır. Türk basın tarihine 'ansiklopedi savaşları' olarak geçen 90'lı yıllarda hemen her gazete, kuşe kâğıda baskılı bir ansiklopedi seti verir, ebeveynler bu modayı yakından takip eder ve her gün birkaç farklı gazetenin kuponlarını keserlerdi. Üstelik şimdiki gibi, kaçırdıkları kupon için üzülmezlerdi de. Zira o dönemde gazeteler; yedek kupon, süper kupon, ultra kupon, mega kupon gibi ardı arkası kesilmeyen ve hatta sadece bunlardan bile ikinci bir set alabilecek kadar yedek kupon verirlerdi.
Rengârenk ansiklopedilerine kavuşan öğrenciler, ansiklopediyi bütün gün ellerinden bırakmaz; coğrafya, tarih, biyoloji gibi hemen her dersin ödevini bu kaynaklardan yaparlardı. Lakin bu dönem çok sürmedi. Günlerini kitap kurdu modunda geçiren tıfıllar, 2000'li yıllar geldiğinde internet denen teknoloji ile tanıştılar ve eski dostlarına hiç düşünmeden ihanet ettiler. Ansiklopedilerin sayfaları arasında sürünürken birden yeni dünyanın wikipedia'sında, ekşisözlük'ünde bir o yana, bir bu yana uçmaya başladılar. Böylece, bir zamanların vazgeçilmezi ansiklopediler, çok geçmeden salonları süsleyen bir obje oldu. Hatta aileler kendilerini internetin büyülü dünyasına öylesine kaptırdılar ki, ansiklopedileri süs objesi olmaktan çıkarıp soba yakacağı olarak da kullandılar. Yakmaya kıyamayanlar ise dev cüsseli kitaplarını yeni teknolojinin alışveriş mekanlarından gittigidiyor.com'da 3-4 lira gibi komik ücretlere sattılar. Durum bundan ibaret olunca kendini hepten sanal dünyaya kaptıran gençler, kitaptan, dolayısıyla da araştırmadan koptular. İnternetin güvenilirliği tartışılan bilgilerine hapsolarak ansiklopediyi, kitabı, sözlüğü bilmez oldular.
Ansiklopediler dijital ortama aktarılabilir; fakat korsan var!
Ansiklopedi yayıncıları, günümüzdeki satışlarının 90'lı yıllarla kıyaslanamayacağını söylüyor. İnternetteki yalan-yanlış bilgilere dikkat çeken yayıncılar, aileleri bu noktada uyarıyor: "Aileler bir yandan çocuklarının bilgisayar karşısında çok zaman geçirmesinden yakınıyorlar, diğer yandan da çocuklarına, 'Her şey internette var. Git ödevini oradan yap!' diyorlar. Böylece aileler çocuklarını kontrol edemedikleri dünyanın 'sakıncalı' kollarına bırakmış oluyorlar." İnternetin en büyük sorununun 'güvenilirlik' olduğunu belirten yayıncılar, sanal âlemdeki pek çok bilginin sağdan soldan eksik bir şekilde toparlanmış olduğuna ve bir bütünlük içermediğine vurgu yapıyor. İnsanların bu güvensizlikle birlikte yeniden ansiklopedi kullanımına dönüp dönmeyecekleri hakkında ise ortak bir görüşü paylaşıyorlar: "İnternetteki bilgilerin güvensizliği insanları yeniden ansiklopediye döndürecek!" Yeniden kitaplara dönüşü tetikleyen bir başka etken ise her zaman gündemde olan internet sisteminin çökme ihtimali!
Yayıncıların ortak bir kanaatte buluşamadıkları düşünce ise kendilerinin de teknolojiye uyup uymayacakları. 22 ciltlik Ana Britannica'yı 1986 yılından beri yayımlayan Ana Yayıncılık Yönetim Kurulu Başkanı Nazar Büyün, "Zamana adapte olmak zorundayız" dese de, Türkiye'yi yurtdışıyla kıyaslayarak ilginç bir değerlendirmede bulunuyor: "Britannica, bizden ileride olan ülkelerde internetten abonelik usulüyle kullanılıyor. Ya da oradaki insanlar Britannica'nın CD setini alıyorlar. Fakat Britannica'yı Türkiye'de CD haline getirmeyi düşünmüyoruz; çünkü bir tane yayınladığınız vakit korsanı çıkar bunların." 21 yıldır İslam Ansiklopedisi'ni çıkaran İslam Araştırmaları Merkezi Genel Sekreteri Dr. Kamil Yaşaroğlu ise 17 bin konu başlığı bulunan ansiklopedilerinin dijital ortama aktarılabileceğini söylüyor. 35 ciltlik İslam Ansiklopedisi'nin 4-5 cilt sonra tamamlanacağını belirten Yaşaroğlu, "İslam Ansiklopedisi'nin dijital ortama aktarımı muhtemelen ansiklopedi tamamlandıktan sonra gerçekleştirilir." diyor ve ekliyor: "İngilizceye ve Arapçaya tercüme edilecek mi, diye bize soruluyor. Tercüme için serinin bitmesi beklenecek, o kesinleşti."
1980 yılında Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi'ni çıkaran Dergah Yayınları Tercüme Editörü Işıl Erverdi'den, pek çok ansiklopedinin dağıtımcılığını yapan Kitabevi Genel Müdürü Mehmet Varış'tan, Nazar Büyün'den ve Dr. Kamil Yaşaroğlu'ndan, ansiklopedi ile internetin gidişatını değerlendirmelerini istedik.
İnternet kullanmak modernlik sayılıyor
Nazar Büyün (Ana Yayıncılık Yönetim Kurulu Başkanı): Ana Britannica 1986, 1992, 2000 ve 2005 yılları olmak üzere 4 kez güncelleştirildi. 22 ciltlik ansiklopedinin 14 bin sayfasında 84 bin madde var. Ansiklopediye olan ilginin azalmasında çok önemli iki husus var: Birincisi, insanların teknolojiyi çözüm olarak görmeleri. İkincisi de internet kullanımını modernlik olarak algılamaları. Eğitim içinde bulunan insanlar bile böyle düşünüyorlar.
1) İnternet her derde deva olarak sayılıyor ama bence büyük bir yanılgı. Bir kere internet kullanmak için bilgisayar sahibi olmak ve internete abone olmak gerekir. Ama bir ansiklopedi aldığınızda her tür bilgi her an elinizin altında oluyor.
2) İkincisi, internetteki bilgi olağanüstü karışık, dağınık ve çok kapsamlı; her şey var orada... Ama zaten marifet nedir? Dünya üstünde sonsuz denilebilecek bilgi mevcut, marifet, bu bilgileri derleyip toplamak, sistematize etmek, sınıflandırmaktır. Yoksa Britannica'nın merkezinde de 100 cilde, 1000 cilde basılacak bilgi var.
3) Üçüncüsü, internette erişim, sanılanın aksine hâlâ çok karmaşık ve zaman alıyor. Oysa Ana Britannica'nın konu başlıklarını açtığınız zaman her türlü bilgi önünüze gelir.
4) İnternetteki bilgiler genellikle yabancı dilde, özellikle de İngilizcedir. Oysa Ana Britannica hem temiz ve anlaşılır bir Türkçe ile yazılmıştır hem de Türkiye'yi ilgilendiren ulusal-yöresel bilgilerle daha çok zenginleştirilmiştir.
5) İnternetteki her bilgiye nasıl güveneceksiniz? Herhangi bir şeyi açın; mesela, 'Berlin'in nüfusu' deyin. O konuda onlarca farklı rakam bulursunuz. Oysa Ana Britannica'daki bilgilere insanlar kesin olarak güvenebilirler. Eğer bir konu Ana Britannica'da işlenmişse ABD de bunu kanıt olarak kabul ediyor, o kadar güvenilirdir.
***
İnternette doğru bilgiye ulaşmak problemli
Dr. Kamil Yaşaroğlu (İSAM Genel Sekreteri): İslam Ansiklopedisi, İslam dünyasının şu anda orijinal olarak hazırlanan ve bu kadar yol kat etmiş olan tek ansiklopedisidir. Yurtiçi ve yurtdışından 2 bin yazar katkıda bulunuyor bu ansiklopedi için. 20 yıldır yayımlıyoruz. Bugüne kadar 35 sayı yayımladık. 36. ve 37. sayılar ise matbaa aşamasında. Biz bu ansiklopediyi bundan 20 yıl önce yılda iki cilt üzerinden planladık, içeriğindeki maddeleri belirledik. Şu anda ansiklopedimizde 17 bin konu başlığı var. Ansiklopedide yer alan bir madde, yayımlanana kadar 20 ayrı basamaktan geçiyor. En küçük ayrıntılar dahi inceleniyor. Bazen bir harf dahi yanlış yazılsa onu düzeltmek için tekrar yazarına gönderiyoruz. O yüzden bizim ansiklopedinin ince işçiliği gerçekten çok fazladır. Peki internet çağında böyle bir ansiklopediye ihtiyaç var mı? İnternette bilgi bol; fakat doğru bilgiye ulaşmak problemli! İnternette herkes, kendine göre bilgileri ortaya koyabiliyor. Fakat arayan kişi, bir bilgiye ulaşsa da onun doğru olup olmadığını bilemiyor. Biz burada sağlam kaynaklara dayanan doğru bilgiyi üretmeye çalışıyoruz. Ansiklopedimizin internetten ayrılan en temel vasfı, doğru kaynaklardan doğru bilgiyi elde etmektir.
***
Ansiklopedileri en az öğrenciler tercih ediyor
Işıl Erverdi (Dergah Yayınları Tercüme Editörü): Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi güncellenerek yeniden çıkarılması düşünülen bir proje... Elimizde eski baskısı mevcut ve satışı yapılıyor. Yeni basımı için net bir tarih yok; ama orta vadedeki projeler arasında yer alıyor. Bu tür ansiklopedik eserlere ilgi, eskiye göre çok daha düşük; ama yine de belli bir düzeyde var. Özellikle de akademisyenler, lise hocaları ve tek tük öğrenciler arasında ilgi görüyor. En az öğrenciler tercih ediyor. Çünkü internette birçok bilgi mevcut ve ansiklopedilerin fiyatları öğrencilere uygun gelmiyor. Fakat öğrenciler internetteki bilgilerin güvenilir olmadığını kestiremiyor. İnternetteki bilgilerin doğruluğu akademik çevrelerde de her zaman tartışılıyor. Ciddi akademisyenler interneti doğru kaynak olarak kabul etmiyor. İnternette yer alan bilgiler derme çatma, genelde sağdan soldan toparlanmış şeyler ve bu yüzden bir bütünlüğü yok. Danışma kurulumuzdaki profesörlerin de söylediği kadarıyla bizim ansiklopedimiz fazlasıyla yağmalanmış, kesilip kopyalanıp internete aktarılmış.
***
Yıl boyunca bir takım ansiklopediyi satamadık
Memet Varış (Kitabevi Genel Müdürü): 2001 yılından sonra ansiklopedi satışları bitti. Bunun nedeni o yıllardan sonra internetin yayılması. Yine kütüphaneler ve meraklılar alıyor; fakat eskisi gibi değil. Şimdi bir takım var elimizde; ama bir senedir bitmedi. Eğer biterse bir takım daha getirip satmaya çalışacağız.
***
Bir zamanların başvuru kaynakları
Meydan Larousse, Ana Britannica, Memo Larousse, Büyük Larousse, Thema Larousse, Junior Larousse, Temel Britannica, Grolier International Americana, Gelişim Hachette, Dictionaire Larousse, İslam Fıkhı Ansiklopedisi, Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi, Cumhuriyet Dönemi Türkiye Ansiklopedisi, Müslüman İlim Öncüleri Ansiklopedisi, Medicana Genel Sağlık Ansiklopedisi...
bence haksızlar hala ansiklopedi kullanılıyor