8
Haziran
2025
Pazar
BÜROKRASİ-BÜROKRAT

BİR İSTATİSTİK MEMURUNUN ANILARI...

1979'da Devlet İstatistik Enstitüsü'nün (DİE) bir memuru olarak her ayın 15'inden sonra fiyat araştırması yapıyordum. Görev yerim ise Bolu'nun ücra köylerinden birinde bir bakkaldı.

Referans Gazetesi'nin iki deneyimli editörü Bahadır Özgür ve Şebnem Turhan geçen hafta tarihe geçecek bir habere imza attılar. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) skandal sözü az gelecek hesaplama hatasını ortaya çıkaran bu haberleri beni de geçmişe bir yolculuğa çıkardı.

Yıl 1979. Ankara'da Basın Yayın Yüksek Okulu'nda okurken bir yandan da çalışmam gerekiyor. Devlet İstatistik Enstitüsü'nün (DİE) aday memur aradığını öğrenip başvuruyorum. DİE Başkanı bugün turizm sektörünün yakından tanıdığı isim Oktay Varlıer...

Bakanlıklar'daki dev DİE binasında enflasyon hesaplamalarının yapıldığı bölümde işe alınıyorum. Görevim her ayın 15'inden sonra sahaya çıkarak fiyat artışlarını saptamak. Bana verilen bölge Bolu'nun ücra köylerinden birinde bir bakkal. Her ay aynı tarihte hep aynı esnafa giderek enflasyon sepetinde yer alan deterjandan gıdaya 300'e yakın ürünün fiyatını topluyorum...

Benim gibi yüzlerce çalışanın Türkiye'nin birçok yerinden topladığı fiyatlar, istatistik bölümünde hesaplanarak enflasyon oranı bulunuyor. Türkiye ise o günlerde tarihinin en büyük ekonomik krizlerinden birini yaşıyor. Sokaklar kan gölü.
DİE'nin yaptığı hesaplamalara göre 1979 yılında enflasyon yüzde 100'lerin üzerinde, büyüme yüzde -0,5'e düşmüş durumda. Enerji ve döviz sıkıntısı her geçen gün büyüyor. Kamu kesimi açıkları hızla artıyor, ithalat 15.59 kat artarken ihracat 8.39 kat artıyor ve cari açık patlıyor. Açıklanan rakamlardan tabii ki kimse memnun değil. Başkan Varlıer, 1979'un sonunda DİE'de görevden alınıyor.
Ekonomik ve siyasi krizi nihayetlendiren ise 12 Eylül darbesi oluyor. Türkiye 24 Ocak kararlarıyla serbest piyasa ekonomisine doğru yelken açarken benim de kişisel DİE tarihim son buluyor.

7-8 yılda bir ekonomik krize giren Türkiye'de ise yaşananlar hiç değişmiyor. Her kriz döneminde fırlayan enflasyon, düşen büyümenin faturasını DİE başkanları ya görevden alınarak ya da istifa ederek ödüyor...

İşte kısa bir DİE tarihi

Yıl 1988... Orhan Güvenen DİE Başkanı oluyor. Uluslararası alanda istatistik konusunda uzman olan Güvenen döneminde, DİE'de hesaplama standartları oluşturuluyor. Güvenen, 6 yıl başkanlık yapıyor. Başkanlığının sonuna doğru Türkiye ekonomik bir krize doğru hızla ilerliyor. Seçimler nedeniyle 1993'te yüzde 8 büyüme rakamlarına ulaşan Türk ekonomisinde sıcak para dönemi yine gündemde. Yüksek faiz, düşük kurun sonunda devalüasyondan kaçış yok. 1994 sonunda yıllık enflasyon, cumhuriyet tarihi rekorunu kırarak toptan eşya fiyatlarında yüzde 149.6, tüketici fiyatlarında ise yüzde 125.5'e çıkıyor. Yüzde 6'yı bulan küçülme sonucu ise işsizlik çığ gibi büyüyor.

Bu dönemde, sürekli krizi öteleyen ve enflasyonu düşürecek önlemler alamayan Çiller'in, DİE Başkanı Güvenen'e enflasyon rakamları ile oynaması için şiddetli baskı yaptığı ve onun da buna boyun eğmediği bilinen bir gerçek. Sonunda Güvenen Kahire'de bir konferanstayken görevden alınıyor. Yerine Prof. Dr. Mehmet Kaytaz geliyor. Kaytaz, Bahadır Özgür'e görevde bulunduğu yıllar için siyasi bir müdahaleye tanık olmadığını söylüyor ancak verileri cumhurbaşkanı ve başbakanın önceden gördüğünü söylemesi siyasi etki kuşkusunu güçlendiriyor.
Türkiye'nin en büyük krizi 2001 yılında da DİE tartışmaların odağında. Açıklanan enflasyon ve büyüme rakamlarının yaşananlarla paralel olmaması güvensizliği artırken, Başkan Şefik Yıldızeli 2002'de görevden alınıyor.

Yıl 2009 ve Türkiye bu kez yeni bir krizin ortasında. Dünyadan gelen bir kriz bu. Hükümete göre kriz Türkiye'yi teğet geçiyor. Hükümeti krizin varlığına inandıracak tek yol ise TÜİK verileri...

Böyle bir ortamda TÜİK krizin darbesini en çok yiyen tekstil sektörünün yüzde 40 büyüdüğünü açıklayınca eski tartışmalar yeniden gündeme geliyor. TÜİK, Referans'ın uyarmasıyla rakamı dört saat sonra eksi 17.6'ya çekse de gerçek değişmiyor. Şimdi gözler yine TÜİK Başkan Vekili Ömer Toprak'ta...
Bakalım bu kez ne olacak?

'Müdahale yoktu, son hata kötü niyetli değildir'

DİE'de çalıştığım yıllarda başkan olan Oktay Varlıer'le yıllar sonra yollarımız yine keşisti. Yıllarca Turizm Yatırımcıları Derneği Başkanlığı yapan Oktay Varlıer'le başkanlık yıllarını ve yaşanan son hesaplama krizini konuştuk.

Varlıer, 1979'da CHP iktidarı döneminde DİE Başkanlığı yaparken herhangi bir siyasi baskı veya müdahale ile karşılaşmadığını söylüyor. Sadece dış ticaret rakamlarının açıklanması konusunda Ticaret Bakanı Teoman Köprülü ile sıkıntı olmuş.

Köprülü DİE'nin ihracat rakamlarını kendi açıklamak istemiş. O dönemle bu dönem arasında Türkiye'nin çok farklı noktalarda olduğunu söylüyor Varlıer. "O zamanlar enflasyon sepetine 300-400 çeşit ürün giriyordu şimdi bine yaklaştı. Teknoloji de çok gelişti" diyor. Bu nedenle de rakamlarda oynama olmasının zor olduğunu savunuyor. Rakamların çok sayıda çalışanın elinden geçtiğini, oynamanın mutlaka ortaya çıkacağını da ekleyen Varlıer, şunları söylüyor:
"TÜİK çok önemli bir kurum. Ekonomi politikaları bu veriler sayesinde oluşturuluyor. Politikaların anahtarı. Çok dikkatli olmak gerekiyor. Ben rakamlarda olduğunu kondurmak istemiyorum. Böyle bir şey olduğunu da sanmıyorum. Büyük ihtimalle hata oldu."

Her kriz bir başkan yedi

1979 Oktay Varlıer
1994 Orhan Güvenen
2001 Şefik Yıldızeli
2009 .............

Jale Özgentürk - Referans
Yayın Tarihi : 15 Şubat 2009 Pazar 16:28:16


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?