8
Haziran
2025
Pazar
EĞİTİM

NEDİR BU ROBERT KOLEJ?

“Yabancı dille eğitim yapan liseler diğerlerine göre daha iyi adam yetiştiriyor” iddiasında bulunmuştum iki hafta önce. “Peki bunların arasındaki fark nedir?” diye bayağı bir soran oldu. En çok sorulanlar da Amerikan kolejleri, özellikle de Robert Kolej idi.

“Yabancı dille eğitim yapan liseler diğerlerine göre daha iyi adam yetiştiriyor” iddiasında bulunmuştum iki hafta önce. “Peki bunların arasındaki fark nedir?” diye bayağı bir soran oldu. En çok sorulanlar da Amerikan kolejleri, özellikle de Robert Kolej idi.

Üç dört yıl önce Forbes dergisine “Neden Robet Kolej diye bir yazı yazmıştım”.
O yazıyı bulamadım. Yine benzeri bir yazı yazdım. Hatırlayanlar kulaklarını kapatsın. Çünkü o zamandan bu zamana çok fazla şey değişmedi.

Robert Kolej, Amerikan eğitim sisteminin, dünyada, iyi işlediği okullardan biri. Hemen hemen her ülkede, özellikle diplomatların çocuklarına yönelik olarak faaliyet gösteren Amerikan okulları var. Ama buralardaki eğitimin kalitesinin Robert Kolej’e ve Türkiye’deki diğer Amerikan kolejlerine göre (Üsküdar, İzmir ve Tarsus) daha düşük olduğunu söyleyebiliriz.

İyi işleyen bir Amerikan okulunun hedefi kendine güvenen, inisiyatif koyan, kuralcı olmayan, geniş vizyona sahip, entelektüel donanımı olan bireyler yetiştirmek… Ölü Ozanlar Derneği’ndeki edebiyat öğretmeninin hedeflerine benzer hedefler diyebiliriz.

Yıllar önce elime bir Robert Kolej dergisi geçmişti. O zamanki adıyla English High School, bugünkü adıyla Nişantaşı Anadolu Lisesi’ninden mezun iki arkadaş, yüksek öğrenim görmek için Robert Kolej’e geldikten sonra yaşadıklarını anlatmışlardı (küçük bir hatırlatma yapmam gerekiyor. Robert Kolej eskiden sadece lise değil aynı zamanda yüksek okuldu. 12 Mart 1971 darbesinden sonra askeri hükümet özel üniversiteleri devletleştirdi. Robert Kolej’in yüksek kısmı da Boğaziçi Üniversitesi oldu). Danışmanları - Amerikan sisteminde her öğrencinin bir danışmanı bulunuyor- kendilerine hangi kol faaliyetlerinde yer almaya karar verdiklerini sorar. Onlar da, liseden kalma alışkanlıkla, derslerin ağır olacağını, hiçbir kol faaliyetinde yer almayı düşünmediklerini söylerler. Danışman “olmaz” der “…buradan eğitimin önemli bir parçası kol faaliyetleridir. Bizim için dersler kadar önemlidir”.

İşte Amerikan eğitimi sisteminin en önemli özelliği de bence budur. Öğrenciyi bilfiil eğitimin içine katmak, onu sistemin bir parçası haline getirmek. Öğretmenin tahta başında dersi anlatıp gittiği, öğrencinin de not alıp, sınava bu notlara bakıp girdiği sistemin alternatifidir. Öğrenci, not da tutar, paper da yazar - paper denilen şey ciddi bir tez, bir araştırmadır - öğrenci bu paper’ı tahtaya çıkıp anlatır ve savunur. Kol faaliyetlerinde hem takım çalışmasını öğrenir, hem öz güvenini, hem yaratıcılığını geliştirir. Zorda kaldığında danışmanına danışır, gerekirse okulun psikologuna gider. Kısaca o sistemin içinde yer alır.

Robert Kolej’de kol faaliyetleri deyince okçuluktan, mağaracılık kulübüne, tiyatroya, pek çok değişik bir zenginlik sunuluyor öğrencilere. Oldukça zengin bir kütüphanesi var. Bu kütüphaneye, - hala öyle mi bilmiyorum - sadece İngilizce değil, çeşitli dillerden yabancı periyodik yayınlar bile geliyordu. Benim okuduğum Fransız okuluna hiç bir periyodik yayın gelmezdi örneğin. Fransızların ünlü Paris Match dergisinin her sayısı Robert Kolej’e gelir ve bu okulda okuyan ablam bana okumam için hafta sonları bu derginin yeni sayısını getirirdi.

Bir yazımda anlatmıştım. Bir Amerikan kolejindeki kol faaliyetin en iyi anlatan Birleşmiş Milletler etkinliğidir. Her yıl dünyanın çeşitli ülkelerindeki Amerikan kolejlerinin öğerencileri bir araya gelip bir Birleşmiş Milletler modeli oluşturur. Her öğrenci bir ülkeyi temsil eder. O ülkenin tarihini, coğrafyasını, siyasetini iyice öğrenir ve o platformda çıkıp o ülkenin çıkarlarını savunur. Öğrencileri yarının rekabetçi dünyasına hazırlayacak daha iyi bir formülü olan var mı?

Türkiye’nin tek Nobel edebiyat ödüllü yazarı Orhan Pamuk’tan, perakendenin ünlü ismi Cem Boyner’e, siyasi yaşamda Bülent Ecevit’ten tam tersi görüşlere sahip Altemur Kılıç’a, iş yaşamında Türkiye’nin en zengin işadamları Rahmi Koç’tan Mehmet Emin Karamehmet’e, Hüsnü Özyeğin’e, tiyatroda Genco Erkal’dan, Haldun Dormen’e, Sinemada Halit Refiğ’e, Gazeteci Can Kozanoğlu’na ve bugün yaşayan yaşamayan onlarca ünlünün ortak yanı Robert Kolej sıralarında oturmuş olmalarıdır.

Unutmadan... Sanıldığının aksine okulun hedefi hiç bir biçimde Amerika hayranı öğrenci yetiştirmek, Amerikan hayata tarzının propagandasını yapmak değildir. Okulda Amerikan edebiyatı dışında ABD ile ilgili herhangi bir ders de okutulmamaktadır.

Aydın Demirer - Sabah
Yayın Tarihi : 17 Ocak 2010 Pazar 00:52:34


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?