19
Mayıs
2025
Pazertesi
EĞİTİM

Açılışlarda her konu vardı

Bugün çeşitli üniversitelerde açılış törenleri vardı. 'Siyasete bulaşmaları'na iyi gözle bakılmayan üniversite öğrencileri, törenlerde saatlerce süren siyasi konuşma ve nasihatler dinlemek zorunda kaldı.

Altkimlik tartışmalarından Papa'nın konuşmasına kadar geniş bir çerçeveye yayılan konuşmalarda baş vurgu ise yine laiklike yapıldı. İşte üniversite açılışlarında yapılan konuşmalar.

CUMHURBAŞKANI SEZER'İN MESAJI OKUNDU 

Ankara Üniversitesi'nde düzenlenen törende Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in gönderdiği mesaj okundu. Sezer mesajında Türkiye'nin aydınlık geleceğini temsil eden üniversitelerde yetişen gençlerin, Yüce Atatürk'ün ilke ve devrimlerinin yol göstericiliğinde ilerlemekten hiçbir zaman vazgeçmeyeceğine, laik Cumhuriyeti tüm değer ve kazanımlarıyla geleceğe taşımak için özveriyle çalışacağına yürekten inandığını bildirdi.

Türkiye'nin aydınlanma ve çağdaşlaşma yolunda gücünü, Cumhuriyetin temel kurumlarından olan üniversitelerden ve üniversite gençliğinden aldığını belirten Sezer,

Demokrasi kültürünün yerleşmesine, bireysel katılımcılığın ve çok sesliliğin geliştirilmesine hizmet eden üniversitelerin bilimsel araştırma ve çalışmaların rahatça yapılabildiği, düşüncelerin özgürce tartışılabildiği çağdaş kurumlar olarak korunmasının yaşamsal önem taşıdığını belirten Sezer şöyle devam etti,

''Üniversite gençlerimizin özgür ve bilimsel düşünme gücüne sahip, dogmalardan ve boş inançlardan etkilenmeden yaşamını yönlendiren, çağdaşlığı, sürekli gelişmeyi yaşam biçimi olarak benimseyen, insan haklarına saygılı, demokrasi ve hukukun üstünlüğüne inanan, haklarının ve sorumluluklarının bilincinde, yaratıcı, yapıcı ve üretken bireyler olarak yetişmeleri büyük önem taşımaktadır.

Türkiye'nin aydınlık geleceğini temsil eden üniversitelerimizde yetişen gençlerimizin, Yüce Atatürk'ün ilke devrimlerinin yol göstericiliğinde ilerlemekten hiçbir zaman vazgeçmeyeceğine, laik Cumhuriyeti tüm değerleri ve kazanımlarıyla geleceğe taşımak için özveriyle çalışacağına yürekten inanıyoruz.''

REKTÖR PROF. DR. ARAS: GÖREVİMİZ SONUNA KADAR MÜCADELE 

Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nusret Aras da törende yaptığı konuşmada üniversite gerçekleştirilen çalışmalar ve yeni eğitim-öğretim yılına ilişkin projeler hakkında bilgi verdi.

Ülkenin eğitimle ilgili en önemli konuları içinde üniversitelerin özel bir yeri olduğunu vurgulayan Aras, yönetimi, idari ve mali özerkliğin oluşması, üniversiteye kabul edilecek öğrencilerin seçimi ve kontenjanlar konularının önemli birer sorun olarak durduğunu kaydetti.

Konuşmasında laiklik kavramına ilişkin yorumlara da değinen Aras, şunları söyledi:

''Laiklik, Yargıtay Sayın Başkanının da belirttiği gibi, Anayasa da açıkça tanımlanmış değildir. Kanımızca tanımlanması da zorunlu değildir. Çünkü Anayasamız diğer ülke anayasaları gibi içerdiği temel kavramların hemen hiçbirini doğrudan tanımlamamaktadır. Bu kavramların uygar ülkelerin siyasal birikimleri ve ve çağdaş insanlık aleminin ortak mirası çerçevesinde yorumlanarak anlamlandırılması, başta Anayasa olmak üzere yargı organları ve o Anayasa'nın diğer uygulayıcılarına düşen bir ödev olmaktadır.

Bu doğrultuda laiklik kavramı yargı organlarınca ve doktrince, Anayasamızda yer alan düzenlemeler dikkate alınarak, Türkiye'nin kendine özgü koşulları ışığında somutlaştırılmış ve bir tanıma ulaşılmıştır. Bu bağlamda, yargı organları kararında vurgulanageldiği üzere laiklik yalnızca din-devlet işleri ayrılığı biçiminde daraltılamayacağı gibi sadece din ve vicdan özgürlüğü olarak anlamlandırılamaz.''

Aras, laiklik ilkesinin tanımı için, Anayasa Mahkemesi'nin bir kararında yer alan ''Boyutları daha büyük, alanı daha geniş bir uygarlık, özgürlük ve çağdaşlık ortamıdır. Türkiye'nin modernleşme felsefesi, insanca yaşama yöntemidir, insanlık idealidir. Laiklik Türk Devriminin, Cumhuriyetin özü ve ulusal yaşamın temelidir'' şeklindeki tespitini okudu.

Aras, üniversitelerde yaşanan mali kaynak ve kadro sorunlarına da değindi. Konuşmasının sonunda öğrencilere seslenen Aras, şöyle devam etti:

''Sizlerin önemle dikkatinizi çekmek istediğim güncel tehlike irtica ve bölücülüktür. Bazı şahıslar aranıza girerek, bu ve benzeri konularda birbirini besleyen iki tehdidin açıkça propagandasını yapabilmektedirler. Bunlarla mücadele etmek hepimizin görevidir. Ayrıca ilk ve orta öğretim okullarımızda önerilen bazı kitaplarda açıkça Atatürk ve onun kurduğu Cumhuriyetimiz yerilmekte, alay edilmeye yeltenilmektedir. Bölücülük ve irticanın maşası olanlar hiç şüphe etmesinler ki görevimiz bunlara karşı sonuna kadar mücadele etmektir.''

ORGENERAL BAŞBUĞ: İRTİCAİ TEHDİT KAYGI VERİCİ 

Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ Kara Harp Okulu'nda (KHO) 2006-2007 Eğitim ve Öğretim yılı açılışı dolayısıyla düzenlenen törende yaptığı konuşmada, Türk devrimine direniş hareketinin irtica ve gericilik olduğunu belirterek, ''Bugün üzülerek ifade etmek istiyorum ki, irticai tehdit, bazı kesimler kabul etmese de kaygı verici boyutlara ulaşmaktadır'' dedi.

Orgeneral Başbuğ, devrimlerin, bazı kesimler tarafından bilinçli, sabırlı ve planlı bir biçimde aşındırılmaya çalışıldığı ve bu yönde kayda değer mesafe alındığının bir gerçek olduğunu ifade ederek, laiklik kavramının neden tartışmaya açılmaya çalışıldığını anlamanın mümkün olmadığını söyledi.

Orgeneral Başbuğ, Kara Harp Okulu'nda (KHO) 2006-2007 Eğitim ve Öğretim yılı açılışı dolayısıyla düzenlenen törende yaptığı konuşmada, küreselleşmenin, devletlerin geniş kitleleri koruyan, sosyal devlet vasfının giderek zayıflamasına neden olduğuna işaret etti.

Bunun sonucunda toplumların cemaatleşmeye itildiğine dikkati çeken Orgeneral Başbuğ, ''Bu cemaatler ile 677 sayılı kanunla varlığı yasaklanan tarikatlar, devrime karşı hareketlerin odağı haline dönüşmektedirler'' diye konuştu.

Türk devrimine karşı yürütülen girişimlere karşı mücadelenin öncelikle kültür, eğitim ve öğretim alanlarında verilmesi gerektiğini vurgulayan Orgeneral Başbuğ, ''TSK, ulus devlet, üniter devlet ve laik devletin korunmasında her zaman taraf olmuştur ve olmaya devam edecektir'' dedi.

PROF. DR. ÖZEN: PAPA'YI KINIYORUM 

Giresun Üniversitesi Rektörlüğüne tedviren atanan Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Rektörü Prof. Dr. İbrahim Özen, ''Terör ve bölücülük hareketleri ve irticai faaliyetler, Cumhuriyetimizi tehdit etmede güncelliğini korumaktadır'' dedi.

Giresun Üniversitesi'nin 2006-2007 akademik yılının başlaması dolasıyla İl Özel İdare Kültür Sitesinde düzenlenen törene, Vali Şükrü Kocatepe, Rektör Prof. Dr. Özen ve Jandarma Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğgeneral Dursun Ali Karaduman, Belediye Başkan Vekili Murşit Gürel, üniversiteye bağlı fakülte ve yüksek okulların dekan ve müdürleri ile öğrenciler katıldı.

Vali Kocatepe, törende yaptığı konuşmada, üniversitelerin bulunduğu yöreyi geleceğe taşıyan, uygarlık yarışında yolları aydınlatan özel bilim kuruluşları olduğunu belirtti.

Rektör Prof. Dr. Özen ise bugünün, birinci akademik yılına başlayan Giresun Üniversitesi için çok anlamlı gün olduğunu kaydederek, ''Üniversitenin kurulmasında göstermiş olduğunuz emek ve yaşadığınız heyecanı sakın yitirmeyiniz. Giresun Üniversitesi'nin kuruluşu, yapılması ve büyüyüp gelişmesi için görevlerimiz asıl şimdi başlıyor'' diye konuştu.

Karadeniz Bölgesi'nin ana geçim kaynağının fındık ve çay olduğunu belirten Prof. Dr. Özen, ''Geçen yıl fındıkta büyük sıkıntılar, olumsuzluklar yaşandı. Ümit ederim bu yıl tekrarı olmaz ve aynı sıkıntılar yaşanmaz. Ülke, uluslararası piyasa ve ekonomik koşullar gözetilerek, üreticinin alın teri ve emekleri korunmalı, mutlaka istikrarlı bir fındık politikası oluşturulmalıdır'' dedi.

Prof. Dr. Özen, ülke ve ulusun bölünmez bütünlüğü için alt kimlik ve üst kimlik gibi kavramların bir yana bırakılması gerektiğini ifade ederek, şunları söyledi:

''Terör ve bölücülük hareketleri ve irticai faaliyetler Cumhuriyetimizi tehdit etmede güncelliğini korumaktadır. Bu tür tehditlerin bugün olduğu gibi gelecekte de var olabileceği ve şekil değiştirebileceği bilinci içinde olmalıyız. Alt kimlik, üst kimlik gibi kavramlar bir yana bırakılarak Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı, Türk ulusu, ve demokratik, laik Türkiye Cumhuriyeti çatısı altında toplanarak, el ele, gönül gönüle, birlik ve beraberlik içerisinde yaşamaya gayret etmeliyiz.''

Papa 16. Benedict'in sözlerine de değinen Özen, ''Dinler arası diyaloğun önem kazandığı günümüzde, bugüne kadar dünyanın en hoşgörülü dini olan dinimiz hakkındaki görüşlerinden dolayı kendilerini, laik bir devlet olan ülkemiz adına esefle kınıyorum'' diye konuştu.

aa
Yayın Tarihi : 25 Eylül 2006 Pazartesi 16:01:27


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?