İngilizce fakiri İngilizce hocaları
İngiltere’den gelen dil uzmanları, inceleme yaptıkları dokuz devlet okulunda görevli İngilizce öğretmenleriyle konuşamadı. İngiliz heyeti ile öğretmenlere tercüman aracılık yaptı. ’Acı gerçek’ İngilizce öğretmenlerinin eğitimi için hazırlanan protokol töreninde ortaya çıktı.
MİLLİ Eğitim Bakanlığı Ticaret ve Turizm Öğretimi Genel Müdürlüğü ile British Council arasında Anadolu otelcilik ve turizm meslek liselerindeki İngilizce öğretmenlerinin eğitimine ilişkin protokol imzalandı. Törende konuşan Ticaret ve Turizm Öğretimi Genel Müdürü Sadettin Sabaz, birkaç hafta önce İngiltere’den gelen dil uzmanlarının 9 okulda incelemeler yaparak bir rapor hazırladıklarını söyledi. İngiltere’den gelen heyetin "acı bir gerçeği de dile getirdiklerini" ifade eden Sabaz, heyettekilerin İngilizce öğretmenleriyle tercüman aracılığıyla konuştuklarını kendilerine anlattığı açıkladı. Sabaz, proje kapsamında anadolu turizm meslek liselerinde görevli İngilizce öğretmenlerinin eğitim alacaklarını ve bu öğretmenlerin, "uluslararası ingilizce öğretmenlerinin seviyelerini belirleme sınavı"na tabi tutulacağını söyledi. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik ise Türkiye’de İngilizce eğitiminin özellikle gramer ağırlıklı verilmesini eleştirerek, "Mesleki İngilizce’ye ağırlık verilmeli, ona göre ders kitaplarını, ders müfredatlarını hazırlamak lazım. Bu konuda bugüne kadarki yaklaşımı değiştirmek lazım" dedi.
sehap Akın IP: 88.243.164.xxx Tarih : 5.01.2008 11:50:24
Sadece İngilizce öğretmenleri mi? 2o yıllık öğretmenler bile öğrettikleri ders konularına vakıf değiller..Asıl, öncelikle öğretmenleri eğitmek gerekir..Türkiye'de ki öğrenim sistemi ile uzun süre yakından ilgilenmiş ve araştırmış bir kişi olarak,ne öğretmenler ile karşılaştım ! Türkçe bilmeyen Türkçe öğretmenlerinden tutun da, bizzat kendisinin hazırladığı test sorularının çözümlerini bilmeyen matematik öğretmenleri, bu ülkenin öğrenim kurumlarında cirit atıyorlar..Haaa,bir de en önemlisi ; Artık Türkiye'de "öğrenim" ile "eğitim"in ayrı olgular olduğu gerçeğini vurgulamak gerekir..Burada iş öncelikle Milli Eğitim Bakanlığı'na düşmektedir...Önce adını değiştirecek.."Milli Eğitim ve Öğretim Bakanlığı" ya da sadece "Öğretim Bakanlığı"olmalıdır. Eğitim farklı bir şeydir ve okullarda eğitim verilememektedir..Belki, çok iyi yetişmiş kadrolarla ayrıca "eğitim kurumları" oluşturulabilir. Zor bir iş olduğunun farkındayım ama bu ayrımın farkına varıldığı gün Türkiye gerçek bir eğitim ve öğrenim sistemine kavuşmuş olacaktır.Bu arada yanlış anlaşılmasın; "öğrenim" "eğitimden" tamamen ayrı değildir.Sadece,"öğrenim", daha büyük ve derin bir kavram olan "eğitim"in bir parçasıdır.Bütünü değildir.Ne demek istediğimi anlayanlar anlıyor..