Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen İstanbul İl Başkanı M. Hanefi Bostan, okul müdürleri rotasyonunun iptali için dava açtıklarını kaydetti.
Konuyla ilgili yazılı bir açıklama yapan Hanefi Bostan, Türk Eğitim-Sen olarak rotasyonu 23 Temmuz 2010 tarihi itibarıyla yargıya taşıdıklarını açıkladı. Bostan, "MEB, rotasyonun mevcut haliyle uygulanmasının ciddi sorunlar yaratacağı doğrultusundaki tüm uyarılarımızı dikkate almamış ve inatla yaşanacak problemler yakından bilinmesine rağmen tombalacı bir anlayışla rotasyonun uygulanacağını açıklamıştır. Daha önce yönetmeliğe dava açan Türk Eğitim-Sen, bu kez de rotasyon genelgesine dava açmak zorunda bırakılmıştır.
Oysa rotasyon konusunda herkesi memnun edecek onlarca yol bulunabilirdi. Sendikamız, 23/06/2010 tarih ve 1872/31131 sayılı MEB Personel Genel Müdürlüğü işleminin 'A-Genel Açıklamalar' başlıklı bölümünün 1., 4., 6., 7., 8., 9. maddeleri ile 'B-Zorunlu Yer Değiştirmeye Esas 5 Yıllık Sürenin Hesaplanmasında Dikkate Alınacak Hususlar' başlıklı bölümünün 1., 2., 4. ve 5. maddelerinin yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle Danıştay'da dava açtı" dedi.
Bostan, rotasyon uygulamasına dava açma gerekçelerini ise şöyle sıraladı:
"- Rotasyon uygulamasında tercihlerine atanamayanlar bilgisayar kurası ile atanacaktır. Tombalacı bir anlayış olan bilgisayar kurası şaibeye açıktır, objektiflikten uzaktır, hakkaniyete aykırıdır. Okul müdürlerinin bilgisayar kurası ile atanması kariyer ve liyakat ilkelerinin çiğnenmesi anlamına da gelmektedir. Bugün okul müdürlerine yapılan haksızlık, yarın öğretmenlere ve diğer idarecilere yapılacaktır. Öte yandan Yönetmeliğin ilgili maddesinde yer alan "bilgisayar kurası" ibaresine karşı Türk Eğitim Sen tarafından Danıştay'da açılan dava halen devam etmektedir.
- Rotasyon ile ilgili yönetmelik, 13/08/2009 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanmak suretiyle yürürlüğe girmiştir. Dolayısıyla 5 yıllık sürenin de yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarih esas alınarak hesaplanması gerekmektedir. Bu bağlamda, yönetmeliğin yürürlüğe girdiği 13 Ağustos 2009 tarihinden itibaren 5 yılı dolduranların zorunlu yer değişikliğine tabi tutulması gerekmekte iken, bu sürenin yanlış hesaplanması sebebiyle çok sayıda eğitim kurumu müdürünün mağduriyeti söz konusu olmaktadır.
- Rotasyon isteğe bağlı bir tayin olmayıp, yönetmeliğin 22. maddesi gereği re'sen yapılan bir işlemdir. Hal böyle iken rotasyona tabi müdürlerin isteğe bağlı atama kapsamında değerlendirilmesi, kazanılmış haklarının gaspı anlamını taşımaktadır.
- Dava konusu işlemin 2. maddesinde yer alan 'Zorunlu yer değiştirmeler il içinde yapılacaktır' ibaresinin uygulanması, kazanılmış haklara saygı ilkesine aykırı olarak haksızlığa yol açmaktadır. Yıllarca il merkezinde görev yapmış bir müdür, bu hükümde yer alan 'il içinde' ibaresi nedeniyle bilgisayar kurası sonucu isteği dışında aynı ilin ücra bir ilçesine atanmak durumunda kalacaktır. Bu durum kazanılmış haklara saygı ve hukuki güvenlik ilkeleri ile bağdaşmamaktadır. Ayrıca, yer değişikliğinin uygulanmasında bir geçiş süreci öngörülmediğinden eş durumu, çocukların eğitimi, ikametgah değişikliği vb. nedenlerle aile bütünlüğünün bozulması gündeme gelecektir.
- Genelgedeki düzenlemeler nedeniyle zorunlu yer değişikliklerinde yönetmeliğin 7. ve 8. maddesi hükümlerinin uygulanması halinde kazanılmış haklara saygı ve hukuki güvenlik ilkeleri çiğnenmiş olacaktır. Anadolu Liseleri'nde, Endüstri Meslek Liseleri'nde yıllardır müdürlük yapan bir yönetici, bu uygulama sebebiyle kazanılmış hakkını kaybedecektir. Daha önceki yıllarda yürürlükte olan yönetmeliklere göre motor bölümü olmayan bir teknik okulda müdürlük yapan bir yöneticiden dayatmacı bir zihniyetle, rotasyon kapsamında sadece motor bölümü olan bir okula yer değiştirme yapması istenmektedir. Oysaki rotasyon uygulaması isteğe bağlı bir atama değildir.
- Milli Eğitim Bakanlığı, 5 yıllık süre hesabında müdürlerin aleyhine uygulama getirmektedir. Çalışılan eğitim kurumunun fiilen değişmemesine karşılık, adının, fiziki yapısının vs. değişmesine ya da dönüşme ya da birleşme hallerine bağlı olarak atama kararnamelerinin yenilenmesi halinde, kararnamenin yenilendiği tarih değil, kuruma ilk defa atandığı tarih dikkate alınarak, o kurumda fiilen geçirilen süreye bakılmakta iken diğer yandan geçici olarak görevlendirilen ya da yargı kararı ile alındıkları göreve iade edilenler açısından, geçici görevlendirme ya da yargılama öncesi hizmet süreleri hesaba katılarak, fiilen aynı kurumda çalışmış olma şartı aranmamaktadır. Bu uygulama ise eşitlik ilkesine aykırıdır."
Rotasyon uygulamasının birçok yönüyle yanlış bir anlayışın ürünü olduğunu savunan Bostan, uygulamanın mutlaka iptal edilmesi gerektiğini kaydetti. Bostan, "Adaletsiz bir anlayışla yapılacak rotasyon uygulaması yarardan çok zarar getirecek, birçok okul müdürü mağdur olacak, çalışkan müdürler adeta cezalandırılacak, başarılı müdürler küstürülecektir. Rotasyon uygulaması nedeniyle ortaya çıkacak keşmekeş ise Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu'yu çok zor durumda bırakacaktır. Bu uygulamayla binlerce okul müdürünün yer değiştirmesi söz konusudur. Sonuçları, oluşabilecek muhtemel problemler, hak kayıpları ve kazanılmış haklar iyi düşünülmeden yapılacak olan bu uygulamanın bu şekliyle iptal edilmesi, yerine kariyer ve liyakati esas alan, başarı ve başarısızlığı objektif kriterlerle değerlendiren, herkesin kabul edebileceği bir mantık ve öngörüyle hazırlanmış yeni bir sistemin oluşturulması eğitim camiası ve eğitim-öğretimimiz açısından daha faydalı olacaktır" ifadelerini kullandı.