Antalya'da düzenlenen Üniversitelerarası Kurul Toplantısı tamamlandı. Üniversitelerarası Kurul Başkanı Prof. Dr. Mustafa Akaydın, atama işlemlerinin durdurulması ve tıpta uzmanlık kadrolarında kısıtlamaya gidilmesinin ciddi sorunlar ortaya çıkaracağını söyledi.
Akdeniz Üniversitesi Atatürk Konferans Salonu'nda düzenlenen toplantının ardından Akdeniz Üniversitesi Rektörü ve Üniversitelerarası Kurul Başkanı Prof. Dr. Mustafa Akaydın, basın açıklamasında kurul toplantısı sonuç bildirgesini okudu.
Devlet yükseköğretim kurumlarında öğretim üyeliğine gerekli atamaların yapılabilmesi için izin verilen kadroların yanı sıra vakıf yükseköğretim kurumlarındaki atama işlemlerinin Yüksek Öğretim Kurulu Başkanlığı'nın 22 Şubat tarihli yazısı ile durdurulduğunu açıklayan Prof. Dr. Mustafa Akaydın, "Öğretim üyeleri dışındaki öğretim elamanları kadrolarına atama yapılmak üzere verilmiş kadro izinleri de mevzuat değişikliği yapılacağı için iptal edilmiştir. Üniversiteler bünyesinde yapılan ilanlarla başvuran jüri aşaması tamamlanan ve ilgili birim yönetim kurulunda görüşüldüğü halde atanamayan yardımcı doçentler ile jüri üyeleri tespit edilip raporları gelme aşamasında olan ve tamamlanan profesör ve doçent kadrolarına atama yapılamamaktadır. Bu uygulama ile atama sürecinde
bulunan öğretim üyesi kadrolarının atamalarının yapılamaması, üniversiteleri adaylar ile karşı karşıya bırakmakta olup, adaylar haklı olarak yargıya başvurmakta geçmiş idari yargı kararları dikkate alındığında haklı olabilecekleri görülmektedir" dedi.
Tıpta uzmanlık kadrolarında aniden ve bir planlamaya dayanmadan yüzde 50'ye varan kısıtlamalar yapıldığını, bu durumunda üniversite kliniklerinin uygulamalarında ve sağlık hizmetinin sunulmasında çok ciddi sıkıntılara yol açacağını kaydeden Prof. Dr. Akaydın, "Tüm bunlar birlikte yorumlandığında karşımıza çıkan durum; üniversite özerkliğine müdahale, bu konudaki OECİD özerklik ölçütlerinden uzaklaşma, kişi ve insan haklarının çiğnenmesi, kazanılmış hakların yok sayılması, planlanmış eğitim programlarının çıkmaza sokulması ve tıp fakültesi bulunan üniversitelerde sağlık hizmetlerinin ve ana bilim dalı çalışmalarının sekteye uğramasına yol açmaktadır. Ülkemizde yeni kurulmuş 32 üniversite bu gelişmelerden çok daha fazla olumsuz etkilenmekte ve henüz akademik yaşamlarının başında eğitim vermeme tehlikesiyle karşı karşıya kalmaktadır. YÖK Genel Kurulu kararlarıyla içerik olarak örtüşmeyen bu sürecin sonunda üniversitelerimizin lisans ve ön lisans kontenjanlarının geçen yılkı düzeylerin altına düşmesi ve öğrencilerin mağdur olması kaçınılmaz olabilir. Bu uygulamalar hukuka güven, devlete güven ve istikrar ilkeleriyle bağdaşmamaktadır. Üniversitelerarası Kurul, doğrudan eğitimle ve üniversitelerin görevleriyle ilgili bu konularda üniversitelerin görüşleri alınmadan yapılan bu uygulamaların zarar ve tehlikelerini kamuoyuna duyurmayı ve yetkilileri acil önlem almaya davet etmeyi bir görev saymaktadır" fiye konuştu.
Kurul Başkanı Prof. Dr. Akaydın, ardından basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı. Akaydın, 28 Şubat toplantısıyla ilgili alınan kararların YÖK tarafından tanınmadığı ve bu kararlarla ilgili YÖK'ün tutumunun nasıl olacağı ile ilgili sorulan bir soruya, "Biz üniversitelerimizin kaliteli eğitim vermesini ve öğrencilerimizin daha iyi eğitim almalarını amaçlıyoruz. Üniversiteleri temsil eden en üst kurul olarak, ciddi konuları gündeme getirmeye devam edeceğiz. 28 Şubat'ta ve bugün de alınan
kararlarımızın arkasındayız. Bugüne kadar olan tavrımız, bundan sonra da devam edecektir" şeklinde cevap verdi.
Üniversitelerarası kurul üyeleri, daha sonra Akdeniz Üniversitesi kampüsünü gezerek öğrencilerle görüştü.