30
Nisan
2025
Çarşamba
EĞİTİM

Zorunlu din dersine 'durdurma'

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, inancı gereği çocuğunun zorunlu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinden muaf tutulmasını isteyen Alevi bir babanın başvurusunu haklı buldu.

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, tarihi bir karara imza atarak, çocuğunun zorunlu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinden muaf tutulmasını isteyen Alevi bir babanın başvurusunu haklı buldu. Kararda, dersin dini ve felsefi inancına uygun olmadığını belirten davacının talebinin, "Dini inanç özgürlüğü gereği kabul edilmesi gerektiği" vurgulandı. Halbuki yine bir Alevi öğrencinin zorunlu din dersine girmeme talebi yargıda kabul edilmeyince, aile davayı AİHM'ye taşımıştı. Böylece ilk defa yargıda aynı konuda farklı kararlar ortaya çıkmış oldu.

Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Ali Kenanoğlu, Üsküdar Rasathane İlköğretim Okulu'nda okuyan oğlu Mustafa Berkay 4. sınıfa geçtiğinde, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne başvurdu. Kenanoğlu, 4. sınıfta zorunlu din dersi okutulduğunu, Alevi olduklarını, dini ve felsefi inançlarına uygun olmayan dersten oğlunun muaf tulması gerektiğini belirtti.

İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü, talebe herhangi bir yanıt vermedi. Mevzuata göre bu "olumsuz yanıt" sayıldığından, Kenanoğlu İstanbul 5. İdare Mahkemesi'nde dava açtı.

Valilik savunması
İl Milli Eğitim Müdürlüğü adına mahkemeye savunma gönderen Vali Yardımcısı Ali Sözen, Anayasa'nın 24. maddesine göre, din dersinin zorunlu olduğunu, Eğitim Öğretim Yüksek Kurulu Başkanlığı'nın 1990 tarihli kararına göre, sadece azınlık okullarında okumayan Hıristiyan ve Musevi öğrencilerin bu dersten muaf tutulabileceğini ifade etti. Sözen, davacının, farklı dinden olduğuna dair herhangi bir beyanı bulunmadığını kaydetti.
Mahkeme, kararın yürütmesini 30 Aralık 2005'te durdurdu. Geçen hafta taraflara tebliğ edilen kararda, Anayasa'nın 24. maddesine göre herkesin, vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahip olduğu, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 9. maddesinin de aynı yönde olduğu ifade edildi. Kararda, uluslararası anlaşmalarla yasaların çeliştiği durumlarda, anlaşmaların uygulanacağı vurgulanırken, Anayasa'nın din derslerini İslama mensup olanlar için zorunlu saydığının kabul edilmesi gerektiği, aksini düşünmenin dini inancın korunması ilkesiyle çelişeceği belirtildi.

Dilekçesi dikkate alındı
1990 tarihli kararın asıl amacının, İslam dinine mensup olmayanların zorunlu din dersi almaması olduğu ifade edilen kararda, Kenanoğlu'nun dersin dini ve felsefi inancına uygun olmadığını belirten bir dilekçesi bulunduğu anımsatıldı.
Valilik bu karara Bölge İdare Mahkemesi'nde itiraz edebilecek. Mahkeme, yürütmeyi durdurma kararını kaldırırsa, Kenanoğlu ailesi 5. İdare Mahkemesi'nin davayı esastan sonuçlandırmasını bekleyecek. Bölge İdare Mahkemesi kararı yerinde bulursa, dava emsal niteliği oluşturacak.

Benzer bir dava AİHM'de

Kenanoğlu ailesinin açtığı davanın bir benzeri daha önce AİHM'ye gitti. 2 Nisan 2001'de, İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü, "Zorunlu derstir" diyerek, Alevi bir ailenin kızı E.Z'nin din dersine girmeme isteğini geri çevirdi. Aile İstanbul 2'nci İdare Mahkemesi'ne başvurdu ama mahkeme Milli Eğitim'i haklı buldu. Danıştay 8'inci Dairesi, 14 Nisan 2003'te yapılan temyiz başvurusunu yerinde görmedi. Şubat 2004'te AİHM'ye taşınan dava "Kabul edilebilir" bulundu. AB İlerleme Raporu'nda da davaya atıf yapıldı. AİHM'nin haziranda karar vermesi bekleniyor. Eğer AİHM Alevi ailenin başvurusunu haklı bulursa, Anayasa'nın 24. maddesinin kaldırılması yönünde atılacak adım gündeme gelebilecek.

Milliyet
Yayın Tarihi : 17 Nisan 2006 Pazartesi 09:28:40
Güncelleme :17 Nisan 2006 Pazartesi 14:26:19


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
berke semih kut IP: 88.226.32.xxx Tarih : 22.04.2006 23:07:30
kıymetli sünni kardeşlerim,biz aleviyiz.İslamiyetin Türkmen yorumunudur Alevilik-Kızılbaşlık.Urum(doğu Roma) diyarını irşad eden Hacı bektaş veli,bursanın fethindeki geyikli baba,sarı saltuk,barak baba,ahmet yesevi ,yunus emre,baba ilyas horasani,dede korkut,taçdar-ı türk şah ismail hatayi,emevi ve abbasi zulmünden mezar-ı şerife kaçan ehl-i beytin anlayışları alevilikti.senin saygıyla andığın yavuz bektaşi küpesi takıp,12 imam taçı giymiş,sonrada,doğu anadoluda türkmen katliamı yapıp kürtleri şımartmıştır.türkmenleri zorla sünnileştirmiştir.Allah korkusundan çok Allah aşkı sevgisi var bizde.1950 ye kadar kimliklerde menderes devrine kadar mezhebi hanefi yazıyordu herkesin.sana zorunlu olarak alevi-bektaşi dersi verilseydi,sünni İslam anlayışı aşağilansaydı,yok sayılsaydı, ne hissederdin.biraz islam tarihi okuyun,biraz mezhebler tarihi okuun.internet diye birşey var,insan hakları,kul hakı bunları lütfen irdeleyin..

ERTAN TAŞKIN IP: 85.111.5.xxx Tarih : 17.04.2006 09:49:17
Garibler ülkesi TÜRKİYE. Dini duygularından dolayı türban takanların eğitim hakkı elinden alınırken (yargı kararları ile ), inammadığı din ile ilgili eğitime zorunlu olarak tabi tutulamaz kararı yine yargıdan geldi.İzleyelim bakalım daha ne kararlar göreceğiz. Gözünaydın Türkiye

aydın IP: 194.27.40.xxx Tarih : 17.04.2006 09:46:25
bende aleviyim. Ama bu tür açılan davaya karşıyım. Bence çok saçma bir dava. sonuçta kimseye zorla namaz kıl, oruç tut denilmiyor. İsteyen istediği şekilde yaşıyor. Bu gidişle yarın da denilecek ki ben kürdüm türkçe konuşmak istemiyorum. Türkçe derslerini kaldırın o zaman ne yapacaksınız.... bence davanın reddi hukuka uygun...

enis dereci IP: 212.175.151.xxx Tarih : 17.04.2006 13:25:47
O Fatih Sultan Mehmet değil miydi Peygamber Efendimiz (sav)'in : "İstanbul bir gün fetholunacaktır. O'nu fetheden kumandan ne güzel kumandandır ve onun askerleri ne güzel askerdir" sözüne layık olan. Kimin ümmetiyiz Allah aşkına! ve kimin tornuyuz! Bu mudur Resule, Nebiye saygı hürmet? Bu mudur Fatih'e Yavuz'a atam demek? Peki kendi canını Resul'unun, Nebi'sinin Peygamber'inin -ya ne uzatayım- yattığı yatağa yatarak tereddütsüz feda eden bir h.z Ali ve O'nun yolunun yolcusu olan siz kıymetli aleviler... Hiç korkmaz mısınız siz yahu Allah'tan?