Kriz nedeniyle zor duruma düşen ve kredilerini geri ödeyemeyen bazı taşıma firmaları, bankalardan kaçmak için filolarındaki treylerlerin şasi numarasını ve rengini değiştirme yoluna gidiyor.
Bu tür usulsüzlükler nedeniyle finans kuruluşlarının taşımacılık sektörüne güveninin azaldığını söyleyen Türkiye Treyler Sanayicileri Derneği (TREDER) Başkanı Murat Tokatlı "Müşteri bu yüzden, treyler finansmanı alamıyor. Bunun neticesinde finansmanı biz sağlamak zorunda kalıyoruz. Finansman maliyeti ve riski üreticilerin üzerine kalıyor" dedi.
Murat Tokatlı, uygunsuzluklar nedeniyle şu anda Türkiye'de bin adet römork ve 300 adet çekicinin kayıp olduğunu açıkladı. Bazı firmaların küçük üreticiler vasıtasıyla daha önce trafiğe çıkmış araçları şasi numarasını ve rengini değiştirerek tekrar trafiğe tescil ettirdiğini belirten Tokatlı, "Bu tür usulsüzlükler altı ay önce başladı. Bu yüzünden oluşan zarar 25 milyon euroyu buldu. Bizim ürettiğimiz araba ortadan kayboluyor. Sıfır kilometre bir araç ortaya çıkıyor. Özellikle borçta olan son kullanıcılar araçlarını 'kaybetmek' için bu yola başvurdu. Bu tip olaylar, araçların imal, tadil, montaj yönetmeliğine tamamen aykırı" açıklamasını yaptı.
Bankaların sektöre güveni azaldı
Sektörde geçmişten beri yaşanan diğer bir usulsüzlüğün de tip onay belgelerinde görüldüğünü aktaran Tokatlı, bazı firmaların tek bir tip onay belgesi almasına rağmen çok sayıda araç ürettiğini kaydetti. Sektörde tip onay belgesi satanların bulunduğunu belirten Tokatlı, "Bazı üreticiler belgesine sahip olmadığı bir tipteki ürünü üretiyor. Daha sonra gidip bu belgeyi satın alıyor ve aracı trafiğe kayıt ettiriyor. Bu, yasalara aykırı olduğu gibi, can ve mal güvenliğini de tehdit ediyor. Denetim mekanizmasının kurulması lazım. Bunun için ilgili bakanlıklarla görüşerek taleplerimizi ve önerilerimizi bildirdik" dedi.
Bazı firmalar tarafından yapılan usulsüzlüklerin finansman konusunda da ciddi bir sıkıntı yarattığını belirten Tokatlı, şöyle devam etti: "Yapılan usulsüzlükler finans kuruluşlarının treylerlerin alıcısı taşımacılık sektörüne olan güveni azalttı. Müşteri, treyler finansmanı alamıyor. Belki Türkiye'de satılan treylerin yarısı üretici kredisidir. Bununla da başa çıkmak zor. Bu yüzden sektör tehdit altında. Bunun neticesinde finansmanı biz sağlamak zorunda kalıyoruz. Finansman maliyeti ve riski üreticilerin üzerine kalıyor."
Treyler satışlarını daha önceleri leasing şirketlerinin finanse ettiğini söyleyen Tokatlı, "Leasingli satışlarda KDV oranı da yüzde 1 iken satışlarımızın yüzde 30'u leasing yoluyla yapılıyordu. Geçen sene yapılan değişiklikte bu yüzde 18'e çıktı. Dolayısıyla leasing ayağımız tamamen kırıldı. Eğer bir süreliğine KDV oranı tekrar yüzde 1'e düşerse treyler sektörü rahatlayacak" diye konuştu.
Üretim yüzde 50 azaldı
Yaşanan sorunlara ekonomik kriz de eklenice Türkiye'de treyler üretiminin 2009'un ilk iki ayında geçen seneye göre yüzde 50 oranında azaldığını kaydeden Tokatlı, 2004-2007 arasında ciddi bir büyüme gösteren sektörün 2008'de ise yüzde 15 küçüldüğünü söyledi. 2008'de 10 bin 654 araç üretildiğini ve üretimin yüzde 35'inin yurtdışına ihraç edildiğini söyleyen Tokatlı, 2002'de 18 milyon dolar olan treyler ihracatının 2008'de 190 milyon dolara çıktığını belirtti. 2009'nun zor geçeceğini aktaran Tokatlı, Avrupa'daki üreticilerin krizden çok daha fazla etkilendiğini, bu sebeple yılın ikinci yarısından sonra sektörün ihracatının önemli artış gösterebileceğini dile getirdi. Tokatlı, ihracatın önemli bir kısmının Avrupa pazarına yapıldığını, bu pazarda küresel kriz nedeniyle sıkıntı yaşandığını, şu sıralarda en hareketli pazar olan Afrika'da ise finansman sıkıntısı bulunduğunu ifade etti.