Son 3 yıldır bir özel sektör kuruluşu olarak faaliyetlerini sürdüren Türkiye Petrol Rafinerileri (A.Ş) kamuda olduğu gibi Koç Grubu bünyesinde de Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşu liderliğini bırakmıyor.
İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından hazırlanan "Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu" listesinin 2007 sonuçlarına göre, Tüpraş bir kez daha ilk sıraya yerleşti. Petrol fiyatlarındaki artışa bağlı olarak üretimden satışları 2006’ya göre bir miktar gerilese de Tüpraş 18 milyar 450 milyon 708 bin 799 YTL ile birinciliği kimseye bırakmadı. Tüpraş’ı 6 milyar 230 milyon 215 bin 120 YTL’lik net üretimden satışla Ford Otomotiv izlerken, üçüncü sırayı 4 milyar 624 milyon 293 bin 341 YTL ile Elektrik Üretim A.Ş Genel Müdürlüğü (EÜAŞ) aldı.
Son 3 yılın en kárlısı
Tüpraş sadece üretimden satışlarıyla lider olmakla kalmayıp, geçen yılın da en fazla kár eden kuruluşu da oldu. 2006’da 884.7 milyon YTL vergi önceki kár yapan Tüpraş geçen yıl yüzde 41.5’lik artışla 1 milyar 252 milyon 197 bin 224 YTL YTL’lik kár yazdı. Tüpraş böylece son 3 yılın da en fazla kár eden kuruluşu oldu. Erdemir 784 milyon 931 bin YTL’lik kárıyla ikinciliğini korurken, Ford 600 milyon YTL’lik kárıyla bir basamak yükseldi.
En çok ihracat yapanlar listesinde ise Tüpraş yerini Ford Otomotiv’e bıraktı. Ford geçen yıl milyar 413 milyon dolarlık ihracatıyla, Tüpraş’ı geride bırakarak ilk sıraya yerleşti. Tüpraş bu yıl 3 milyar 380 milyon dolarlık ihracatıyla 2’nci olurken, Toyota da 3 milyar doları aşan ihracatıyla ilk 3’e girdi.
İlk 10’da tek kamu
İSO 500 listesine giren kamu kuruluşu sayısı her yıl biraz daha azalırken, geçen yıl tersine bir durum gözlendi. 2001’deki 32 tane kuruluş, 2006 yılında 13’e gerilerken 2007’de 15’e yükseldi. Ancak Türkiye’nin ilk 10 dev arasına Elektrik Üretim Ü.Ş. (EÜAŞ) tek kamu kuruluş olarak girdi. Bu kuruluş 4 milyar 624 milyon dolarlık üretimden satışlarıyla 3’üncü sıradaki yerini korudu. Bazı şirketler dikkat çekici sıçramalar yaptı. Bir önceki yıl 17’nci sırada olan Shell&Turcas’ın 6’ncı, Aygaz da 18’incilikten 10’uncu sıraya yükseldi.
143’ü yabancı
İSO 500 arasında yer alan yabancı sermaye paylı kuruluş sayısı 2007’de 143’e yükseldi. 2005 yılında 136 olan bu rakam 2006’da 140’a çıkmıştı. İlk 50 kuruluşun içindeki yabancı sermaye paylı 19 kuruluşun yaratılan brüt katma değerden aldıkları pay yüzde 17.3 oldu.
Medyada lider yine Hürriyet
TÜRKİYE’nin 500 sanayi devi arasında 73’üncü olan Hürriyet, sektörünün ise lideri oldu. 2007 yılındaki 542 milyon 290 bin 512 YTL’lik üretimden satışlarıyla kağıt, kağıt ürünleri ve basım sanayi sektörünün lideri olan Hürriyet’i en yakın rakibi 82 sıra geriden izledi. TMSF yönetiminde 15 sıra birden yükselen Merkez Gazete (Sabah Grubu), 294 milyon 967 bin 343 YTL’lik satışıyla 155’inci olurken, Doğan Gazetecilik 288 milyon 722 bin 69 YTL’lik üretimden satışlarıyla 500 dev arasında 160’ncı, sektöründe ise 3’üncü oldu.
Koç’un 13 şirketinin 5’i ilk 10’da yer aldı
TÜRKİYE’nin 500 devi sıralamasında bu yıl Koç Topluluğu, 13 şirketle yer alırken, Tüpraş, Ford, Arçelik, Tofaş ve Aygaz ile listenin tepesindeki ilk 10’un da yarısını oluşturdu. Koç Topluluğu şirketleri, 500 büyük kuruluşun toplam cirosunun yüzde 19’unu, özel sektörün yüzde 20’sini temsil etti. Koç Grubu şirketleri 2007 yılında 11.2 milyar dolarlık dış satımlarıyla da özel sektör ihracatının yüzde 21’ini yapmış oldu. Koç Topluluğu şirketlerinin toplam kárı ise 2.6 milyar YTL oldu. Bu arada Sabancı Topluluğu da ilk 500 büyük sanayi kuruluşu listesinde 10 şirketiyle yer aldı.
Tekel Sigara bu yıl adını gizlemedi
İSO 500’ün 2006 yılına ait listesinde 34’üncü olmasına karşın ’özelleştirme hassasiyeti’ göstererek adını açıklamayan Tekel, bu yıl ismini açıklamakta bir mahsur görmedi. 2007 yılındaki 742 milyon 608 bin YTL’lik üretimden satışlarıyla Tekel, listeye 45’inci sıradan girdi.
Listeye 55 yeni kuruluş girdi
TÜRKİYE’nin 500 de kuruluşu listesinde, geçen yıldan farklı olarak bu yıl 55 yeni isim yer aldı. Bu şirketlerin 31 tanesi İSO’nun 500 büyük sanayi kuruluşu listesinin bir devam olarak hazırladığı 2’nci 500 büyük kuruluş arasından geldiği belirtildi. Bu durumda 24 şirket de, geçen yıl büyük bir sıçrama yaparak Türkiye’nin sayılı kuruluşları arasına girmeyi başardı.
500 DEVİN 450'Sİ KÁR YAZDI İSO BAŞKANI 'SANAL' BULDU
Türkiye'nin 500 Devi Yer Alan 450 Kuruluş 2007'de Kár Ettiğini Bildirdi. Geçen Yıl 30 Kuruluşun Daha Kára Geçmesiyle Birlikte Bu Sayı Artarken, Sanayicinin Üretimden Çok Faaliyet Dışı Gelirlerden Kazandığı Görüldü. Kárdaki İyileşmeyi 'Sanal' Olarak Nitelendiren İso Başkanı Tanıl Küçük, Bunun 'Gerçekçi Olmayan Kur Politikası ve Dövizle Borçlanmanın Bir Yan Etkisi' Uyarısında Bulundu.
Türkiye’nin 500 devi yer alan 450 kuruluş 2007’de kár ettiğini bildirdi. Geçen yıl 30 kuruluşun daha kára geçmesiyle birlikte bu sayı artarken, sanayicinin üretimden çok faaliyet dışı gelirlerden kazandığı görüldü. Kárdaki iyileşmeyi ’sanal’ olarak nitelendiren İSO Başkanı Tanıl Küçük, bunun ’gerçekçi olmayan kur politikası ve dövizle borçlanmanın bir yan etkisi’ uyarısında bulundu.
İSTANBUL Sanayi Odası (İSO) tarafından açıklanan "Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu" raporu, geçen yıl kár eden şirketlerin sayısının arttığını gösterdi. Bir önceki yıl 420 şirket kár açıklarken, 2007 yılında 450 şirket kár açıkladı. Geçen yılı kárla kapatan şirketlerin 14’ü kamu kuruluşu olurken, 436’sı da özel sektör şirketleri oldu. Böylece 1SO 500’ün vergi öncesi toplam kárı yüzde 23.1 artarak, 15.6 milyar YTL’den 19.2 milyar YTL’ye yükseldi.
Dış kredilerin cazibesi
Bu kárlılıkta üretimden daha çok faaliyet dışı gelirlerdeki artışın etkili olduğu görüldü. Geçen yıl İSO 500’ün üretim faaliyeti dışı gelirler yüzde 81.2 arttı. Bu artış 2001 sonrasındaki dönemde en yüksek oranlı artış olmasıyla da dikkat çekti. Ancak faaliyet dışı gelirlerde önceki yılların aksine bu yıl faizlerin ağırlığı öne çıkmadı. Böylece özel sektörün, finansman giderlerini azaltmak için son yıllarda yurtdışı kredi kaynaklara yönelmiş olması kárlılıklara olumlu yansıdı.
Aslında verilere göre 2006 yılında yüzde 47.7 olan varlık finansmanındaki dış kaynak payı, geçen yıl yüzde 46’ya geriledi. Ancak bu nispi iyileşmeye karşın, özel sektörün döviz cinsi borçlarındaki büyüme sürdü. Bu duruma açıklık kazandıran İSO Başkanı Tanıl Küçük, 2007 sonunda reel sektörün toplam dış borç miktarının 105.5 milyar dolara yükseldiğini, bir yıldaki artış oranının yüzde 48.8 olduğuna dikkat çekerek, bunun da faaliyet dışı gelirlerin niteliğini etkilediğini belirtti. Küçük, "Geçen yıl İSO 500’ün mali yapısında ve kárlılığında nispi bir gelişme görüldü. Ancak bu iyileşmede yurtdışı finansman kaynaklarından yararlanma ve bunun neticesinde elde edilen kambiyo kárları etkili oldu" dedi,
Enflasyon pahasına
Kárlardaki iyileşmenin üretim artışıyla olmayışını "Sanal bir iyileşme, bir yanılsama" olarak nitelendiren Küçük, şu değerlendirmeyi yaptı: "Gerçekçi olmayan kur politikasının ve dövizle borçlanmanın bir yan etkisi olarak ortaya çıkan böyle bir karlılık nereye kadar devam edebilir? Ne kadar kalıcı olabilir? Unutulmamalı ki bu sanal iyileşme, kur ve enflasyon riski pahasına elde edildi. Risklerin gerçekleşmesi durumunda sanayi kuruluşlarının ciddi sıkıntılarla karşılaşacağı ortada. Büyümenin lokomotifi sanayi."
Faaliyet dışı gelirler yeniden yükselişe geçti
İSO’nun çalışması geçen yıl faaliyet dışı gelirlerin, kár-zarar topmlamı içindeki payının yeniden artışa geçtiğini gösterdi. 80’li yıllarda faaliyet dışı gelirlerin payı yüzde 30’larda iken 90’lı yıllarda oran hızla artmaya başlamıştı. 1999’da yüzde 219’a, 2001 krizinde de yüzde 547’ye yükseler bu oran, sonraki yıllarda gerilemişti. Hatta faaliyet dışı gelirlerin payı 2006 yılında yüzde 26.3 ile en düşük seviyesine inmişti. Ancak bu oranın geçen yıl yüzde 35.6’ya yükselmesi, kuruluşların yeniden üretim dışı faaliyetlere yöneldiğini gösterdi.
Siyasetin toz dumanını bir kenara bırakalım
ÇİN, Hindistan, Rusya gibi pekçok ülkede sanayiinin GSMH içindeki payı artarken Türkiye’de azaldığına dikkat çeken Tanıl Küçük, "Türkiye’nin sanayiye, sanayileşmeye bu ülkelerden daha mı az ihtiyacı var? Bu sorunun cevabı ülkemiz, ekonomimiz, gelecek nesillerimiz açısından hayati önem taşımaktadır. Türkiye, siyasetin toz dumanını bir kenara bırakarak, bu temel meselelere odaklanmak zorundadır. Türkiye’de sanayideki ikaz çanlarını mutlaka görebilmemiz lazım" dedi.
Çalışan sayısı arttı, Şeker Fabrikaları istihdam lideri
TÜRKİYE’nin en büyük kuruluşlarına bakılınca, geçen yım özel sektör kuruluşlarında yüzde 2.5, kamu kuruluşlarında ise yüzde 10’luk artışlar yaşandığı görüldü. Toplam çalışan sayısındaki artış ise yüzde 3.6 oldu. Özel sektörde 485 işyerinde toplam 485 bin 79 çalışana karşılık, kamudaki 15 kuruluşta 85 bin 679 kişi istihdam edildi. Buna karşın maaş ve ücretlerin payı küçülürken, en çok istihdam yaratan kuruluşlar da kamudan çıktı. Türkiye Şeker Fabrikaları 16 bin 376 kişi ile ilk sırada yer alırken, Tekel 15 bir 257 kuruluşla ikinci sırada yer aldı. Özel sektörün ençok istihdam yaratan kuruluşu Arçelik ise 11 bin 275 bin çalışanla üçüncü sırada yer aldı.
Özel sektör daha fazla katma değer yaratıyor
EKONOMİK kárlılık ve satış kárlılığı açısından da geçen yıl iyi bir performans gösteren İSO 500 çalışması, özel sektörün, kamudan daha fazla katma değer yarattığını bir kez daha gösterdi. İSO Başkanı Tanıl Küçük, kamu kuruluşlarında 2007’de maaş ve ücretlerin net katma değer içindeki payının yüzde 91.6’ya gerilediğini, ödenen faizlerin payının yüzde 8.1’e yükseldiğini aktarırken, şu yorumu yaptı: "Milli gelir anlamındaki kár payı düşerek yüzde 0.3 seviyesine indi. Bu oran 2001 kriz yılından sonra elde edilen en düşük seviye. Bu kamudaki verimsiz yapının sürdüğüne işaret ediyor. Özel kuruluşlarda kişi başına yaratılan net katma değer, kamu kuruluşlarında yaratılan net katma değerden yüzde 58.2 oranında daha yüksek. Gerek brüt, gerekse net katma değer rakamları, özel sektörün daha verimli çalıştığına işaret ediyor."
En büyük gerileme tekstilde yaşandı
SATIŞ kárlılığı, ekonomik kárlılık gibi bazı kalemlere bakınca en büyük gerileme tekstil, giyim, deri ve ayakkabı sektörlerinde yaşandı. Satış kárlılığında en önemli artışların gıda, içki ve tütün sanayi ile orman ürünleri ve mobilya sanayinde yaşanırken, tekstil, giyim, deri ve ayakkabı sektörleri geriledi. 1994’teki satış kárlılığı 100 kabul edildiğinde tekstildeki satış kárlılığı yüzde 34’te kaldı. Bu oran gıda ve içkide ise yüzde 196.3 oldu.
Gaziantep farkını hep gösteriyor
GAZİANTEP Sanayi Odası (GSO) Başkanı Nejat Koçer, İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) açıkladığı Türkiye’nin Birinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu Anketi’nde Gaziantep’ten 11 firmanın bulunduğunu belirterek, Gaziantepli sanayicilerin katma değer, istihdam ve ihracat değeri yaratma açısından her zaman farklılığını ortaya koyduğunu ifade etti. Türkiye’nin 500 büyük sanayi kuruluşu arasına giren Sanko Tekstil, Gülsan Sentetik Dokuma, Naksan Plastik, Merinos Halı, Şölen Çikolata, Süper Film, İsko Dokuma, Beşler Makarna, Çimko Çimento, Akteks Akrilik İplik ve sıralamaya yeni giren Selçuk İplik Sanayi ve Ticaret A.Ş.’yi kutlayan Koçer, "11 firmamızın Türkiye’deki ’500 Büyük Sanayi Kuruluşu’ arasına girmesinden, büyük mutluluk duyduk" dedi. Gaziantepli firmaların başarıyı devam ettirmesinin, üretim koşullarının çok da uygun olmadığı bir dönemde gerçekleştiğini bildiren Koçer, "Bu firmalarımız, ülkede yaratılan yersiz gündemlere, ağır üretim maliyetlerine, haksız rekabet koşullarına ve hálá oturmayan piyasa hareketlerine rağmen karlılığından vazgeçerek bu performansı sergilemiştir" diye konuştu.