Dünyanın en büyük ekonomisine sahip yedi ülkenin (G-7) maliye ve ekonomi bakanları Roma’da gerçekleştirdikleri iki günlük toplantının ardından deklarasyon yayımladı.
Bakanlar, krizle mücadelede korumacılıktan kaçınılması çağrısında bulunularak, piyasalarda istikrarın yeniden sağlanması G-7 ülkeleri açısından en öncelikli mesele olarak nitelendirdi. Deklarasyonda, piyasaların ve ekonominin istikrarı açısından para birimleri ve hisse senetlerinde aşırı oynaklığın önlenmesi gerektiğini dile getiren bakanlar, büyüme için küresel yatırımlara ve ticarete açık bir sistemin şart olduğuna işaret ederek, "G-7 ülkeleri, ekonominin gidişatını olumsuz etkileyecek korumacı önlemlere mani olmaya karar verdi" dedi.
G-7 ülkeleri, dünya genelindeki ekonomik durgunluğun 2009’un büyük bölümünde de süreceğine işaret ettikleri deklarasyonda, ’vahim’ diye niteledikleri söz konusu durgunlukla mücadelede kararlı olduklarını da ifade ederek büyüme ve istihdamı desteklemek için her türlü imkanı seferber etmeleri konusunda da anlaşmaya vardı. Küresel ekonomik krizle mücadelede Uluslararası Para Fonu’ndan (IMF) beklenen rol ise "Reforma tabi tutulmuş, ek kaynaklarla güçlendirilmiş bir IMF’nin, mevcut krize etkin ve esnek çözümler üretmesi gerekiyor" şekinde oldu.
IMF’ye 100 milyar dolar
G-7 toplantısı sırasında, Japonya ile Uluslararası Para Fonu (IMF) arasında 100 milyar dolarlık bir kredi anlaşması imzalandı. Japonya Maliye Bakanı Shoichi Nakagawa ve IMF Başkanı Dominique Strauss-Khan arasında imzalanan anlaşma, IMF’ye 100 milyar dolara kadar kredi sağlanmasını öngörüyor. Strauss-Khan anlaşma sonrasında yaptığı değerlendirmede, sağlanan ek krediden memnuniyetini belirterek, "İmzalanan anlaşma, Japonya’nın dünyanın ekonomik sorunlarını desteklemede önemli bir rol üstlendiğini göstermektedir" dedi.