Ulusal Süt Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Ethem Sancak, "Okul Sütü" uygulamasını tekrar hayata geçireceklerini ve 1 milyon çocuğa her gün düzenli süt içirmeyi hedeflediklerini söyledi.
Bünyesinde üreticiler, sanayiciler, kamu kurumları, üniversiteler, araştırma kurumları, süt sektörü ile ilgili sivil toplum kuruluşları ve süt sektörünün tüm paydaşlarını barındıran Ulusal Süt Konseyi kuruluş amacını, gelecek perspektifini ve yol haritasını basınla paylaştı. Ulusal Süt Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Ethem Sancak'ın yanı sıra Başkan Yardımcısı Mahmut Eskiyörük, Muhasip Üye Harun Çallı, Yönetim Kurulu Üyeleri Prof. Dr. Erkan Benli, Osman Vasfi Yasun, Muhittin Eyimaya, Prof. Dr. Muhittin
Özder, Halil Polat ve Konsey Genel Sekreteri Burcu Oğuz'un katılımıyla gerçekleşen basın toplantısında, Ulusal Süt Konseyi'nin kuruluş gerekçesi ve faaliyetleri anlatıldı.
Konsey'in kendi kuruluş yapısıyla uyumlu bir şekilde tüm ilgili tarafları biraraya getirerek düzenlemiş olduğu "Arama Konferansı" ile oluşturduğu gelecek planı ve yol haritasının da ilk kez kamuoyu ile paylaşıldığı toplantıda konuşan Ulusal Süt Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Ethem Sancak, kaliteli, mutlu bir yaşam ve geleceğin inşası için beslenme ve hijyenin son derece önemli olduğuna değindi. Türkiye'de süt sektörünün hala olması gereken yerde olmadığını ifade eden Sancak, "Medeniyette süt çok önemli bir ölçü. Ülkemizde 12 milyon litre süt üretimi var. Bunun iyimser bir tahminle 5 milyon litresi modern sanayi tesislerinde işleniyor. 7 milyon litrenin ise akıbeti meçhul, uluslararası standartlarda 'sütümüz aktır' diyebileceğimiz süt miktarı 5 milyon litre. Biz, toplumun bütün kesimlerinin desteğini almak istedik. Sütün aklanması toplumsal bir çaba olacak. Sütün aklanması bir medeniyetleşme, bir özgürleşme çabasıdır. Konsey olarak vizyonumuz Türkiye'nin sağlıklı süt üretimi ve tüketiminde dünyada örnek alınan ülke olmasıdır" dedi.
Ulusal Süt Konseyi'nin sektörde yaşanan sıkıntılara çözüm bulmak, sektörün modern bir yapıya oturtulması, süt sektöründe istikrar ortamının sağlanması ve ülke hayvancılığının geliştirilerek kaliteli süt üretim ve tüketiminin arttırılması için sektörün sesi olmayı amaçladığını söyleyen Sancak, Türkiye'nin sağlıklı süt üretim ve tüketiminde dünyada örnek alınan bir ülke olmasını hedeflediklerini belirtti. Sancak, "Bu konuya destek olmak, bir gönüllülük değil, bir zorunluluktur. Bizim Ulusal Süt Konseyi olarak 3 ana görevimiz bulunuyor: Fiyat istikrarını sağlamak, sektörü yeniden düzenlemek, süt tüketimini arttırmak için sektörü geliştirmek. Sütün maliyet hesaplarını yaparak, topluma deklare etmek gerekiyor. Kamu ile işbirliği yaparak, bazı eşiklerde müdahale etmek için organize olmalıyız. Sütün hem hijyenik hale getirilmesi, hem de üretim ve tüketiminin artırılması için yol göstermek ve sağlıklı bir arz planı yapmayı hedefliyoruz. Bunun için ciddi bir eylem planı yaptık" şeklinde konuştu.
"1 MİLYON ÇOCUK SÜT İÇECEK"
Ulusal Süt Konseyi olarak önümüzdeki dönemde en önemli projelerinin "Okul Sütü" uygulamasının tekrar hayata geçirilmesi olduğuna dikkat çeken Sancak, gelişmiş ülkelerde okulda çocuğa süt içirmenin milli bir politika olduğunu belirtti. Sancak şöyle konuştu: "Biz AB'nin tükettiğinin üçte biri kadar protein tüketiyoruz. Okul çocuğuna mutlak zorunluluk olarak süt içirmek gerekiyor. Bu bir toplumsal zorunluluktur. Kamu da bu görevi yapmaya mecburdur. Bir pilot uygulama projemiz var. Daha sonra bütün okullara yayacağız. Pilot proje Kasım ayında 4 ilde başlayacak. İkinci yarıyıl 1 milyon çocuğa her gün düzenli süt içirmek istiyoruz. Konsey olarak Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı'nı ziyaret ettik. Hatta Diyanet İşleri Başkanlığı'nı da ziyaret ettik. Din adamlarının halka sütün önemini anlatmalarını istedik. Bunun dışında kışlada süt tüketimine teşvik etmeliyiz. Genelkurmay Başkanlığı'ndan randevu istedik, kışlada vatan çocuklarına da süt içirilmesi için çalışıyoruz."
Ulusal Süt Konseyi Yönetim Kurulu Üyesi Erkan Benli de, Türkiye'nin okul sütü projesinde bir asır geri kaldığını söyledi. Türkiye'de en son 2002'de 1 milyon 100 bin çocuğa bin okulda süt dağıtıldığını hatırlatan Benli, "Bu sütler bedava dağıtıldı. Maliyeti düşüktü. Bazı deneyimleri kazanalım diye, biz de yeni bir pilot çalışma planlıyoruz. Tabii yine dar gelirli ailelerin oturduğu bölgelerdeki okullar seçildi. Milli Eğitim Bakanlığı ile çalışıyoruz. Bu projeyi biz çeşitli kurumlarla görüşerek finanse ediyoruz. Biz bunun devlet politikası olarak gerçekleşmesini istiyoruz. Hükümetle yaptığımız tüm temaslarda tüm bakanlıklar konuya ilgi gösterdi. Biz bunun devlet politikası olmasını istiyoruz. Bu kadar sosyal içerikli bir projenin gözardı edileceğini düşünmüyoruz." şeklinde konuştu.
Ulusal Süt Konseyi'nin Geçici Yönetim Kurulu'nun 2009 Ocak ayında göreve başladığını ve bu tarihten sonra süt fiyatlarının sektörü tatmin edecek duruma geldiğini belirten Yönetim Kurulu Üyesi Muhittin Eyimaya, "Geçici kurulumuz, tarım kanunu gereği, bakanlığa bir tavsiyede bulundu. Düşen süt fiyatlarının gerilemesini durdurmak için konsey, süt tozu üretimini destekleyen bir politika getirdi. O tarihte 51,50 kuruş olan 67,00 kuruşa çıktı. Biz bu tedbiri alırken, sütün fiyatı AB ülkelerinde çok geriledi. Ama bakanlık ve Ulusal Süt Konseyi, üretici mağduriyetini engelledi" dedi.
![]() |