Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin, şirketlerin kur riskinin çok arttığını belirterek “Şirketler yurtdışından 120 milyar dolarlık borçlanma gerçekleştirdi. Bu kurumlar dış kredi almak için hisse senetlerini teminat olarak yatırıyorlarsa kurlar yükseldiğinde birçok şirketimizin hiç bilmediğimiz yabancıların eline geçtiğini görebiliriz” değerlendirmesinde bulundu.
BDDK’nın 8. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen ‘Küresel ve Ulusal Finansal Sistemde Yeni Mimari Arayışları’ konferansının açılış konuşmasını gerçekleştiren BDDK Başkanı Tevfik Bilgin, Türk bankacılık sisteminin krediler, dış borçlanma ve sermayeye yeterlilik rasyosu olarak bir sorunu bulunmadığının da altını çizerek “Elbette global gelişmelerden de bağışık değiliz, etkilenmekteyiz. Ve önümüzdeki dönemde global krizden daha da şiddetli etkilenme ihtimalimiz yüksek. Ancak önemli olan bunların farkında olmaktır” diyerek, kredi riski ile uzantısı olan faiz ve likidite riski, sahiplik riski, düşmesi muhtemel olan kârlılık potansiyeli, mevduat üzerinde zaman zaman anlamsız boyuttaki rekabet hırsı, artan maliyetler, fısıltı ve dedikodu riski ile şirketlerin kur riskinin de farkında olduklarını belirtti.
Kur riskinin de reel sektörün doğrudan yurt dışından borçlanmasından kaynaklandığını, burada 120 milyar dolara ulaşan bu borçlanmalarda şirketlerin yurt dışında ne gibi teminatlar verdiğinin bilinmediğini belirten Bilgin, “Acaba yurt dışından borçlanan reel sektör firmalarımız teminat olarak sahibi oldukları varlıkları ipotek verdilerse ya da 20-30 yılda büyük zorluklarla bugüne getirdikleri işletmelerin hisse senetlerini rehin vermişlerse ve kurlarda bir hareket olduğunda reel sektörümüzün bir kısmı hiç bilmediğimiz yabancıların eline geçebilir mi?” diye konuştu.
154 milyar dolar yükümlülük
Bu arada Merkez Bankası, ise finansal kesim dışındaki firmaların net döviz açığının ilk çeyrek sonu itibariyle 73.752 milyar dolar olduğunu açıkladı. Banka açıklamasında, mart sonu itibariyle bu firmaların varlıklarının 80.832 milyar dolar, yükümlülüklerinin ise 154.584 milyar dolar olduğu belirtildi.
Bilgin’in verdiği bilgiye göre BDDK’nın denetim ve gözetimi altında şu an itibariyle 49 banka, 53 leasing (kiralama), 80 faktoring, 10 tüketici finansman şirketi, 1 varlık yönetim şirketi, 42 bağımsız denetim şirketi ve 49 yurt dışı banka temsilciliği var.
‘Mevcudu koruyup hırs yapmayın’
Bilgin, “Mayıs-Haziran 2008’den sonra bankacılık sektöründe bir miktar yavaşlama başlamıştır. Bankalarımız için bu dönemde önemli olan mevcudu korumak olmalıdır. Mevcudu koruyan banka başarılı bankadır. Bir bankanın mali yapısı, sermaye yeterliliği yeterli ise elbette farklı bir büyüme politikası izleyebilir. Şube müdürlerine çok büyük hedefler vermemek lazım. Ama sırf yarışta geri kalmamak için adale gücüne bakmadan yarışa devam ediyorlarsa bu kararlarının menfi etkilerini bilançolarında çok hızla göreceklerdir” diye konuştu.
BDDK Başkanı Bilgin, bankalar kadar reel sektörün de iş birliğine açık ve finansal anlamda şeffaf olmasının önem taşıdığını belirterek, “Biz bankalarımızın ve firmalarımızın, yağmurlu günde şemsiyeyi alan, güneşli günde geri veren söyleme son vereceklerine inanmaktayız” dedi.
Global krizin nedeni fazla hırs
Tevfik Bilgin, dünyadaki finansal dalgalanmalara da değinerek, “Daha fazla, hırsı, finansal piyasaları muhtelif araçlarla reel ekonomiden koparmıştır. Büyük dalgalanmanın temelinde gözetim, denetim ve düzenleme krizi yatmaktadır. Kapitalist sistem tarafından düzenleme ve kontrol tekrar keşfedilmeye başlanmıştır. Mortgage krizinden çıkan en önemli ders, sistemin çıkar çatışmalarına ve suistimallere açık olduğudur” değerlendirmesinde bulundu.
Bilgin, Türk bankacılık sisteminin geleceğini parlak olduğunu ve geleceğin konut ve KOBİ kredilerinde olacağını ifade ederek, şunları söyledi: “Türk bankacılığı bölgenin en iyisidir ve aslında bölgenin finans merkezi olma konusunda önemli mesafe kaydetmiştir. Rekabetin artacağı risk yönetiminin öneminin daha da anlaşılacağı, ürün çeşitliliğinin olmazsa olmaz olacağı maliyet kontrolünün büyük önem kazanacağı, bireyle perakendeci ve toptancı arasındaki nakit akış zincirinin bir parçası olmayı başaran bankaların bir adım önde olacağı bir gelecek bizi beklemektedir.”
Konferansa Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, İMKB Başkanı Hüseyin Erkan, Bankalar Birliği Başkanı Ersin Özince, TMSF Başkanı Ahmet Ertürk’ün de aralarında bulunduğu davetliler katıldı.
Bankalar tasarruf için reklam versin
BDDK Başkanı Tevfik Bilgin konferansta banka üst düzey yöneticilerine, “Tüketimi körükleyen reklamlar kadar tasarrufun önemini hatırlatan, üretmenin hazzını gösteren reklamlar da yapalım” çağrısında da bulundu.
Bankaların Haziran 2008 itibariyle mevduatlarının bir önceki seneye göre sadece yüzde 22 artışla 406 milyar YTL’ye ulaştığını ve bunun eskiden beri yaşanan bir sorun olduğunu kaydeden Başkan Bilgin, “Bu konuda bankalarımıza büyük görevler düşüyor. Lütfen değerli bankacılarımız tüketimi körükleyen ya da kamçılayan reklamlar kadar, özellikle genç nesillere tasarrufun önemini hatırlatan, üretmenin hazzını gösteren reklamlar yapalım. Bir toplum sonsuza kadar kredi kartından harcayamaz ya da tüketici kredisi kullanamaz” şeklinde konuştu.