21
Kasım
2024
Perşembe
EKONOMİ

125 ineğini her gün çocuğu gibi seviyor

Köyde yaşamak pek çok kişinin hayalidir. Özellikle şehirden bunalan insanlar böyle düşleri sık sık kurar. Ama kimse '34 dönümlük bir arazide 125 ineğim olsun. Her gün 1.200 kilo süt sağayım, ülkemin süt üretimine katkıda bulunayım, köylü kadınlara inekleri mutlu etmeyi öğreteyim' diye hayaller kurmaz.

Hele bir kadın asla... Parfüm kokuları içinde yüzmek varken, tezek kokuları arasında dolaşmak da neyin nesi! Sıra dışı kadınların işidir böyle şeyler. Tıpkı Aysun Sökmen gibi. 12 yıl tekstil ihracatıyla uğraşan Sökmen, 9 yıl önce Trakya'da bir çiftlik kurmuş. Ama bu çiftlikte keyif yapmıyor, ülkemizin hayvancılığına katkıda bulunacak araştırmalara imza atıyor.

Aysun Hanım, her sabah ve akşam ekibiyle birlikte 40 ineği sağıyor. 20 ineği ise yakında doğum yapacak. Hamilelik dönemini rahat geçirmeleri için özel şartlar hazırlıyor. Onları yoncayla ya da inek dilindeki adıyla biftekle besliyor. Henüz küçük olan danaları anne şefkati göstererek seviyor, okşuyor, onlarla konuşuyor, dertlerini paylaşıyor. Geleceğin mutlu inek adaylarını yetiştirmek için elinden geleni yapıyor. Çünkü inekler, yaşadıkları çiftliği sevmez, orada mutlu olmazsa süt vermiyor, dolayısıyla da üretimden düşüyorlar.

Aysun Hanım'ın eşi Mehmet Sökmen ise Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi vurmalı çalgılar bölümünde öğretim üyesi. Bir perküsyon sanatçısı. Çiftliğe en önemli katkısı, inekler için hazırladığı karışık albüm. Pop, caz, rock ve türkülerden oluşan albüm, sağılma işlemi başlamadan yarım saat önce hayvanlara dinletiliyor. İnekler bu müziklere artık o kadar alışmışlar ki, melodiyi duyar duymaz süt verme zamanının geldiğini anlayıp yan yana diziliyorlar ve kendilerini yabancıların görmesini istemiyorlar.

Aysun ve Mehmet Sökmen çifti aslında ünlü bir aileye mensup. Türkiye'nin ilk koreografı ve Gaye Sökmen oyunculuk ajansının kurucu ortağı ve sahibi Sait Sökmen'in oğlu. Aysun Hanım'la 17 yıl önce evlenmiş. 1.40 boyunda, 36 numara giyen 8 yaşında bir erkek çocukları var. Ömer Can yaşıtlarından daha uzun ve yapılı. Günde 1.200 kilo süt sağan Aysun Hanım oğlunu bu sütlerle büyütmüş. Ama hepsini oğluna içirmiyor tabii ki, kalanını diğer çocuklar da içsin diye bir süt firmasına satıyor. Kilo problemi olan kadınlara ise süt perhizi yapmalarını öneriyor. Kendisi 7 ayda, 22 kilo vermeyi başarmış. Yaptığı iki şey var; her sabah 1 litre süt içmek ve yemek vaktinde ekmek yememek.

Yeni nesil genç kızlara hayvancılıktan utanmamayı öğretiyor

Hayvancılık da, tekstil de başlı başına iki ayrı uzmanlık alanı. Aysun Hanım, neden böyle bir işe giriştiğini şöyle açıklıyor: "Aslında bunun kısa cevabı, cahil cesareti. Bu kadar zor bir iş olacağını ben de bilmiyordum. Tekstille ilgilenirken 5 haftada bir yurtdışına seyahate çıkardım. Avrupa'daki toptancılara ürün satıyorduk. Toptancıların çoğunun şehir dışındaki ufak kasabalarda depoları vardı. Aynı zamanda burada kendilerine yaşam kurmuşlardı. Kimi at, kimi inek besliyordu. Bir süre sonra bende de merak başladı. 2-3 kişi çalışarak gelir elde etmeyi onlardan öğrendim. Çiftlik kurabilir miyim diye düşündüm."

Aysun Hanım'ın iki amacı var. İlki ülkemizdeki süt tüketimini artırmak. Onun sofrasında ayran ve süt dışında bir şey içilmesi yasak mesela. İkincisi ise köy işi yapmayı sevmeyen kadınlara, aslında ne kadar değerli bir çaba sarf ettiklerini anlatmak, yeni nesil genç kızlara da sadece sevmeyi değil bu işten iğrenip utanmamayı öğretmek. Bunun için Tarım Bakanlığı ile koordineli çalışıyor. Belli dönemlerde Kars, Ardahan, Ağrı, Malatya gibi illere giderek ekonomik değeri olan sütün nasıl üretileceğini anlatıyor. Hayvanlara hastalık bulaşmaması için suni döllenme yollarını öğretiyor. Damızlık sperma denilen ve -196 derecede dondurularak saklanan spermaların nasıl kullanılacağı hakkında bilgiler veriyor. Onu gören köylü kadınlar ise şehirli bir kadının kendi işlerine el atmasını kıskanıp ineklerine dört elle sarılıyorlar.

Zaman
Yayın Tarihi : 1 Mart 2009 Pazar 16:57:30


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?