20 milyar dolara kadar kaynağın Türkiye’ye gelmesinin beklendiği Varlık Barışı uygulaması memnun edici sonuçlar doğurmadı. Gelir İdaresi Başkanı Mehmet Akif Ulusoy, gelen miktarın tatminkar olmadığını, net rakam veremeyeceğini söyledi. Vergi Konseyi’nde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Ulusoy, bazı bankaların, hatta vergi dairelerinin kendilerine gelen vatandaşları vazgeçirmeye çalışarak geri döndürdüğüne ilişkin örnekleri duyduğunu kaydetti.
Ulusoy, bu tür uygulamaların önüne geçmek için vatandaşların gelir idaresi uzmanlarına doğrudan bağlanabilecekleri 0312 4153220-22-24 numaralı telefonları verdi.
Gelir İdaresi Başkanı Ulusoy, Varlık Barışı uygulamasına fazla rağbet gösterilmemesinin nedenlerinden birinin vatandaşın son güne kadar bekleme tercihi olabileceğini ifade etti. Ulusoy, “Varlıklarını yurtiçinden beyan edenler için yüzde 5’lik, yurtdışından beyan edenler için yüzde 2’lik ödeme, beyan edilen tarihi takip eden ay içinde yapılması gerekiyor. Vatandaşların ödemelerini geciktirmek amacıyla son güne kadar beklemeyi tercih etmeleri beklemeye neden olabilir” diye konuştu.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin 2 Mart’ta sona erecek uygulamanın uzatılması yönündeki açıklamasını değerlendiren Ulusoy, “Bize ulaşan herhangi bir talep olmadı. TOBB’un böyle bir talebi varsa (vergi) beyanında bulunsun” diye konuştu.
Varlık Barışı’ndan faydalanması öngörülen kaynağın toplam miktarı konusunda 100 ile 150 milyar dolar arasında değişen çeşitli rakamların dolaştığını ifade eden Ulusoy, “İdare olarak bu rakamın tamamını bekliyoruz, istiyoruz'' dedi. Gelir İdaresi Başkanı, “büyük parası olan birini bilse Maliye Bakanı onu arar mı” sorusu üzerine “Kemal Bey aramaz, ben peşinde koştururum” diye konuştu.
Esas hedef kitlelerinin yurtdışında yaşayanlar değil, Türkiye’de bulunanlar olduğunu kaydeden Ulusoy, sağlanan kolaylığın kara parayı cezbetmesine karşı ne gibi önlem aldıklarına yönelik soruya karşılık, “Kara para peşinde değiliz. Kara para ile mücadele kendi mecrasında yürüyor. Bu düzenleme ile kara parayı çekmeyi de düşünmüyoruz, kara para ile mücadele etmeyi de hedeflemiyoruz” diye konuştu.
BSMV DÜŞSÜN
Mehmet Akif Ulusoy, Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi (BSMV) ile ilgili bugün 4,5-5 milyar TL'lik bütçede bir rakamın söz konusu olduğunu vurgulayarak, bunun düşürülmesi gerektiğine şiddetle inanan bir tarafta bulunduklarını, mutlaka düşürülmesi gerektiğini, kaldırılması gerektiğine de inandıklarını söyledi.
Ulusoy, ''5 milyar TL civarındaki bir rakamı buradan almadığımızda, 'nereye yükleriz, nereden alırız' sorunuyla karşı karşıya kalıyoruz. Gerçekten de bu işlem yüklerinin bir şekilde kaldırılması taraftarıyız. Niyetimiz, bütçe imkanları çerçevesinde bu yükleri adım adım indirmeye çalışmak'' şeklinde konuştu.
Ulusoy, ''(Mevduat garantisiyle gelseydi daha fazla gelirdi) deniyor. Bu konudaki görüşleriniz nedir?'' sorusu üzerine, mevduat garantisi verebilme yetkisinin Bakanlar Kurulunda olduğunu hatırlatarak, ''Siyasi heyetin takdiridir. Nasıl, ne zaman kullanacak? Bir bilgimiz yok. Bu konu bizim dışımızda'' dedi.
''NİYETİMİZ, BUNLARDAN HAREKETLE İNCELEME YAPMAK DEĞİL''
Gelir İdaresi Başkanı Ulusoy, ''(İnceleme yapmayacağız ama yapabiliriz) diyorsunuz. O korkutuyor olabilir mi?'' sorusu üzerine şu görüşleri dile getirdi:
''Mükelleflerimiz yurt dışından getirdikleri varlıklarını özellikle hem vergi dairelerine beyan edebilecekleri gibi bankalara veya menkul kıymet şeklinde ise aracı kurumlara da beyan edebilirler. Biz bankalardan her ayın 15'inde bir önceki ayın bilgilerini alıyoruz. Aldığımız bu bilgiler toplu bilgilerdir.
Bizim esasen bu kanun uygulamasından hareketle getirilen paranın veyahut da getirileriyle ilgili herhangi bir inceleme yapmak niyetimiz, maksadımız söz konusu değildir. Bu kanun, bizzat kendisi, devletin bir taahhüdüdür. 'İnceleme yapmayacağım' diyor, ama başka sebeplerle incelemeler olabilir mi? Evet olabilir. Mesela bazı iade işlemlerinde inceleme yapılması mevzuattan kaynaklanan bir zorunluluktur.
Biz kimlerin beyanname verdiğini çok fazla bilmiyoruz, bilmeyeceğiz. Herhangi bir şekilde başka nedenlerle incelemeye almış olabiliriz, karşıt inceleme olabilir. Giderek daha teknolojik hale gelmeye çalışıyoruz. Bankalardan, tapulardan, trafik kayıtlarından, pos bilgilerinden birtakım bilgileri belirli periyotlarla 'Veri Ambarı' adını verdiğimiz bir merkeze topluyoruz ve bunu işliyoruz. Her geçen gün daha fazla bilgiyi toplar ve daha fazla bilgiyi işleyebilir duruma geliyoruz.
İşleme kapasitemizi artırıyoruz. Buradan hareketle birtakım incelemeler söz konusu olabilir. Biz o mükellefin Varlık Barışı kapsamında bir beyanname verip vermediğini bilmediğimiz için örneğin pos cihazlarındaki hasılatları ile beyannamelerde beyan ettiği rakamları mukayese edip farklılık varsa incelemeye sevk ediyoruz. Eğer bir matrah farkı tespit edilirse bu matrah farkından Varlık Barışı kapsamında beyan edilmiş rakam düşülecek.
Matrahtan düşürülmesi demek; 'o matrahın üzerinden vergi, ceza, faiz hesaplamaları yerine sadece yüzde 5 veya dışarıdansa yüzde 2 oranında vergi ödenmesiyle bu işten kurtulunacak' anlamında... Bizim gerçek niyetimiz bunlardan hareketle inceleme yapmak değil.''