Türkiye Finans Genel Müdürü Nacar, katılım bankalarında yüzde 3 seviyesindeki takipteki kredilerin toplam kredilere oranının yüzde 4’lere yükselmesini beklediğini belirtti ve ekledi: Yüzde 4-5 gibi orana çıksa bile sorun olmaz. Ancak yüzde 8’leri geçerse sorun yaratır
Türkiye Finans Katılım Bankası Genel Müdürü Yunus Nacar, katılım bankalarında şu anda yüzde 3’ler seviyesinde olan takipteki kredilerin toplam kredilere oranının 2009 yılında yüzde 4’ler seviyesine yükselmesini beklediklerini söyledi. Nacar, bankacılık sektöründe takipteki kredilerin yüzde 3-4 aralığında olduğuna dikkat çekerek, “Yüzde 4-5 gibi orana çıksa bile bir sorun teşkil etmez. Yüzde 8’leri geçerse hem bankalar hem de reel sektör için sorun oluşturabilir. Ancak ben bu boyutlara ulaşmayacağına inanıyorum” dedi.
İstanbul Sanayi Odası (İSO), üyelerine uygun koşullarda kredi kullandırılmasını sağlamak üzere Türkiye Finans Katılım Bankası ile toplam 200 milyon TL’lik bir kredi paketi anlaşması imzaladı.
Nisan’da canlanma
Anlaşmanın imza töreninde konuşan Yunus Nacar, Türkiye Finans olarak yeteri kadar likiditeye sahip olduklarını vurgulayarak, “Para elimizi yakıyor. Yasal olarak gerekli likiditeden fazlasının üzerine oturmak istemiyoruz. O yüzden likidite fazlalığımızı reel sektörle paylaşmak istiyoruz. Şu ana kadar ayırdığımız 1 milyar TL’lik kaynağın yaklaşık yarısını reel sektöre kullandırmış durumdayız” dedi.
Krizle ilgili de değerlendirmede bulunan Nacar, “Ocak ve Şubat’ta kısmi bir iyileşme başladı. Biz Mart ayı sonu geldiğinde kriz yorgunluğunun biteceğini ve ekonominin canlanacağını tahmin ediyoruz. Bir anlamda kârlar eridiğinde topraktan kardelenler çıkacaktır. Metal yorulması gibi toplumun da yorulması söz konusu. Biz 1 Nisan’da bu yorgunluğun ve beklemenin biteceğini ve toplumun ekonomik hayata yeniden canlı talep göstereceğini bekliyoruz” dedi.
‘Yerdeki paraya bakan yok’
Nacar, geçmiş dönemde reel sektörün kredi kaynağına ilgisinin çok yüksek olduğunu belirterek “Eskiden para daha yere düşmeden havadayken kapılırdı. Şimdi para yere düşüyor ve insanlar alayım mı almayayım mı diye bakıyor” yorumunu yaptı.
Nacar, katılım bankalarının devlet iç borçlanma senetlerine yatırım yapamadıkları yönündeki değerlendirmelerle ilgili olarak ise şunları söyledi: “Bu konuda üzgün değiliz. Fazla likiditemizi bu kağıtlarda değerlendiremiyoruz diye bizim için bir zafiyet olmaz. Biz kullandırdığımız kaynağın en azından nerede kullanıldığını, üretim, istihdama yatırım olarak değerlendirildiğini biliyoruz.”