Ankara Ticaret Odası'nın (ATO) hazırladığı rapora göre, Türk ailesinin borcu son dört yılda 7 kat artarken geliri sadece 2 kat arttı.
Ailelerin bankalar, katılım bankaları ve tüketici finansman şirketlerine 2003 yılında 13,4 milyar YTL olan borcu, 2007 yılı sonunda 100,6 milyar YTL'ye yükseldi. ATO'nun Merkez Bankası, BDDK, TÜİK ve DPT verilerinden yararlanarak hazırladığı ''Ailelerin Borcu'' raporuna göre, ailelerin borçlarının harcanabilir gelirlerine oranı da dört yılda yüzde 7,5'ten yüzde 29,5'e çıktı.
Ailelerin borçlarıyla birlikte faize ödenen para miktarı da arttı. Faiz oranlarındaki düşüşe rağmen sadece 2007 yılında 15.6 milyar YTL faize gitti. Faiz ödemeleri, ailelerin harcamalarının yüzde 4,6'sını oluşturdu. 2003 yılında ailelerin borçları için ödedikleri faiz 3,9 milyar YTL, bu rakamın ailelerin harcamalarına oranı ise yüzde 2,2 düzeyinde idi. Son dört yılda faize ödenen para miktarında 4 kata yakın artış gözlendi.
Raporda Merkez Bankasının verilerine göre, 2003 yılında 180,3 milyar YTL olan hane halkı harcanabilir gelirinin 2007 yılında 340,8 milyar YTL'ye ulaştığı belirtildi. Son beş yılda ailelerin borcu Türkiye'nin milli gelirinden de daha yüksek oranda arttı. Bu nedenle de 2002 yılında yüzde 1,9 olan ailelerin borcunun milli gelire oranı beş yılda yüzde 11,7'ye yükseldi.
Türkiye'de aileler, giderek daha fazla tüketip daha az tasarruf yapıyor. Son üç yılda ailelerin mevduat, hazine iç borçlanma kağıtları, menkul kıymet yatırım fonu, bireysel emeklilik, repo ve nakit para gibi parasal varlıkları yüzde 64,5 oranında artarken, borçları yüzde 258 oranında arttı.
ATO Başkanı Sinan Aygün de yaptığı açıklamada, rakamların, Türkiye ortalamasını yansıttığını vurgulayarak, şunları kaydetti: 'Vatandaş borç içinde yüzüyor, cinnet denizinde boğuluyor. Her gün gazetelerde borç yüzünden intihar edenlerin haberlerini okuyoruz. Para cambazları bile kredi kartı borcuyla baş edemiyor.Borcunu ödemek için böbreğini satmak isteyenler sıraya girdiler. Aileler çocuklarının okul masraflarını bile borçla karşılıyor. Yiyecek içeceğini borçla alıyor. Faturalarını ve kirasını kredi kartından ödüyor. Kredi kartını borcunu başka bir kredi kartıyla ya da tüketici kredisi çekerek ödüyor
Diyecek bir şeyler bulamıyorum.Malesef acı ama gerçek iğneyi birazda kendimize dürterek yazmaya başlayalım.geçmiş dönemlerde seçim ler iş vaadleri ile kazanılırdı falancanın oğlu,falancanın kızı eeee arpalıklar zamanla istenilen ve verilen tavizlerin sonunda 10 kişilk kadronun olaması gerken yere 100 kişi alınırsa arpalık kendini kurtaramaz zarar ederse dün bunun haksız kazancını yiyen bizler bugün acı ama bunun faturasını dahada acı ve kronikleşen bir okonmi ile ödeyeceğiz. değerli okurlarım yanlış nerede biliyormusunuz? bizler geçmiş dönemlerde siyasetçilerden sanayi iş istemedik onlardan hep hazır pişmiş balık istedik onlarda ağrısız başım hesabından al sana balık deyip hiç bir sfatı olmada en basit bir telekom tedaş gibi kurumlarda bir doktorun dahi alamayacağı kadar para ve tazminatlarla ve üstelik okur yazarlığı bile olmayanlar vardı değilmi yazık,yazık bu geleceğimize birde yasalarımızdaki eksiklikler ve devleti dolandıran hortumcular babaların yakınları v.s evet demiştim seçimler bitmiş sayın AKP genel başkanı başbakan R.tayyip ERDOĞAN 2yada 3 yıl içerisinde her şey iyi olacak diyordu evet iyi oldu sayın okuyucularımız şimdi bu siyasetçiler DİDİŞİRLER ya birleri yada bir yelerle'ya işte o araya bende hemencecik savunduğum şu ceza davaları biraz ağırlaştırılıversin bakın nasıl düzelir işler o dakikada kardeşim biz biri yada birilerinin yaptıklarının acı ve zorluklarını çekmeye mecbur değiliz.ister siyasetçi ister vali kim olursa olsun fark etmez bu devlete millete kim yada kimler zarar verdi veriyorsa gereğini yapın yada yapamıyorsanız biz halkın oy emanetlerini iade ediniz en basit sorumsuzca dağıtılan KREDİ kartları, ev, araba adı altında insanların hayatları en az 20 yıl ipotek altında anasından doğan bir çocuk 40 yıl borçlu diyordunuz sayın siyasetçiler hesap uzmanları yalanmı idi yoksa bunlar ? oysa şimdide anasında doğan bir çocuk 88 yıl borç ödeyecek nasıl olacak bu işler siyasetçiler.yabancılara çıkardığınız mülk satışları ilemi ülkeyi kurtaracaksınız anladınızmı ne demek istediğimi bu ülkede maşallah ekonomi okadar iyiye gittiki Türkiye'deki yerli iş adamlarının durumu bile bitiyor.Bakın bankalar bile yabancıların elinde hadi gözümüz aydın çok şeylerimiz gitti haberleşme bile peki yarın nelerimiz gidecek. o kadar kuruluşları sattınız borç biter dediniz hangi borçlar bitti neden borlar iki kat arttı dış ve iç borçlar borçları borçla açılan kapatılamayan faizlerle kapatıyorsunuz kimin parasını kimlere veriyorsunuz eyyyy siyasetçiler yeter artık ya şimdi 88 yıl olan ipotek yılımızı 150 belkide 200 yılamı çıkarmaya gelecek zaman içerisinde bizim bizden sonraki neslimizi satmaya yoksa ülkeyi satmayamı çalışıyorsunuz.sayın siyasetçiler yıl 1959 1960 aradan 28 29 yıl geçmiş şimdi sizler bu yabancıya sattğınız topraklarla bu ülkedede israil,yada amerika yada başka birierinin oluşumunamı hizmet etmek istiyorsunuz hanginiz ATATÜRKÇÜ hanginiz DEVLETÇİ ya sıkışırsınız yargıya orduya kafa tutarsınız kimlersiniz ya sizler sandıkla geliyorsanız sandıklada gidersiniz işin uzmanları ile birleşip iş yapılması gerekirken sizleri anlamak çok zor bırakın tartışmaları VATAN İçin bir şeyler yapın yoksa zamanı gelmedimi daha ney? neden şu hesabları tezkip edemiyorsunuz.yalan değil çünki gerçeklr bunlar sayın siyasiler hırsızlık,fuhuş,gasp,kapkaç, boşanmalar,icra iflas davaları neden %100 arttı artıyor açıklarmısınız.siz açıklayın bu aziz türk milleti atasının bıraktığı bu ülkenin değerlerine sahip çıkmasını bilir SAYGILARIMLA