1
Mayıs
2025
Perşembe
EKONOMİ

Cansızlar: Mortgage, işsizliği azaltacak

Doğan CansızlarSermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Doç. Dr. Doğan Cansızlar, Mortgage sisteminin devreye girmesiyle inşaat sektörünün canlanacağını ve işsizliğin azalacağını söyledi. Türkiye Kurumsal Yatırımcılar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Gürman Tevfik de bireysel sermayenin kurumsal sermayeye oranla yoğun olmasının ülkeye zarar verdiğini belirtti. 

İstanbul Üniversitesi (İÜ) Sosyal Bilimler Yüksek Okulu tarafından “Gayrimenkul Piyasasında Yeni Perspektifler” konulu bir sempozyum düzenlendi. İÜ Rektörlük Binası Doktora Salonu’nda gerçekleştirilen sempozyumda konuşan SPK Başkanı Doğan Cansızlar, çok yakında devreye girecek konut alım sistemi “Mortgage” ile yeni iş alanlarının açılacağını söyledi. İnşaat sektörünün vasıfsız işçilerin en yoğun çalıştığı iş alanı olduğunu vurgulayan Cansızlar, Mortgage’in devreye girmesiyle sektörün canlanacağını ve sektördeki istihdamın artmasıyla işsizlik oranının düşeceğini belirtti. 

Mortgage yürürlüğe girdikten sonra alıcı ve bankalar arasında aracılık yapacak “mortgage broker”larının da henüz mevcut olmadığına dikkat çeken Cansızlar, sistemle beraber sadece niteliksiz eleman değil, bu alanda çalışacak nitelikli eleman istihdamının da işsizliğin azalmasına katkıda bulunacağını belirtti. 

Mortgage sistemi için ekonomik istikrarın çok önemli olduğunu vurgulayan Cansızlar, “Bu sistem Türkiye’de ekonomik istikrarın sürdürülmesinde katkı sağlayacaktır” diye konuştu.

Yabancı yatırımcı için saydamlık çok önemli’

TEB Bireysel ve İşletme Genel Müdür Yardımcısı Cemal Kimşir başkanlığında gerçekleştirilen oturumda konuşan Indiana Üniversitesi Gayrimenkul Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Jeffrey Fisher, global gayrimenkul pazarında yatırımcı çekebilmek için saydamlığın çok önemli olduğunu kaydetti.
Türkiye’nin saydamlık endişesini gidermek için ilgili çalışmaları gerçekleştirdiğini de söyleyen Fisher, “Bu süreçte Türkiye’de gayrimenkul yatırım araçlarının çok arttığını ve pazarın saydamlaştığını görüyoruz” şeklinde konuştu.
Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Başkanı Haluk Sur da, ülkenin inşaat ve gayrimenkul sisteminin ekonominin lokomotiflerinden biri olduğunu kaydetti. 

Gayrimenkul sisteminin 240 yan sektöre etki ettiğine işaret eden Sur, ülkenin inşaat sektörünün gelişmesinde en büyük etkenin ise hızlı nüfus artışı ve köyden kente yoğun göç olduğunu ifade etti.
İÜ Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Saba Özmen ise uzun vadeli krediyle ev satın alabilmek için Mortgage yasasını beklemenin gerekli olmadığını dile getirdi. Türk hukuk sisteminin bu şekilde ev sahibi olmak için gerekli şartlara sahip olduğunu belirten Özmen, yeni yasanın sadece tüm şartları tek bir yasa çerçevesinde toplama amacı taşıdığını kaydetti.

‘Bireysel sermayenin yoğun olması ülkeye zarar verir’

Türkiye Kurumsal Yatırımcılar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Gürman Tevfik de kalkınmanın temelinin sermayeye dayandığını söyledi. Türkiye’de 1980’lere kadar kamusal sermayenin yoğun olduğuna dikkat çeken Tevfik, bu dönemde özelleştirmenin kamusal sermayeden kurtulmanın yolu olarak görüldüğünü ifade etti. Bu dönemde bireysel sermayenin yükselişe geçtiğini hatırlatan Tevfik, bu durumun kurumsal sermayenin gelişmesine engel olduğunu bildirdi. 

Bireysel sermayenin kurumsal sermayeye oranla yoğun olmasının ülkeye zarar verdiğini kaydeden Tevfik, “Gayrimenkul yoluyla, özellikle de gayrimenkul yatırım ortaklığı yoluyla kurumsal sermaye yaratılabilir” diye konuştu. 

Tevfik, “İnsanlar gayrimenkul yatırımı yapmak istediklerinde ihtiyaç dışı konut almak yerine gayrimenkul yatırım ortaklığına yatırım yaparak, onların kurumsallaşmasını sağlayabilirler” diye konuştu. 

AB Invest – Keops AB Genel Müdürü Zafer Arslan ise Türkiye’nin yabancı yatırım hareketliliğinde gerekli payı alamadığını savundu. Türkiye’nin kapital ihtiyacını tek başına gideremediğini belirten Arslan, bu sebeple yabancı sermayeye her zaman ihtiyaç duyulduğunu kaydetti. 

Gayrimenkul sektöründe yaşanan canlılığın yabancı yatırımcıların Türkiye pazarına ilgi göstermesini sağladığını da belirten Arslan, Türkiye’de bürokrasinin yavaşlığı ve kayıt dışı ekonominin büyük boyutlarda olmasının yabancı yatırımcı için büyük bir tehdit olduğunu da vurguladı. 

Arslan, “Hukuki güvenliğe sahip yatırım ortamı ve saydamlık yaratıldığı takdirde, uygun yatırım ortamı yaratılacaktır” diye konuştu.
Gülay Özata - İÜHA
Yayın Tarihi : 26 Mayıs 2006 Cuma 17:29:40
Güncelleme :26 Mayıs 2006 Cuma 17:38:14


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?