30
Nisan
2025
Çarşamba
EKONOMİ

Yedi metrelik korku duvarı uyarısı

TOBB Başkanı’ndan yedi metrelik korku duvarı uyarısı

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, “Gençleri işsiz bir toplum geleceğe umutla bakamaz. Bunun sonu Güney Amerika’daki gibi 7 metrelik duvarlarla çevrili evlerdir” dedi

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ekonomik krizden kamudaki atamalara, işsizlik ve sanayi üretiminden yargıya kadar pek çok konuda hükümete bir dizi uyarıda bulundu. Her üç gençten birinin işsiz olduğunu, her dört makineden birinin sustuğunu dile getiren Hisarcıklıoğlu şöyle konuştu:
“Gençleri işsiz bir toplum kalkınmanın, hukunun değil; köşe dönmeciliğin, kuralsızlığın ve bencilliğin egemen olduğu bir toplum olur. Gençleri işsiz bir toplum geleceğe umutla bakamaz. Geleceğe umutla bakmayan bir toplumun sonu Güney Amerika gibi 7 metrelik duvarlarla çevrili evlerdir. Türkiye böyle bir geleceğe mahkum edilmemeli.”
TOBB’un dün gerçekleştirilen 64. Genel Kurulu, iktidar ve muhalefeti bir araya getirdi. Genel kurula Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP lideri Deniz Baykal ve çok sayıda bakan katıldı.

‘İtiraf edelim geciktik’
Hisarcıklıoğlu, genel kurulun açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye’de 2007’den itibaren siyasi kutuplaşmanın ön plana çıktığını belirterek:
“İtiraf edelim ki, Türkiye’de 2007’den itibaren uzlaşmaya ve ülkenin ortak çıkarlarına odaklanamadık. Siyasetin doğal akışına dışarıdan yapılan müdahaleler, bundan medet umup kendisine ikbal kapısı arayanlar, ekonomide beklentilerin iyi yönetilememesi, çalışmak yerine konuşmanın tercih edilmesi, ekonomide bir yol haritasından yoksun kalınması ve bunların üzerine gelen küresel kriz, ardından tedbirlerin zamanında alınamayışı sonucunda bugün Türkiye’de her dört makineden biri sustu.”

149 bin KOBİ takipte
Hisarcıklıoğlu, iç piyasadaki krizlerin giderek arttığını, 149 bin KOBİ’nin kredisinin takibe alınmış durumda olduğunu söyledi.
İşsizlik sorununa da değinen Hisarcıklıoğlu, gelinen noktada her üç gençten birinin işsiz olduğunu söyledi. Gençleri işsiz bir toplumun, kalkınmanın değil köşe dönmeciliğin, hukukun değil kuralsızlığın, ahlakın değil bencilliğin egemen olduğu bir toplum olacağını vurgulayan Hisarcıklıoğlu şöyle konuştu:
“Gençleri işsiz bir toplum geleceğe umutla bakamaz. Bizler mahallede büyüdük. Sırt sırta vermiş evlerde komşulukla, saygıyla, muhabbetle büyüdük. Duvarlarla ayrılmadık, ortak sofralarda bir arada büyüdük. Ama geleceğe umutla bakmayan bir toplumun sonu Güney Amerika gibi 7 metrelik duvarlarla çevrili evlerdir.
Türkiye böyle bir geleceğe mahkum edilmemelidir. Biz artık Türkiye’nin gerçek gündemine dönmesini, ekonomiye odaklanmasını bekliyoruz. Krize karşı ciddi tedbirler alınmasını istiyoruz. Susan makineler yeniden çalışana ve bu makinelerin yanına bir makine daha koyana kadar gündem ekonominin büyümesi olmalıdır. Ülkemizin tüm kurumlarına bir mesajımız var; birlik olun, bize heyecanımızı geri verin.”

‘Rehavete kapılmayın’
Krizden nasıl çıkılacağına dair bir yol haritasına ihtiyaç olduğunun altını çizen Hisarcıklıoğlu, sosyal güvenlik ve vergilerin bir süre ertelenmesini, peşin vergi uygulamasının kalkmasını, akaryakıt ve istihdam üzerindeki vergilerin hafiflemesini, kamu kurumlarının özel sektöre olan borçlarının bir an evvel ödenmesini istedi. Hisarcıklıoğlu, hükümete, “Kriz geçiyor, tedbire, değişime gerek kalmadı’ şeklinde bir rehavete kapılmayın” uyarısında bulundu.

‘Kredi vermeyen bankaları unutmayacağız’
Kredi Garanti Fonu’nun kapasitesinin bir an önce güçlendirilmesi gerektiğine işaret eden Hisarcıklıoğlu, reel sektöre kredi kullandırmayan bankaları sert bir dille eleştirdi. Hisarcıklıoğlu, “Bazı bankaların, hem rekor kârlar açıklayıp, hem de krizden dolayı likidite sıkıntısı yaşayan şirketlerimizin üzerine giderek, insafsız kredi faizleri uyguladıklarını, kredi akışlarını kestiklerini, hesaplarını bloke ettiklerini de unutmayacağız” dedi.
“Siyasi Partiler ve Seçim Kanunu’nda değişiklik yapılmalı, millet kendi vekilini belirlemeli, vekil de kendini seçen asıl makam olan milletin sesi olmalı” diyen Hisarcıklıoğlu yargıda reform yapılmasını da istedi. Hisarcıklıoğlu, davaların sonuçlanmasının 2 yıl kadar sürdüğünü, sadece Danıştay’da 150 bin dosya beklediğini, mahkemelere güven kalmadığını ifade etti.

‘Kamu görevlileri halkın amiri değildir’
Kamu yönetimi anlayışını da eleştiren Hisarcıklıoğlu, “Bir tarafta ‘işi ehline verin’ kültüründen gelen bir toplum, diğer tarafta liyakatin değil, ilişkilerin geçerli olduğu bir atama sistemi” diye konuştu. Hisarcıklıoğlu şunları kaydetti:
“Halkın vergisi ile çalışan kamu kurumlarında yeterli tasarruf tedbiri alınıyor mu? Başbakan’ın talimatı olmasına rağmen, Avrupa’nın en büyük otobüs üreticisi olan Türkiye’de, milyonlarca dolarlık ithal malı otobüsler niye tercih edilmektedir? Türkiye dünyanın en kaliteli mermerlerini üretirken, bazı belediyelerin ısrarla kalitesiz granit ithal etmesine niye göz yumulmaktadır? Daha yakın bir zamanda, pek çok şehrimizde binlerce insan aynı anda hastalanmadı mı?
İstanbul’un göbeğinde ruhsatsız çalışan bir imalathane havaya uçtu, insanlar ölmedi mi? Herhangi bir medeni ülkede bunlar yaşansa, ilgili kamu görevlileri sadece vicdani sorumlulukları gereği kendiliğinden görevlerini bırakırlardı. Bizde bunun tek örneği yok.
Kamu idaresinde zihniyet değişimine ihtiyaç var. Kamu görevlilerimiz, halkın amiri değil, hizmetkârı olduklarını bilmeliler ve maaşlarını ödeyen halka karşı daha fazla sorumluluk hissetmeliler.”
 

Milliyet
Yayın Tarihi : 4 Mayıs 2009 Pazartesi 11:51:44


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?