Bankalar, sorunlu kredileri yapılandırıp, borcun en az yüzde 10'unu tahsil etmeleri durumunda Merkez Bankası nezdinde krediler için ayırdıkları karşılık miktarını azaltabilecekler. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK), küresel kriz nedeniyle, uluslararası kaynak bulmada zorlanan Türk bankalarını rahatlatmak için üç yönetmelikte değişikliğe gitti.
Yönetmelik değişiklikleriyle, borç yapılandırmasına giden bankaların kredi karşılıklarında iyileştirmeler amaçlayan ve aynı zamanda sorunlu kredileri de yakın takibe alan BDDK, likidite yeterliliğinin hesaplanmasında ek kalemlerle yine bankaları rahatlatmayı amaçladı.
BDDK'nın "Kredilerin ve Diğer Alacakların Niteliklerinin Belirlenmesi ve Bunlar İçin Ayrılacak Karşılıklara İlişkin Usul ve Esaslar", "Likidite Yeterliliğinin Ölçülmesine ve Değerlendirilmesi" ve "İzne Tabi İşlemleri ile Dolaylı Pay Sahiphiliği" yönetmeliklerinde yapılan değişiklikler cuma günkü resmi gazetede yayımlandı.
Yeni bir açılım getirecek
Kriz ortamında aldıkları kredileri geri ödemede zorlanan şirketler için kredi borçlarının yeniden yapılandırılmasına olanak sağlayan karşılıklar yönetmeliğinde yapılan değişikliğin sektöre yeni bir açılım getirmesi bekleniyor. BDDK Başkanı Tevfik Bilgin de karşılıklar yönetmeliğinde yapılan değişiklik kapsamında bankaların açılım yapacağını ümit ettiğini söyledi.
Son altı aydır bankacılık sektöründeki gelişmeler ile krizin reel sektöre yansımalarını dikkate alarak kararlar aldıklarını belirten Bilgin, "Bu kapsamda, karşılıklar yönetmeliğinde yaptığımız değişikliğin, bankacılık sektörü ile iyi niyetli borçlular arasında karşılıklı muhtelif açılımlar sağlayacağına inanıyorum. Bankalarımızın da yeni açılım yapacağını ümit ediyorum. Bankalarımızın bu konudaki iyi niyetinde eminim. Kötü niyetli olan borçluları ise bankacılık sisteminin kendisinin eleyeceğini düşünüyorum" açıklamasında bulundu.
Sektörün görüşü alındı
Yönetmelik değişikliğini yaparken sektörün görüşünü aldıklarını anımsatan Bilgin, değişikliğin amacını da "istihdam ve katma değer yaratanlar ile ülkenin varlıklarını kriz döneminde ayakta tutmak" olarak açıkladı.
Yönetmeliğe göre, bankalar standart nitelikli nakdi kredileri toplamının yüzde 1'i, teminat mektupları, aval ve kefaletleri ile diğer gayri nakdi kredileri toplamının binde 2'si, yakın izlemedeki nakdi kredileri toplamının yüzde 2'si ve teminat mektupları, aval ve kefaletleri ile diğer gayri nakdi kredileri toplamının binde 4'ü oranında genel karşılık ayıracaklar.
1 Mart 2010'a kadar olacak uygulama kapsamında, yakın izlemedeki krediler ve diğer alacaklar olarak İkinci Grupta sınıflandırılan krediler ve diğer alacaklar, iki defayla sınırlı olmak üzere yeni sözleşme koşullarına bağlanabilecek.
Yeni sözleşme koşullarına bağlanan krediler ve diğer alacaklar, toplam alacak tutarının yüzde 10'nun geri ödenmiş olması koşuluyla birinci grup krediler ve diğer alacaklar olarak adlandırılan standart nitelikli krediler ve diğer alacaklar içinde yeniden sınıflandırılabilecek.
Kredilere yakın takip
Yönetmelikle ayrıca, banka kredilerini "yakın izleme" kategorisine almada esas alınacak gecikme süresi de 90 günden 30 güne çekildi. Buna göre, geri ödenmesi güçlü olasılık olmakla birlikte, mazur görülecek çeşitli nedenlerle anapara veya faiz ödemelerinin tahsili, vadelerinden veya ödenmesi gereken tarihlerden itibaren 30 günden fazla geciken, ancak "Tahsili imkanı sınırlı" kredilerin yer aldığı Üçüncü Grupta da sınıflandırılma için gerekli gecikme süresi koşulunu taşımayan krediler "yakın izleme" kapsamında sınıflandırılacak. Eskiden aynı durumdaki krediler için 90 günlük gecikme koşulu aranıyordu.
Likidite ölçümü değişiyor
Bankaların dövize endeksli varlık ve yükümlülükleri de 18 ay süreyle yabancı para varlık ve yükümlülük olarak dikkate alınacak. "Dövize endeksli varlık ve yükümlülükler, yabancı para likidite yeterlilik oranı hesaplamasında dikkate alınmaz, Türk parası cinsinden varlık ve yükümlülükler olarak dikkate alınır" hükmü uygulanmasında 18 ay süreyle değişikliğe gidildi.
Buna göre anılan sürede dövize endeksli varlık ve yükümlülükler, yabancı para likidite yeterlilik oranı hesaplamasında yabancı para cinsinden varlık ve yükümlülük olarak dikkate alınacak.
Bu arada likidite yeterlilik oranı hesaplanmasında dikkate alınacak büyüklüklere, "Dövize endeksli menkul değerler, dövize endeksli krediler, vadeye kadar elde tutulacak menkul değerler, dövize endeksli mevduat" gibi yeni kalemler de eklendi. Söz konusu kalemlerdeki tutarların dikkate alınma oranı yüzde 45 olarak belirlendi.
Kıyı bankacılığı bölgelerinde şube açacak ya da ortaklık veya iştirak edinecek bankaların, sermaye yeterliliği standart oranı da BDDK tarafından belirlenecek orandan az olamayacak ve bunun altına düşürülemeyecek. Önceki uygulamada söz konusu yeterlilik oranı, yönetmeliğin ilgili maddesinde belirtildiği üzere yüzde 12 olarak uygulanıyordu.
BDDK'nın bankalar için aldığı önlemler
* Bankalar standart nitelikli nakdi kredileri toplamının yüzde 1'i, gayri nakdi kredileri toplamının binde 2'si, yakın izlemedeki nakdi kredileri toplamının yüzde 2'si oranında karşılık ayıracak.
* Yakın izlemedeki krediler, iki defayla sınırlı olmak üzere yeni sözleşme koşullarına bağlanabilecek.
* Yapılandırılan krediler, alacak tutarının yüzde 10'nun geri ödenmiş olması koşuluyla standart nitelikli krediler içinde yeniden sınıflandırılabilecek ve karşılık oranı da yüzde 2'den yüzde 1'e inecek.
* Banka kredilerini "yakın izleme" kategorisine almada esas alınacak gecikme süresi 90 günden 30 güne çekildi.
* Bankaların dövize endeksli varlık ve yükümlülükleri de 18 ay süreyle yabancı para varlık ve yükümlülük olarak dikkate alınacak.