Yıllardır akan köy çeşmeleri birer birer kuruyor. Türkülere, şarkılara, hatıra fotoğraflarına girmiş dereler, göller, sazlıklar yok oluyor. En büyük barajlarda su seviyeleri alarm verecek düzeye indi. Türkiye’nin su kaynaklarında son durum endişe veriyor
Küresel iklim değişikliği, kimi bölgelerde 2001 yılından beri süren kuraklık ve bilinçsiz sulama nedeniyle Türkiye’nin dört yanındaki su kaynakları küçülüyor, kimi tümden yok oluyor. Konya, bu tablonun belki de en ağır yaşandığı yer. Ama Türkiye’nin diğer bölgelerinde de yüzlerce yıldır çevrelerine hayat veren su kaynaklarındaki değişikl endişe veriyor. Yüzleri gülen bölgelerdeyse ya yağışların bu yıl ‘nispeten’ iyi olduğu, ya çok sıkı sulama politikaları izlendiği ya da dev borular, barajlarla su tutulup aktarıldığı gözleniyor. Türkiye’nin hayat kaynaklarında son durum böyle:
KONYA
Marmara’nın 10’da biri kadar göl ve sulak alan birkaç yıl içinde buharlaşıp uçtu
Önemli bölümü son yıllarda olmak üzere bugüne kadar Akşehir Gölü (30 bin hektar), Hotamış Sazlığı (16 bin hektar), Ereğli Sazlıkları (37 bin hektar), Kulu Gölü (860 hektar) Eşmekaya Sazlığı (11 bin 250 hektar), Bolluk Gölü (1150 hektar) Samsam Gölü (830 hektar), Tersakan Gölü (6 bin 400 hektar), Suğla Gölü (16 bin 500 hektar) kurudu. Yani 240 bin futbol sahası büyüklüğünde alan buhar olup uçtu. Kuruyan bu alanların yüzölçümü, Marmara Denizi’nin yüzölçümünün neredeyse 10’da birine ulaştı.
Su yüzey alanı 1915’te 216 bin 400 hektar olan Tuz Gölü, 2005 yılında 32 bin 600 hektara kadar geriledi. Küçülme son üç yılda da devam etti. 650 hektarlık Kozanlı Gölü artık bataklık. Karapınar’daki Meke Krater Gölü yok olmak üzere.
ANTALYA
Antalya tedbirlerini sıkı tuttu
DSİ 13. Bölge Müdürlüğü’nün açıklamasına göre Korkuteli ve Çayboğazı barajları ile Yelten ve Hatipler göletlerinde su seviyeleri azaldı. Diğer rezervuarlarda değişiklik yok, bazılarında su seviyesi arttı bile.
Yetkililer kuraklığa karşı alınan tedbirleri şöyle anlattı: “Damla ve yağmurlama sulama yöntemlerine geçilmesi, gece sulaması yapılması ve kuraklığa dayanıklı bitkilerin seçimi gibi tedbirlerle sulama sezonunun sonuna gelindi Ayrıca son beş yıldır DSİ açık sulama sistemlerini terk ederek yeni projelerde kapalı sulama sistemlerini uygulamaktadır.” Oymapınar Barajı’nda geçen yıl yüzde 54.84 olan doluluk oranı, 2008 yılı ağustosunda yüzde 72.18’e, Manavgat Barajı’nda yüzde 53.74’ten yüzde 64.69’a çıktı. Antalya ve ilçelerinde halen 429 milyon 786 bin metreküp su rezervi var
ISPARTA, BURDUR
Göller küçülüyor
Isparta DSİ 18. Bölge Müdürlüğü sorumluluk alanındaki Türkiye’nin en büyük gölleri arasında yer alan Eğirdir ve Burdur göllerinde de su seviyesi azaldı. Eğirdir Gölü’nde doluluk oranı yüzde 45’e, Burdur Gölü’nde ise yüzde 64’e düştü. Yalvaç Barajı’nda doluluk oranı yüzde 6’ya geriledi. Eber Gölü’nde su seviyesi sıfır noktasına kadar düştü.
ADANA, MERSİN, HATAY, OSMANİYE
Nehir suları yarıya düştü
DSİ 6. Bölge Müdürlüğü sorumluluk alanlarında bulunan Adana, Mersin, Hatay ve Osmaniye’deki nehirlerin debisinde yüzde 50-60’a varan oranda azalma yaşandı. Ancak suyun depo edilmesi sayesinde kuraklığın etkilerinin en aza indirildi. Nergizlik ve Kozan barajları ile Hakkıbeyli Göleti’nden çok yıllık bitkiler dışındakilerde sulama yasağı getirildi. Yörenin en önemli iki akarsuyu olan Seyhan ve Ceyhan. Seyhan Nehri’nin geçen yıl saniyede 105 metreküp olan debisi bu yıl 74 metreküpe düşerken, geçen yıl saniyede 160 metreküp olan Ceyhan Nehri’nde ise 101 metreküpe indi.
Bu arada geçen yıl 2 milyar 756 milyon metreküp olan Seyhan ve Çatalan barajlarının göl hacmi bu yıl 2 milyar 790 milyon metreküpe yükseldi. Adana’daki Obruk Şelalesi ise kurudu. Ancak Çatalan Barajı sayesinde Adana’nın 50 yıl içme suyu sıkıntısı yaşamayacağı belirtiliyor.
KAYSERİ ve NİĞDE
Su çıkarma maliyetleri arttı
Kayseri kent merkeziyle yakın çevresi içme suyunu Erciyes Dağı’na yağan kar ve yağmur sularının biriktiği yeraltı havzalarından sağlıyor. Kentte susuzluk sorunu çekilmiyor, ancak kuraklık nedeniyle yer altı suları kotları düştüğü için su çıkarma maliyetleri arttı. Yetkililere göre küresel ısınmadan en fazla Sultansazlığı Kuş Cenneti etkilendi. 10 yıl önce 9 bin hektar olan sulak alan miktarı 1500 hektara düştü.
Türkiye’nin patates üretiminin yarısını karşılayan Nevşehir ve Niğde’de yaklaşık 80 metre derinlikten çıkarılan sondaj sularının, bu yıl 100 metreden çıkarıldığı öğrenildi.
GAZİANTEP
Barajdan baraja su aktarması
Kuraklıktan en çok etkilenen Gaziantep’te içme ve kullanma suyu ihtiyacı Kahramanmaraş ve Adıyaman’daki su kaynaklarından sağlanıyor. Dev pompaj istasyonu ve kanallarla Birecik Barajı ’ndan Hancağız Barajı’na su takviyesi yapılıyor. Kahramanmaraş DSİ yetkilileriyse büyük bir sorun olmasa da 2001’den beri devam eden kuraklıktan Kahramanmaraş’ın nehir ve barajlarının da doğal olarak etkilendiğini belirtti.
VAN ve MUŞ
Van’da sulama mevsimi değişti, Muş’ta su kaynakları yüzde 60 oranında azaldı
Van Zernek Baraj Gölü’nde su seviyesi geçen yıla göre yüzde 60, Koçköprü’de yüzde 30 azaldı. İlkbahar yağışları istenen düzeyde olmayınca haziran ortasında başlayan sulama mayıs ortalarında başladı. Yine de Keşiş Gölü dışında kurulan göl olmadı, o da sulamaya kapıtıldı. Murat Nehri’nin her yaz azalan suyu bu yıl tamamen kurudu. Muş’ta dereler kurudu. Tarım İl Müdürü Abdurrahim Özarzlan da su kaynaklarında yüzde 60 azaldığını açıkladı.
KARADENİZ
Yüzler gülüyor ama...
Doğu Karadeniz’de bu yılki yağışlar bölge halkının yüzünü güldürürken, akarsu ve göller de yağışlardan nasibini aldı. 2008’in ilk 6 ayında doğu bölgelerindeki su akım seviyesi geçen yılla aynı orandaydı. Samsun’da su kaynaklarında önemli bir azalma yok. Ordu’da gölet ve ırmaklarda geçen yıla oranla su seviyeleri bir miktar daha yüksek.
Gümüşhane’de başta Çakırgöl olmak üzere Yıldız, Beşgöller ve Karanlık göllerininsu seviyelerinde önemli derecede düşüş var. Artvin’de kuruyan göl ve dere yok. Ancak Çoruh Nehri’ndeki azalma nedeniyle Borçka Santralı’nda su seviyesi sınır değere yaklaştı.
BALIKESİR VE SAKARYA
Sapanca ve Manyas göllerinden iyi haber var
Sakarya’nın en önemli su kaynağı Sapanca Gölü’ndeki su seviyesi geçen yıla oranla daha yüksek. ADASU yetkilileri göldeki su seviyesini 31.60 metre olarak açıkladı. Yetkililer gölün yer altı su kaynaklarıyla da beslendiği için iklim değişikliklerinden olduğunca az etkilendiğini söyledi. Sakarya Nehri’nin debisi Pamukova bölgesinde saniye 40 metreküpe inerken tarımsal sulamaların kesildiği akşam saatlerinde saniyede 50-60 metreküpe yükseliyor. Kuş cennetiyle ünlü Manyas Gölü’nde de doluluk oranı yüzde 23 oranında artarak yüzde 38’e yükseldi.
ELAZIĞ
Kar yağdı, işe yaramadı
Keban Baraj Gölü’nde su seviyesi 7 metre düştü, Hazar Gölü’nde enerji üretimi üç yıl önce durdurulsa da gölde su seviyesi sadece 60 santimetre yükseldi. Yetkililer 2008’de kar yükü açısından potansiyelin iyi olduğunu ancak yağmurların yağmayınca akışa kar potansiyelinin akışa geçmediğini, barajlara yeterli suyun alınamadığını söyledi.
EGE
Ege’de çiftçiler uyarılıyor
DSİ 2. Bölge Müdür Yardımcısı Hüseyin Zerman, küresel ısınma Ege’de su kaynaklarını olumsuz yönde etkilese de bu yılki sıkıntıyı, çiftçileri, çok su istemeyen bitkileri ekmeleri yönünde uyararak aştıklarını söyledi. Damla sulamaya geçmeyenlere belge verilmedi. Bölgede barajlardaki doluluk oranları ortalama yüzde 14-15 seviyelerinde. İzmir’in su ihtiyacının yüzde 36’sını karşılayan Tahtalı Barajı’nın geçen yıl 49 metre olan su seviyesi 43 metreye düştü. Manisa ve çevresindeki yeraltı su kaynakları azalırken, beslenemeyen yerüstü kaynakları hızla kirleniyor. Uşak’ta yağışlar etkili oldu, istenilen doluluğa ulaşıldı.
DİCLE NEHRİ VE BATMAN ÇAYI
İyi ki barajlar var!
Diyarbakır Ziraat Odası Başkanı Bahri Erdem, Dicle Nehri üzerinde çok sayıda baraj olduğunu, enerji üreten bu barajlardan yararlanan çiftçilerin kuraklıktan etkilenmediğini söyledi. Batman’daysa Batman Çayı kuruduğu için 23 köy krizde.
Türkiye’nin en büyük barajı ama...
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde bu yıl etkili olan kuraklık, tarımsal sulamada kullanılan suyun miktarının fazlalığı ve artan enerji talebi nedeniyle Atatürk Barajı’ndaki aktif (yararlanılabilir) doluluk oranı yüzde 19.1’e geriledi. Geçen yıl aynı dönemde bu oran yüzde 46.7 idi. Baraj, gövde dolgu hacmi büyüklüğü bakımından Türkiye’nin en büyüğü. Dünyada inşa edilmiş barajlar arasındaysa altıncı sırada yer alıyor. Ağustos ayının ikinci haftasında yapılan ölçümlere göre barajda su kotu geçen yılın aynı dönemine göre 4 metre gerileyerek 526.1 metreye indi. Yani minimum sınır olan 526 metreye çok yaklaşıldı. Yetkililer özellikle tarımsal sulamada önlem alınması gerektiğini belirttiler.
su vazgeçilmez yaşam ve temizlik kaynağımız.tıpkı sağlığımız gibi kaybedince kıymet bilecek gibi de değil.afrikayı medyadan izliyoruz bir damla çamurlu suya muhtaçlar.insanlık dramı yaşanıyor.bizimse hor kullanmaktan ve aşırı israftan ayrıca hala varsa utanç verici, atıkları ırmak ve göllere derelere atmaktan geri kalmamamız sonucu sonumuz böyle olursa çok acı olacak.ipimizi çekiyoruz farkındamıyız?