Alevi sorunu resmen masada!

Alevilerin sorunlarına yönelik 6 çalıştaydan ilki 3 Haziran'da toplanıyor. 15 günde bir yapılacak oturumlara, sayıları 500'ü bulan derneklerin çatısı durumundaki federasyonlar davet edildi.

Hükümet, yeni dönemde Kürt sorunuyla birlikte Alevilere dönük açılımlar için de düğmeye bastı. Art arda yapılacak 6 çalıştayla, Alevi federasyonları, bilim adamları, Diyanet temsilcileri ve siyaset dünyasının görüşleri alınarak bir yol haritası belirlenecek. Açılıma katkı sağlayan bir yetkiliye göre sonuçta, "Alevi vatandaşlar ve tüm Türkiye kazanacak."

Diyanet'ten sorumlu Devlet Bakanı Faruk Çelik'in kurduğu, "Alevi açılımı ekibi" çalışmalarına başladı. Bakan Danışmanı ve Alevi Çalıştayı Genel Koordinatörü Yard. Doç. Dr. Necdet Subaşı öncülüğündeki ekip, bugüne kadar bu konuda yapılan çalışmaları, Milli Eğitim müfredatında, ders kitaplarındaki ifadeleri, Diyanet'in ve çeşitli kurumların bu konudaki değerlendirmelerini incelemeye başladı. İlk olarak 3 Haziran'da Alevilerin kendilerini ifade etmelerinin sağlanması ve beklentilerinin öğrenilmesi amacıyla, 35 Alevi federasyonu temsilcisinin katılacağı bir çalıştay düzenlenecek. Çalıştaya Türkiye'deki tüm Alevi ve Bektaşi federasyonlarının önde gelen isimleri katılacak. Bakan Çelik'in katılacağı çalıştaya 500 kadar Alevi-Bektaşi derneğinin çatısı durumunda olan federasyonlar davet edildi. Necdet Subaşı'nın koordinatörlüğünde yapılacak çalıştayın ardından 5 ayrı çalıştay daha düzenlenecek. Bu toplantıların ardından sorunun çözümüne yönelik bir yol haritası belirlenecek.

YOL HARİTASI ÇIKACAK
Hükümetin, Alevi açılımı kapsamında hazırlanacak yol haritasına dayanak oluşturacak başlıklar şöyle sıralanıyor: "Aleviliğin tanımı nasıl olacak?", "İbadethane talebine yönelik adımlar", "Aleviliği daha geniş ve objektif olarak anlatan verilerin müfredata konulması", "Diyanet veya Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde temsil" ve "Nüfus cüzdanından din hanesinin çıkarılması". Diyanet'e göre; İslam'da tek bir ibadethane bulunduğu, onun da mescit olduğu belirtiliyor. Aleviler, "Bizim her şeyimiz farklı. İnsana odaklı bir din algılamamız var. Secde kültürümüz insan odaklıdır. Kadınerkek birlikte secde ederiz. Hz. Peygamber'e Miraç'ta semah gelmiştir, namaz değil" diyorlar. Bu konunun yerelde çözümü için adım atılabileceği ifade ediliyor. Örnek olarak; Didim, Kuşadası, Tunceli belediye meclislerinde karar alındı. Elektrik, su parası almama gibi camilere tanınan haklar cemevlerine de tanınıyor. Cemevlerini resmen ibadet yeri saymak yerine bu tarz uygulamalarla sorunun çözülebileceği belirtiliyor. Zorunlu din dersinin kaldırılmasına ise Anayasa'nın 24'üncü maddesi engel. Danıştay 8'inci Dairesi'nin kararı ise hükümetin bu konuda adım atmasından önceki eğitim müfredatına dayanarak verildi. Hükümet Aleviliği 2005 ve 2006'da müfredata koyduğu için bunun ortadan kalktığı görüşünde. Ancak derneklerin kendi aralarındaki sağlayacağı konsensüse hükümetin sıcak bakabileceği belirtiliyor. Bu sorunun çözümü için Aleviliği daha geniş ve objektif olarak anlatan verilerin müfredata konulabileceği belirtiliyor.