Nur cemaati lideri Gülen’in ‘I-140 vizesi’ başvurusuyla ilgili olarak savunma dosyasına eklenen 25 Haziran tarihli belgede, ‘Davalı taraf, Gülen’in olsa olsa siyaset ya da din alanında uzmanlığının olabileceğini kabul ediyor’ denildi .
Fethullah Gülen’in ABD’de I-140 statüsünde özel oturma ve çalışma izni başvurusunda Gülen’in avukatları Pennsylvania Doğu Bölgesi mahkemesine sundukları en son belgede, müvekkillerinin “siyaset bilimi ya da teoloji” dalındaki olağanüstü yeteneğinden dolayı vize alması gerektiği tezini dile getirdiler.
25 Haziran’da Avukat Ron Klasko imzasıyla mahkemeye sunulan belgede, “Davalı taraf, Gülen’in olsa olsa ‘siyaset ya da din’ alanlarında uzmanlığının olabileceğini kabul ediyor. Siyaset ve teoloji de ‘bilim dalı’ kapsamında değerlendirilebilir ve kendisi bu dalda vizeye layık olabilir” değerlendirmesi yapıldı.
Böylelikle Gülen ve avukatları 2 yıldır “eğitimci” sıfatıyla istenen vizenin alınamayabileceği ihtimaline karşın dosyaya bir de “siyaset ve din bilimcisi” gözüyle yaklaşılmasını istemiş oldular.
Medyaya eğitici rol
Avukatlar, Gülen’in kitaplarından bir bölümü de dosyaya ek olarak sundu. O bölümde Gülen, medyanın eğitimin bir parçası olması gerektiğini savunuyor ve şöyle diyor: “Amaçlanan sonuca ulaşmak için, okul, aile, çevre ve kitle iletişim araçları işbirliğine gitmeli. Bu kurumlar arasındaki farklı görüşler öğrencilerin dikkatini dağıtacağı gibi enerjilerini de azaltır. Özellikle medya çocukların eğitimine toplumun uygun gördüğü biçimde katkıda bulunmalı. Okullar fiziki olarak, öğretmenler ve müfredat da manevi açıdan mükemmel durumda olmalıdır.”
Dosyaya eklenen bir başka belge de eski YÖK Başkanı ve Milli Eğitim Bakanı Mehmet Sağlam’dan alınan mektup oldu. Sağlam mektubunda “Gülen’in çalışmaları sayesinde pek çok kişi önce Türkiye’de sonra dünyada, eğitim kurumları, düşünce alışverişi yapılan diyalog merkezleri kurmaya başladı” diyor.
Savcılık ’laiklik karşıtlığı’na atıf yaptı
25 Haziran’da savcılığın Gülen’in avukatlarına yanıt olarak sunduğu dosyada yeni bir unsur olarak Gülen hareketinin amaçlarıyla ilgili iki makale yer aldı. Dosyasını, uzun bir süre sadece vize başvurusunun değerlendirilmesi üzerine kuran İç Güvenlik Bakanlığı, ilk kez davaya Gülen’in laiklikle ilgi çelişkili görüşlerini de ekledi.
Savcılık, “Mahkeme, Gülen’in yeni belgelerini kabul ederse, Michael Rubin’in Nisan 2008’de yayınlanan ‘Türkiye’nin Dönüm Noktası’ başlıklı makalesiyle Paul Stenhouse’un Aralık 2007’de Avustralya’da The Quadrant dergisinde yayımlanan ‘İslamın Truva Atı’ makalesini de dikkate almalıdır” dedi.
Rubin’in makalesinde Gülen hakkında açılan davanın beraatla sonuçlanması halinde Humeyni’nin Tahran’a dönüşü gibi Türkiye’ye dönebileceği belirtiliyor. Stenhouse’un makalesinde de Avustralya Katolik Üniversitesi’nde para kaynakları ve amaçları tartışmalı olan Gülen’in adına bir kürsü açılmasının tartışma yaratacağı dile getiriliyor.
Kadın-erkek eşitliğine inanmıyor
Savcılık dosyasındaki belgenin son paragrafının dipnotunda Gülen’in kitaplarında iddia edildiği gibi “Kadınların yüksek eğitimini desteklediği tezinin tartışmalı olduğu vurgulanıyor ve Işık Yayınevi’nden 2007’de çıkan ve Gülen’in avukatlarının mahkemeye verdiği ‘Küreselleşen Dünyanın Müslüman Vatandaşları’ kitabından bir alıntıyla Gülen’in kadın-erkek eşitliğine inanmadığı görüşü ortaya atılıyor.
Dipnotta “Kur’an’ın tefsiri ve Hadislere göre Gülen kadının Allah tarafından verilen rolünün yeni nesli ve Türk toplumunu yetiştirecek şefkatli ve eğitimli anneler olması gerektiğini söylüyor ve erkeklerin içgüdüsel anlamda lider olduğunu belirtiyor” deniliyor.
Davanın tarafları savcılar
AHU ÖZYURT Washington
Fethullah Gülen’in Amerikan makamları tarafından I-140 vize başvurusunun reddedilmesi nedeniyle ABD İçişleri Bakanlığı aleyhine açtığı davaya yanıt veren isimlerin Göçmen Hizmetleri Dairesi’nin avukatları değil federal savcılar olduğu teyit edildi. Bakanlık adına savunma yapma görevini Pennsylania Bölge Mahkemesi’ne bağlı olan federal savcılar üstlendi.
Kişiler ve kurumlar hakkında suç duyurusunda bulunma yetkisine sahip olan federal savcılardan (US Attorney) Patrick Meehan’in Pennsylvania’daki pekçok kamu yöneticisi aleyhine yolsuzluk iddialarıyla ilgili olarak açtığı soruşturmalarla gündeme geldi. Gülen’in dava dosyasına yanıt veren isimlerden Mary Catherine Frye da daha önce Pennsylvania eyaletinde sağlık yolsuzluklarına dair açtığı soruşturmalarla tanınıyor. Savcılık makamını temsil eden her iki ismin Gülen’in avukatlarının iddia ettiği gibi Göçmen Hizmetleri Dairesi’nin avukatları olmadığı teyit edildi.
Kanıt sürecinde FBI da devrede
Aralarında Bahçeşehir Üniversitesi’nin de bulunduğu Türkiye’den birkaç kuruluşun Washington’da hukuk danışmanlığını yapan Avukat Jason Epstein konuya, “Meehan ve Frye’ın unvanları Pennsylvania Doğu Bölgesi Federal Savcısı ve yardımcısıdır. Bu davada devleti savunmakla görevlendirilmişlerdir ve Adalet Bakanlığı’na bağlıdırlar” sözleriyle açıklık getirdi.
Davanın taraflarından biri İç Güvenlik Bakanlığı olduğu için dosya Federal Mahkemece incelenirken, şu ana kadar davayla ilgili bir duruşma yapılmadı. Tarafları bir araya getiren ve görüş bildirimine dayanan bir duruşmanın yapılıp yapılmayacağına hâkim Stewart Dalzell karar verecek. Bu arada, Gülen’in ABD’de başka vize başvurularının da bulunduğu öğrenilirken, İç Güvenlik Bakanlığı’nın davaya taraf olması nedeniyle FBI (Federal Soruşturma Bürosu) da inceleme ve kanıt sunma sürecine müdahil olduğu belirtildi.