Doğru bildiğimi söyleyeceğim

Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, Cemil Çiçek’e, “Düzenlemeler, anayasa değişikliğiyle birlikte yapılsaydı sıkıntı olmazdı. Bunlar yarın görev uyuşmazlığı olarak bize gelecek. Doğru bildiğimi söylemeyeceğim de ne söyleyeceğim” dedi

CHP’nin Anayasa Mahkemesi’ne taşıdığı düzenlemenin Anayasa’ya aykırı olduğunu söyleyen Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’in kendisini sert bir şekilde eleştirmesine yanıt verdi. Gerçeker, “Doğru bildiğimi düşünüp taşınarak söyledim. Yapılan bir yanlışlığı, tekrar etmemesi için söylemek, hem yetkim hem sorumluluğum altında. 40 yıldır hukuk ve demokrasi mücadelesi veriyorum” dedi. Yargıtay Başkanlığı’nda bir grup gazeteciyi kabul eden Gerçeker, Çiçek’in önceki gün kendisine yönelik eleştirilerine şu yanıtı verdi:

“Ben bir yüksek yargı organı başkanı olarak, gördüğüm hukuka aykırılıklar konusunda hukuk kurallarına, demokrasi usullerine uygun biçimde, uygun görmediğim her konuyu elbette gündeme getirmek zorundayım.
Yapılan bir yanlışlığı söylemek, bu yanlışlığın tekrar etmemesi için bunu dile getirmek, hem sorumluluğum hem de yetkim altında. Sözlerim bütünüyle değerlendirildiğinde zaten bu tür bir tepkiyi gerektirmeyen sözler olduğu anlaşılır.
Askeri yargıyı ilgilendiren düzenlemeler, usulüne uygun biçimde, anayasa değişikliğiyle birlikte yapılsaydı, bu sıkıntı ortaya çıkmayacaktı. Elbette askeri yargı ile ilgili değişiklikler yapılsın ama, bütünlük içinde yapılsın. Böyle yapılırsa, bu tür tartışmalara zemin hazırlanmaz. Benim bu açıklamalarım, hükümetin görüşlerine yanıt vermek olarak algılanmamalı. Ben düşüncelerimi ortaya koyuyorum. Askeri yargı sistemi de AB müktesebatına uyarlanmalı. Ama, demokratik tartışma ortamında olmalı. İlgili kurumların, hocaların görüşleri alınsın. Bu tür tartışmalara gerek kalmasın.”

Doğruyu söylerim
Gerçeker, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yasada bir kelime değişti ve tartışmalar yaşandı ama bu değişiklikle anayasa ve yasalar arasında çelişki var mı? Bunlar yarın görev uyuşmazlığı olarak bizim karşımıza gelecek. Doğru bildiğimi söylemeyeceğim de ne söyleyeceğim? Bunların siyasetle ne ilgisi var? Ben eleştirilen sözlerimi, düşünüp taşınmadan ayaküstü söylemiş değilim. Doğru bildiğimi düşünerek söyledim. Beni tanıyanlar da, söylendiği gibi, her uzatılan mikrofona konuşmadığımı bilir.

Ben bunun uzayan bir tartışma olmasını istemiyorum. Özgürlükçü demokrasinin gelişmesini herkesten çok isteyen bir insanım. Sözlerimiz de bu kapsamda değerlendirilmeli.”