G. Kore'nin su mucizesi

G. Kore’de su mucizesi

Ülkede su sorununu mevcut 18 bin baraja çevre dostu yenilerini ekleyerek çözeceklerini söyleyen BM Genel Sekreteri’nin eski İklim Değişikliği Özel Temsilcisi Han uyardı: Bu nesil önlem almazsa 2100’de sahillerin yüzde 30’u batabilir!

18 bin barajlı Güney Kore’nin Başbakanı Han Seung-soo, İstanbul’da düzenlenen Dünya Su Forumu’na katılmak üzere İstanbul’a gelmeden önce Milliyet’in sorularını yanıtladı. Kişi başına düşen su kaynakları dünya ortalamasının 8’de 1’i olmasına rağmen G. Kore’de halkın yüzde 92’sinin temiz su erişimine sahip olduğunu söyleyen Han, çevre dostu yeni barajlar inşa edeceklerini söyledi.
BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon’un eski İklim Değişikliği Özel Temsilcisi olan Han, önlem alınmazsa küresel ısınma yüzünden yüzyıl sonunda dünya sahillerinin yüzde 30’unun su altında kalabileceği uyarısında da bulundu. Han’ın sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle:

Kore Savaşı’ndan sonra dünyanın en yoksullarından olan ülkeniz, dünyanın en büyük ekonomileri arasına girdi. Mucizenin sırrı nedir?
Dünyada görülen en uzun çalışma saatleri, çalışanlarımızın çabaları, ekonomik büyümenin erken dönemlerinde ihracat sektörünün gelişmesi, süregelen büyüme için güç sağlanmasının temel unsurları oldu.
Eğitim konusundaki fevkalade istek, yetenekli insan kaynaklarının geliştirilmesine ve üretkenliğin artırılmasına büyük katkılar yaptı. Bunun yanında, Kore’nin bilgi teknolojileri de dahil olmak üzere birçok alandaki yeniliklerle, teknolojide etkin bir güç olmasında çok önemli bir rol oynadı.
Gemi inşaatı, yarı iletkenler ile kablosuz telekomünikasyon gereçleri sektörlerindeki birçok Koreli firmanın, uluslararası arenada halihazırda eşi benzeri bulunmuyor.

Fazla su nakledilecek
Güney Kore’deki sınırlı su kaynakları hem enerji hem de insan tüketimi için temel bir sorun. Güney Kore bu sorunun üstesinden gelmek için ne öneriyor?
Kore’deki ortalama yıllık yağış miktarı, dünya ortalaması olan 880 mm. ile karşılaştırıldığında 1.245 mm’dir. Ne var ki, kişi başına düşen su kaynakları 2.591 metreküptür. Bu da 19.635 metreküp olan dünya ortalamasının 8’de 1’idir.
Yıllık yağmur yağışının üçte ikisi yaz aylarında düştüğünden ve ülkede birçok dağ bulunduğundan, nehirlerdeki su seviyesi yılın zamanına bağlı olarak çok büyük farklılıklar gösteriyor. Sonuç olarak, seller ve kuraklıklar her yıl düzenli olarak meydana geliyor.

Bu nedenle, Kore hükümeti yeterli su kaynaklarını güvence altına almak için baraj ile içilebilir su altyapılarının yapımı için devamlı büyük yatırımlar yapmakta. Ülke çapındaki barajların sayısı 15 çok amaçlı baraj da dahil olmak üzere 18 bini buluyor. Nüfusun yüzde 92’si temiz içilebilir suya erişebiliyor.
Kore gelecekte meydana gelebilecek olası su kıtlıklarına hazırlık olarak, çevre dostu bir tavırla küçük ve orta büyüklükte barajlar inşa etmeyi sürdürecek. Bazı bölgelerdeki fazla su, arzın az olduğu başka bölgelere yönlendirilecek.

BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon’un İklim Değişikliği Özel Temsilcisi olarak görev aldınız. İklim değişikliğinin durdurulabileceğine inanıyor musunuz?
Şu anda küresel çevrede iklim değişikliğinin neden olduğu değişimlerle ilgili birçok tahmin yapılıyor. BM’nin kurduğu Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’ne (IPCC) göre, 2100’e kadar ortalama sıcaklıklar 6.4 santigrad derece artabilir ve deniz seviyeleri de en fazla 59 cm yükselebilir. Bu olursa, dünyadaki sahil şeridinin yüzde 30’undan fazlası sular altında kalır. Panel ayrıca Kuzey Kutbu ile Amazon yağmur ormanının 60 yıl içinde yok olacağını da tahmin ediyor.
Dünyadaki hiçbir ülke bu sorunun dışında değil. Ancak bu neslin çabalarına bağlı olarak, 2100 yılı bugünün tahminlerinden çok farklı bir hal alabilir.

Vizyonumuz yeşil kalkınma
2008’in temmuzunda Japonya’da yapılan genişletilmiş G-8 Zirvesi’nde, Kore Cumhurbaşkanı Lee Myung-bak, sera gazı salınımının azaltılmasına yönelik hedefi açıkladı. Ayrıca, Kore Hükümeti 2008’den 2012 yılına kadar gelişmekte olan ülkelere 200 milyon Amerikan doları kaynak sağlayarak, iklim değişikliği ile mücadelelerini desteklemeyi taahhüt etti. Kore böylece, küresel toplumun iklim değişikliği ile mücadelesinde önde gelen bir aktör olmayı planlıyor.
Cumhurbaşkanı Lee, 15 Ağustos 2008’de, düşük karbon ve yeşil kalkınmayı yeni ulusal vizyon olarak ortaya koydu.
Cumhurbaşkanı Lee, kendini uzun zamandan bu yana fosil yakıt temelli ulusal kalkınma modelini düşük karbon, yeşil kalkınmaya dönüştürmeye adamış ve dünyada başka bir örneği bulunmayan Yeşil Kalkınma Başkanlık Konseyi’ni kurdu.

Güney Kore’nin ekonomisinde otomotiv ile teknoloji ürünleri ihracatının temel bir rolü olduğunu biliyoruz. Küresel kriz Güney Kore’yi olumsuz bir şekilde etkiliyor mu? Küresel mali krizin reel ekonomiye yansımasıyla, ekonomik gerileme dünyanın her köşesinde hissedilir hale geldi. Ticaretin de azalması bekleniyor.
Krizin, GSYİH’sinin yüzde 40’ını ihracatın oluşturduğu Kore üzerinde olumsuz bir etkisi olacak. 2007 itibariyle gümrükleme bazında ihracatların toplamı 371.5 milyar Amerikan dolarını buldu. Bu da 969.9 milyar Amerikan dolarlık GSYİH’nin yüzde 38.3’ünü oluşturdu. Ne var ki, bu yılın ocak ve şubat ayı ihracatları sırasıyla yüzde 33.8’lik ve yüzde 17.1’lik bir düşüş gösterdi.
Ancak Kore hükümeti, Kore’deki endüstrileri korumaya yönelik yeni bir korumacı önlem almayacak. Ülkelerin kısa vadedeki çıkarlarını koruma gayretiyle ek ticari engeller uygulaması, küresel ekonomi için arzu edilen bir şey değil.

Su yüksekten alçağa akar
Kültürünüzde suyla ilgili herhangi bir özdeyiş var mı? Mesela biz “Su uyur, düşman uyumaz” diyoruz.
Kore’de suya dair birkaç özdeyiş var. İlk olarak, “Su yüksekten alçağa doğru akar”. Bu söz suyun her zaman yüksekten alçağa doğru akması gibi, her şeyi makul ve muntazam bir tavırla ele almanın gerekli olduğu anlamına gelir. İkinci özdeyiş, “Su sızdırmaz olmak” ise bir işi herhangi bir boşluk bırakmadan tam olarak planlandığı gibi başarmak manasındadır. Son olarak, “Su gibi para harcamak” deyişi ise kaynakları plansızca harcamak anlamına gelir. Günümüzde, suyu bile iklim değişikliğinden ve nüfus büyümesinden kaynaklanan su kıtlığından dolayı su gibi harcama lüksüne sahip olmadığımız bir çağda yaşıyoruz.

Türkiye’ye özel duygular
Türk askerleri Kore Savaşı’nda önemli rol oynadı. “Türk” sözcüğü Kore halkının aklına ne getiriyor?
58 yıl önce Kore Savaşı’nda birçok genç Türk askeri Güney Kore’nin yardımına koştu ve kendini feda etti. Kore halkı bunu hiçbir zaman unutmayacak. Kore hâlâ toprak bölünmesinin sıkıntılarını yaşıyor. Ne var ki, Türkiye’nin ve öteki müttefik ulusların askerleri sayesinde ulusumuz özgürlük ve demokrasinin tadını çıkarıyor. Kore halkının Türkiye’ye dair hisleri özel, çünkü Türk askerleri birçok zorlu savaşta özellikle çok cesurdu. İki halk arasındaki yakınlık Kore’de düzenlenen 2002 Dünya Kupası süresinde Kore-Türkiye arasında oynanan maçta, birçok Koreli Türk takımı için yapılan tezahüratlara ortak olunca kendini göstermişti. Bir çok Koreli Türkiye’nin Doğu’yu ve Batı’yı kucaklayarak eşsiz bir kültür geliştirdiğinin de farkında. Bu nedenle, Türkiye’yi ziyaret eden Korelilerin sayısı son yıllarda giderek artıyor.

Koreler ne zaman birleşir, bilinmez
Gündeminizde Kuzey Kore’yle birleşmek var mı?
Güney Kore’nin birleşme yönündeki politikaları esasında Anayasa’ya uygun olarak idare ediliyor. Benim görüşüme göre, Kore’nin ne zaman birleşeceğini tahmin etmek çok zor. Cumhurbaşkanı Lee Myung-bak göreve başladığından bu yana, iki kimliğin de uyum içinde yaşaması ve birlikte refaha ermesi için ikili Kore ilişkilerinin geliştirilmesi gerektiğini belirtti. Kuzey Kore’nin teknik ve askeri olarak hâlâ saldırgan bir taraf olduğu bir gerçek. Ama elbette Kuzey Kore’nin aynı zamanda ortağımız olduğunu ve tüm Korelileri kapsayan bir toplum oluşturma çabasında birlikte çalışmamız gerektiğinin de farkındayız. Son aylarda, Kuzey Kore, Güney Kore’ye karşı ikili Kore ilişkilerini zorlaştıran sert bir politika sergilemeye başladı. Buna rağmen, Güney Kore hükümeti, Kuzeyle diyalog kurmak için ve iki tarafın da karşılıklı çıkarlar için kazan-kazan düzenine erişmesinin gerekliliği yönünde Kuzeyi ikna etmek için gayret gösterecek.