30
Nisan
2025
Çarşamba
GÜNCEL

Gül'den ABD'ye Kurtlar Vadisi notası!

Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Kurtlar Vadisi Irak'ın Hollywood'da çekilen filmlerin yanında "hiçbir şey olmadığını" vurguladı. Gül, "Zedeleyici olmadıktan sonra, hakaret içermedikten sonra, faydasız olmadıktan sonra bu tip filmler yapılmalı" dedi.

brıs'a müdahale olasılığına karşı Türkiye'ye sert bir uyarı içeren Johnson mektubu (1964), ABD ambargosu (1974), Amerikan askerlerinin Türkiye üzerinden Irak'a geçişini sağlayacak 1 Mart tezkeresinin TBMM'de reddi (2003) nedeniyle çıkan bunalımları aşan iki ülkenin gündemindeki son konu "Kurtlar Vadisi Irak" filmi.
ABD askerlerinin 4 Temmuz 2003'te karargâhlarını bastığı Türk askerlerinin başına çuval geçirmesiyle doğan krizden yola çıkılarak çekilen filmde Amerikan karşıtlığının kışkırtıldığı yolundaki iddialar, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'e de soruldu. Gül, Kurtlar Vadisi Irak'ın Hollywood'da çekilen filmlere göre "hiçbir şey olmadığını" vurgulayarak filmi savundu.
Gül, memleketi Kayseri'de gazetecilerin "Kurtlar Vadisi Irak" filminin Türkiye'nin ABD ile ilişkilerini etkileyip etkilemeyeceği yönündeki sorularına da muhatap oldu. DHA ve AA'nın verdiği haberlere göre, filmin ilişkileri etkileyeceğini zannetmediğini kaydeden Gül, birçok ülkede de benzer filmlerin yapıldığına dikkat çekerek, şu görüşleri dile getirdi:

'İlişkileri zedelemez'

"Bu film Türk-ABD ilişkilerini zedelemez. Öyle olduğunu zannetmiyorum. Amerika'da da böyle çok filmler var. Türkiye'de de var. Aslında bu kadar hazırlık, bu kadar propaganda ve reklamdan sonra bu filmin bu kadar büyük alaka duyacağını herkes biliyordu. Bu film ayrı bir şey. Bu tip çok filmler var. ABD'de yapılan filmlere bakarsanız, bu film onun yanında hiçbir şey değildir. Amerika ve Avrupa'da bu tür filmleri kendileri de çok yapıyor. Bütün bu çalışmalarda, ülkelerin birbirleriyle olan ilişkilerini, güvenlerini bozucu olmamak lazımdır. Toplumlarda her şey analiz edilmeli, her şey en iyi bir şekilde anlatılmalı. Ama, nihayetinde ülkelerarası işbirliği, bu hepimizin çıkarınadır. Zedeleyici olmadıktan sonra, hakaret içermedikten sonra, faydasız olmadıktan sonra bu tip filmler yapılmalı, yapılıyor da."
Gül, filmin Irak'ta yaşanan "çuval geçirme" olayına bir tepki olup olmadığı sorusuna, "Bu filmdir, senaryodur. Senaryolar hayali olur, gerçekçi olur, bazen belgesel olur, bazen belli olaylara atıfta bulunurlar. Önemli olan neticede toplumlar, ülkeler arasında düşmanlık tohumlarının atılmamasıdır" karşılığını verdi.

Rice, 'Hollywood'a karışamayız' demişti

AMERİKAN Fox televizyonu, "24" adlı dizide Türkleri terörist olarak gösterince tepkilere neden olmuştu. Fox TV, "Amacımız kimseyi incitmek değil" diye açıklama yaparken, Türk Dışişleri Bakanlığı, Türkiye aleyhtarlığını öne çıkaran Hollywood yapımı dizi ve filmler hakkında film şirketlerine yazılı uyarıda bulunmuştu.

Yaklaşık 1 yıl önce konuyu ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'a da ileten Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Türk aleyhtarlığının engellenmesini istedi. Ancak Rice'ın yanıtı, "Film ve dizilerle ilgili şikâyetinizi çok iyi anlıyoruz. Bu konuda Bush yönetimi de mağdur. Ancak bu filmlerin çoğu Hollywood yapımı. Hollywood üzerinde etkimiz olamıyor. Olsaydı Michael Moore'un Fahrenheit 9/11 filmini engellerdik" oldu.

Milliyet
Yayın Tarihi : 5 Şubat 2006 Pazar 13:10:26


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Tevfik GÜRZ IP: 85.102.164.xxx Tarih : 5.02.2006 19:32:27
Amerika’nın öncelikle Vietnam’dan sonra da Iraktaki ilk harekattan çekilmesine rağmen bu ve diğer ülkelerdeki o dönem ve zamanlara ait ABD askerinin sözde kahramanlıklarını anlatan??? o kadar çok Hollywood yapımı filmleri bize izlettirdiler ki bizde doya doya o savaş sahnelerini ve sözde kahramanlıkları bilinçsizce ve hayranlıkla izledik durduk. Oysa bizim haklı olduğumuz konuda Ülke olarak rencide edildiğimiz olay hakkında yapılan filme neden böyle tepki duyuyorlar pek anlamadım doğrusu. Dünyaya meydan okuyan ABD nin Hollywood yapımcılarına sözünü geçiremiyorsa ve “Amacımız kimseyi incitmek değil” diye yetkili ağızlar böyle bir ifade kullanabiliyorlarsa sorarım size; ufak, maddi açıdan zayıf (gelirinden çok borcu olan) manevi açıdan da iyice yıpratılıp çoğu değerlerine sahip çıkamayan (hırsızlığın, dolandırıcılığın, saygı ve sevginin yerini anlayışsızlık, kavga ve cinayetlerin aldığı, sorumsuz toplumun olduğu bir ortamda)ve öyle yapılan bir ülkenin (sözüm bu değerlere sahip olamayanlaradır, sormluluk sahibi ve ülkesini, insanını senenlere hiç birzaman sözüm olamaz ve onların önünde saygı ile eğilirim)yöneticileri ve insanı Hollywood’dan daha büyük olan Kocaman YEŞİLÇAM’a nasıl söz geçirsinler ki. :-)) Aslında bu yapımda emeği geçen herkesi sanat ve Dünya demokrasisi adına kutlamak gerek diye düşünüyorum.