9
Haziran
2025
Pazertesi
GÜNCEL

Hassas madde gün ışığına çıktı

Yürürlükte kaldığı 13 yıl “gizli” olan 27 maddelik EMASYA Protokolü ortak imzayla kaldırıldıktan sonra gün ışığına çıkınca detaylarıyla tartışılmaya başlandı. “Kaldırılırsa yeni Sivaslar olur” denilen EMASYA Protokolü’nün 9. maddesi ve müşterek istihbaratı ortadan kaldıran 22. maddenin iptali eleştiriliyor

Genelkurkmay Başkanlığı ile İçişleri Bakanlığı arasında 7 Temmuz 1997’de imzalanarak yürürlüğe giren EMASYA Protokolü, yine iki kurumun ortak imzalarıyla kaldırılmasına rağmen tartışma oluşturmaya devam ediyor. Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ protokolün 9. maddesinin sorunlu olduğunu açıkladı, CHP lideri Deniz Baykal ile bazı eski askerler de bu maddenin Sivas katliamına benzer olayların yaşanmasını önlediğini iddia etti. Kaldırılana kadar “gizli” olan 27 maddelik protokoldeki düzenlemeler, askerin toplumsal olayların önlenmesi ve terörle mücadele gerekçeleriyle iç güvenliğe yönelik planlama ve istihbarat çalışmaları yapmasının da dayanağını oluşturuyordu.

Dönemin İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Teoman Ünüsan ile Genelkurmay Harekat Başkanı Çetin Doğan’ın imzasını taşıyan ve resmi adı “Genelkurmay Başkanlığı ile İçişleri Bakanlığı Arasında 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu ” 11/D maddesi “ Gereğince Alınması Gereken Müşterek Tedbirlere İlişkin Protokol” olan EMASYA’da söz konusu kanunda yazılanların ötesinde yetkiler yer alıyor. EMASYA’nın dayanağını oluşturan İl İdaresi Kanunu’nun 11/D maddesinde sadece olaylardan bahsediliyor. Protokolün dayanağı olan kanun maddesine göre valiler, kolluk kuvetlerinin “ilde çıkabilecek veya çıkan olayların bastırılmasında” yetersiz kaldığını düşündüklerinde askeri kuvvetleri yardıma çağırabiliyor. Ancak EMASYA’da Valiye tanıyan bu yetkiyi aşacak biçimde bazı yeni birimlerin kurulması ve olayların çıkmasını önlemek üzere çalışmalar yapılması hükme bağlanıyor. 13 yıl yürürlükte kalan EMASYA protokolünün kapsamı “toplumsal olayların önlenmesi ve kamu düzeninin sağlanması amacına yönelik olarak mülki amirler, EMASYA Komutanlıkları ve kolluk kuvvetleri arasındaki yetki, görev ve sorumlulukları ile müştereken uygulanacak tedbirler” olarak belirtiliyor.

İzin almadan müdahale

Bu madde EMASYA Komutanlıklarına geniş halk kitlelerine yaygınlaşan, şiddete, katliama veya anayasal düzeni bozmaya yönelen olaylarda, gecikmenin oluşturacağı mahsurları ortadan kaldırmak için olaylara müdahale etme yetkisi veriyor. Bu durumda asker mülki amirlere sadece bilgi veriyor, izin almıyor.

Askere iç güvenlikte istihbarat ve planlama yetkisi kalktı

YİNE tartışmalı 9. maddedeki “olayların yaygınlaşmasını önlemek ve olayları bastırmak esas alınır” hükmü de gelecekte olması muhtemel bazı olaylar gerekçe gösterilerek istihbarat çalışmaları ve planlamalar yapılmasına dayanak oldu. Geçmişte İstanbul’un bazı semtlerinde yapılan “Sosyetik Fişleme” ler ile bazı Ergenekon sanıklarında bulunan binlerce vatandaşa ilişkin fişlemelerin dayanağını da bu madde oluşturuyordu. Şemdinli davasının sanık astsubayları da kitabevine bomba atılan Seferi Yılmaz hakkında EMASYA Protokolü’nden aldıkları yetkiyle istihbarat çalışması yaptıklarını belirtmişlerdi.

Müşterek istihbarat merkezleri de kalktı

Protokolün kaldırılmasıyla ortaya çıkan tartışmalardan biri de “müşterek istihbarat merkezi” nin kurulmasına ilişkin maddenin de yürürlükten kaldırılması oldu. Protokolle EMASYA komutanlıkları nezdinde Emniyet, Jandarma ve MİT temsilcilerinin katılmasıyla “Müşterek istihbarat merkezleri” kuruldu. Buna göre, Jandarma, MİT ve emniyet temsilcileri, EMASYA Bölge Komutanlığı’nın belirleyeceği zamanda istihbarat bilgilerini vermekle yükümlü kılındı. Kanunda olmayan bu merkezler, sivil istihbarat ile askeri istihbarat arasındaki iletişim zaaflarını sona erdirme ve protokolle terörle mücadelede geniş yetki alan askere diğer kurumların istihbarat bilgilerini alma yetkisi verdi. EMASYA’nın kaldırılmasıyla kurumları arasındaki istihbarat paylaşımında yaşanan sorunların artacağı endişesi doğdu.

Genelkurmay 5 yıl önce reddetmişti

Balyoz darbe planı iddiasından sonra EMASYA’nın Genelkurmay ve İçişleri Bakanlığı’nın ortak imzalarıyla yürürlükten kaldırılmasına rağmen 5 yıl önce Genelkurmay’ın, İçişleri’nin protokolün değiştirilmesi talebini reddettiği ortaya çıktı. Buna göre EMASYA Protokolü’nü kanuna aykırı bulan İçişleri Bakanlığı, protokolü değiştirmek üzere “Birden Fazla İli İçine Alan Olaylarda Valilerin Askeri Birliklerden Yardım İstemesine İlişkin Esasları” düzenleyen taslak bir metin hazırladı. Abdulkadir Aksu’nun İçişleri Bakanı, müsteşarının da Şehabattin Harput olduğu bu tarihte hazırlanan metin 4 Mart 2005’te Genelkurmay’a gönderildi. Ancak Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök’ün döneminde yapılan bu başvuru reddedildi. Genelkurmay’ın cevabında terör olaylarındaki yükseliş öne sürülerek yürürlükteki protokolün değiştirilmesini istemediği ve güncellenmeye ihtiyaç duyulması halinde bunun, Genelkurmay Başkanlığı ve İçişleri Bakanlığı’nca oluşturulacak bir çalışma grubu tarafından yapılabileceği belirtildi. Ancak bu çalışma yapılmadı.


1993 Sivas Madımak

EMASYA’dan önce meydana gelen ve 37 aydının öldürüldüğü Sivas katliamında asker olaya müdahale edememişti.

Ancak protokolün imzalanmasından sonra yaşanan İngiliz Konsolosluğu’nun bombalanmasından hemen sonra askeri birlikler olay yerine intikal ettirilmişti.
 

Kemal Göktaş - Vatan
Yayın Tarihi : 7 Şubat 2010 Pazar 15:35:23


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
oviraptor IP: 78.175.11.xxx Tarih : 7.02.2010 17:07:54

 evet haberi kim yapmıssa eline sağlık uzun zamandır okuduğum en iyi haberlerden biri ve hiç aklımıza gelmeyen vatandaş olarak bilmediğimiz bilgileri aldık ben de sivas olaylarının neden durdurulamadığını hep düşünmüştüm  ve  bu haberi okuyunca ciddi  süpheler içine düştüm acaba o zamanki olayları yapanlar yeni yeni olayları yapabilmek için askeri ekarte etmek mi istiyorlar acaba siyasilerin amacı darbe cığırtkanlığı altından ciddi halk ayaklanmaları mı yapmak şimdi nerden çıktı bu demeyin önümüzde bir secim var büyük bir ihtimalle halkın büyük bir bölümü iktidar partisine oy atmayacak  sandıktanda muhtemelen  karşıt görüşlü ve bu günkü icraatlerden hesap soracak bir parti yada koalisyon çıkacak bu durmu bu günkü iktidar partisini  kara kara düşünüyor demek ki çözüm buymuş yani   kafkaslardaki türki cumhuriyetlerdeki gibi pembe  devrim yapmak yandaşları sokağa döküp sandıktan çıkan hükümeti yandaş yardımı ve amerika desteği ile yıkmak tabi sandığı ve korumak  ayaklanmaları engelleyecek güç askerde  o da bir kenarda seyredecek eğer bu düşünülerek emasya kaldırılmak isteniyorsa Türkiye üzerinde büyük oyunlar oynanıyor  demektir