Osmaniye’nin Düziçi İlçesi’nde, ünlü halk ozanı Karacaoğlan’ın bronz heykelindeki saz kırılarak çalındı. Karacaoğlan, sanki başına gelecekleri bilir gibi şu dörtlüğü yazmıştı:
Karac(a)oğlan der naşıma
Çok işler gelir başıma
Mezarımın baş taşına
Baykuş konar öter bir gün
17’nci yüzyılın ilk yarısında yaşayan Karacaoğlan’ın nereli olduğu bugüne kadar netleştirilemezken, bazı kaynaklarda Düziçi’nin Farsak Köyü’nde doğduğu iddia ediliyor. Karacaoğlan’a sahip çıkan Düziçililer, ilçe girişine elindeki sazı havaya kaldırmış halde bir heykelini dikti. Ancak Karacaoğlan heykeli kimliği belirlenemeyen kişi veya kişilerin saldırısına uğradı. Ozanın, sapından tutarak havaya kaldırdığı sazın tekne bölümünü kırıp çalan saldırganlar araştırılıyor. Karacaoğlan’ın doğumunun 400’üncü yıldönümünü çeşitli etkinliklerle kutlayan Düziçi Karacaoğlan Derneği Başkanı Halil Koç, saldırıyı kınadı. Bu saldırının kabul edilemez olduğunu belirten Koç, "Tarihimize atalarımıza böyle mi sahip çıkacağız" diyerek sitemde bulundu.
KARACAOĞLAN KİMDİR?
Karacaoğlan, etkileyici bir dil ve duygu evreni kurduğu şiirleriyle Türk halk şiiri geleneğinde çığır açmıştır. 1606’da doğduğu, 1679’da ya da 1689’da öldüğü sanılmaktadır. Yaşamı üstüne kesin bilgi yoktur. Nereli olduğu üstüne değişik görüşler öne sürülmüştür. Ancak çeşitli kaynaklardan ve şiirlerinden edinilen bilgilerden çıkarılan, onun Çukurova’da doğup, yörenin Türkmen aşiretleri arasında yaşadığıdır. Doğum yeri gibi, ölüm yeri de kesin olarak bilinmemektedir. Şiirlerindeki insana dönüklüğünün özünde belirgin olan tema doğa ve aşktır. Ayrılık, gurbet, sıla özlemi, ölüm ise şiirinin bu bütünselliği içinde beliren başka temalardır.
Hürriyet
Yayın Tarihi :
14 Haziran 2006 Çarşamba 04:53:39