Esenyurt Belediyesi'nin esnaftan 'İçki satmayacağım' diye noter taahhütnamesi aldığı iddia edildi.
Sözcü Gazetesi’nden Hande Zeyrek’in haberine göre AK Partili Esenyurt belediyesi yıllardır içki satan büfelerin ruhsatını yenilemek için esnaftan noter onaylı taahhütname talep ediyor.
Esnaf noterden onaylattığı taahhütname ile, içki satmayacağına dair söz veriyor. Belediyenin istediği taahhütnameyi vermeyen esnafın ruhsatı uzatılmıyor. İddiaya göre belediye hafta sonu tatil ruhsatının yenilenmeyeceğini söylüyor.
Büfe sahiplerinden M.K. da noterden içki satmayacağını taahhüt eden büfe sahipleri arasında. M.K., “Bize, ‘Belediye Başkanı tarafından emir verildi’ diyorlar. Mecburen o belgeyi verdim. Yoksa dükkanımı kapatacaklardı” dedi.
BELEDİYEDEN CEVAP
Öte yandan Belediye Ruhsat Müdürlüğü’nde görevli bir şef, olayla ilgili olarak “Herkes noterden belge sunabilir. İsim olarak söylerseniz o kişilerin büfesiyle ilgili bilgilere bakarız. O bölgede belediyeye işgaliye borcu olan büfeler var” dedi
Yönetmelik, 24 yaşındaki bir kişinin katılma ihtimali olan yerde içki satışı ve ikramı yasaklıyor.
Fatih’in İstanbul’u 21 yaşında fethetmesiyle övünenlerin, 24 yaşındaki kişiye hâlâ çocuk muamelesi yapması mantıklı mı ? Amaç kendi gibi olmayana ayar vermek.
24 yaşındaki kişi hâlâ çocuk sayılıyorsa; evlenme yaşını da 24’e çıkaralım, Çocuk çocuğa evlilik yasak diyelim.
Birçok kişinin uzun süredir üzerinde hassasiyetle durduğu bir konu var.
Yaşam biçimine müdahale!..
Buna belli bir yaşam biçimini ülkenin her köşesine kabul ettirme çabası da diyebiliriz.
Şimdi de bunlar yasak:
- Polis, erkek berberlerini Batı stili saç kesmemeleri ve erkeklerin kaşlarını almamaları yönünde uyardı.
- Direktifler doğrultusunda saç kesmeyen berberlerin sıkı bir şekilde takip edilecekleri ve kurallara uymadıklarının tespiti halinde çalışma izinlerinin en geç bir ay içinde iptal edileceği açıklandı.
- Cep telefonları aracılığıyla gönderilen “ahlaksız görüntülü mesajları’’ engellemek için, cinsel içerikli sitelerin yanı sıra internetteki en büyük görüntü paylaşım sitelerinden Youtube gibi sitelere ulaşılmasına da izin verilmiyor.
- Devlet internete bağlanma hızını yavaşlatma kararı aldı.
- Lokanta ve benzeri yerlerde de canlı müzik çalınmasına yasak getirildi, kamu mekânlarında sözlü olmayan müzik yayını bakanlığın iznine bağlı bırakıldı.
- İslami giyim tarzına uygun kıyafet satmayan dükkanlara baskın yaıldı. Polis İslami kurallara uygun giyinmeyen çok sayıda genç kızı gözaltına aldı, açık olduğunu düşündüğü mantolara el koydu.
- 14 Şubat sevgililer Günü ile ilgi her türlü hediyelik eşya reklâmı ve satışı yasaklandı.
- Polisler saçı gözüken kadınları, traşı uygunsuz erkekleri topladılar, fön çeken berber dükkanlarını kapattılar.
- Streç pantolon,tayt,dar elbise giymek yasak. Kıyafeti uygunsuz bulunan kişilerin bilgileri alınıyor, bir daha kuralları bozmayacaklarına dair taahhütname imzalatılıyor. Bunlara uymayanlar, ikinci kez yakalandığında gözaltına alınarak mahkemeye sevk ediliyor.
- Kız öğrencilerin tırnaklarını uzatması ve dövme yaptırması da yasak. Ayrca eşarp takmadan yalnızca şapkayla dolaşmak da artık kurallara aykırı. Erkek öğrencilerin ise saçlarını boyaması, kaşlarını alması, dar kıyafetler ve “fazla kısa kollu üstler” giymeleri yasaklanıyor.
Bunlar esas yasakların yanında denizde kum tanesi bilmem anlatabildim mi ?
Yanlış anlaşılmasın bunlar şimdilik bizde değil,şimdilik İran’ da pek yakında bizde yasak.
İran’da çoğu şey yasak ama tüm yasaklar delinebiliyor. Örneğin uydudan izlenen televizyon kanalları... Ülkede uydu alıcısı kullanmak yasak, ancak çatılarda gizlenen uydu antenleri ile herkes uydu izliyor; yine aynı şekilde internet çıkışlarında filtreler var ama bunları geçmenin yollarını herkes biliyor ve isteyen istediği internet sayfasına kolaylıkla girebiliyor.
İran’da zenginler arasında en yaygın eğlence, evlerde verilen partiler. Buralarda tüm davetlilerin saçları açık ve hatta kıyafet tercihlerinde dekolte oldukça revaçta.
Partilerin en popüler içecekleriyse viski ve vodka. İçki öylesine bol ki, viski şişeden değil bir punch kabından kepçeyle servis ediliyor.
Ev partilerinde en önemli şey müziğin dışarıdan duyulmaması, çünkü ses genellikle bizim gece klüplerindeki gibi oldukça yüksek. Ev sahipleri bunun yolunu da evlere sıkı yalıtım sistemleri döşemekte bulmuş.
Evlerin içinde her türlü lüks mevcut. Kimi evlerde kapalı havuz olduğu için, havuzlu partiler de veriliyor. Buralarda kızlı erkekli havuza giriliyor ve çılgın eğlence havuzda sürüyor.
Dışarıdaki katı hayatı gören ve önyargılarla İran’a gelen biri bu manzarayı ilk görüşte yadırgıyor, ancak düşününce, baskının olduğu yerde böyle gizli bir dünyanın olması da kaçınılmaz. İran’ın ünlü muhafızları da bunun farkında.
Gördüğüm kadarıyla İran olma yolunda hızla ilerliyoruz.