Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Kayseri'de Mimarlar ve Mühendisler Odası'nın düzenlediği toplantıya katılarak gazetecilerin sorularını cevapladı. Yıldız, "Oktay Ekşi hakkında şahsi hakaret davamı açacağım" dedi.
Özel bir restoranda mimar ve mühendisler grubunun düzenlediği toplantıya katılan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, gazetecilerin sorularını cevapladı. İlk olarak, otobüslerde kullanılan 10 numaralı yağ ile ilgili soruyu cevap veren Yıldız, bu konunun Enerji Bakanlığı'nın konusu olmadığını, ancak sanayicilerin mağdur olmamasını sağlayacaklarını belirterek, "10 numara yağ ile alakalı yanlış uygulamalara gidildiğini biliyoruz. ÖTV ile alakalı bir konu, bu Enerji Bakanlığı'nın konusu değil. Yanlış kullanıma son verirken sanayicilerin de mağdur olmamasını sağlayacağız. Bütün bunların neticesinde Maliye Bakanlığımız gerekli açıklamaları yapacak. 10 numaralı yağların yerinde kullanılmasını sağlayacağız. Sanayicinin bu hakkıdır. Fakat otobüslerde 10 numara yağ kullanılmaya başlandığını biliyoruz" dedi.
29 Ekim'de TSK'nın ayrı bir resepsiyon düzenlemesiyle ilgili düşünceleri ifade eden Yıldız, bu konuların aşılması gerektiğini belirterek zamanın bunu çözeceğini söyledi. Yıldız, konuşmasında "Bizim en büyük makamımız olan Cumhurbaşkanı Ankara'da ve şehirlerde de en yüksek mülki amir valiler. Oralarda yapılan resepsiyonlar asıldır. Her birimizin özellikle referandumdan sonra hep birlikte bir arada buluşması gerekiyor. Zaman bunu çözecektir" diye konuştu.
Hidroelektrik santralleriyle ilgili yazısında tepki çeken ifadeler kullanan Oktay Ekşi'nin hem yazar hem de başyazarlık görevlerinden ayrılmasıyla ilgili konuşan Yıldız, herkesin her şeyi rahatlıkla konuşabildiği bir ortamın yaşanmaması gerektiğini ifade etti. HES'e karşı olup olmamasına bir şey diyemeyeceğini, ancak fikrin hakaret seviyesizliğine geldiğinde başka bir yol kalmadığını belirten Yıldız, Oktay Ekşi'ye şahsi hakaret davası açacağını söyledi. Yıldız, konuşmasında "Bulunduğu ve işgal ettiği tüm makamlardan ayrılmak durumdadır. Orada Başbakanımızı ve Çevre Bakanımız Veysel beyi nispeten anarak bunu yaptı. O yüzden ben de şahsi hakaret davamı açacağım. Ama bu yeterli değil. Toplumun vicdanında mahkumiyetinin sürmesini ben mutlaka gerekli buluyorum" dedi.
Herkesin konuştuğu konulardan, üslubundan sorumlu olduğu bir ortamda olduğumuzu anlatan Yıldız, şunları söyledi: "Hele de bunu yazıyla deklare eden köşe yazarlarının da sorumluluğunu bilmesi lazım. Herkesin her şeyi rahatlıkla hakaret manasında konuşabildiği bir ortamın yaşanmaması lazım. Fikrini, duygusunu, düşüncesini özgür bir ortamda rahatlıkla basın mensupları ifade ediyor. HES'e karşı olur, HES'in yanında olur, ben buna bir şey demem. Ama fikrini hakaret seviyesizliğine getirdiğinde bunun başka bir yolu yoktur. Toplum bu gibi konularda mutlaka tepkisini ortaya koymalı. Ben şahsen bu tepkimi ortaya koyuyorum."
şimdi yarası olan gocunur diyeceğim ama yetmeyecek son 8 yılda türkiyenin topraklarının 7 / 1 madenlerinin % 65 yabancılara ruhsatlanmış durumda hatta şu aralar maden ve tabi kaynaklar bakanlığı maden teknik aramaya ait bulunmuş ve sonradan düşmüş tüm ruhsatları tekrar maden teknik aramaya yani MTA ya geri ruhsatlamaya uğraşıyor tabi MTA bizim ne olacak denebilir MTA halkın devletin kurumu ama öyle değil satılmak üzere hemde Üzerine MTA kuruluşundan beri bulduğu ve işlettiği tüm madenlerle ruhsatları ile beraber keşki bazıları sadece anasını satsa bu daha şerefli ve halsiyetli olurdu en azından benim gözümde ve demekki bu laf tabi kaynaklar bakanına söylenmiş başbakan yada diğer bakanlarla alakalı değil zaten oktay beyde o kadar terbiyesiz biri değildir . lafı hak edene demiş besbelli