Gazeteci Nedim şener ve eşi Vecide Şener Medya Mahallesi'nde Ayşenur Arslan'ın konuğu oldu. "Silivri'de insana ait hiçbirşey yok. Herşey insanı çürütmek üzere kurulmuş.Silivri kahraman olma yeri değil çürürsünüz" diyen Şener, zaman zaman gözyaşlarına hakim olamadı.
Oda Tv davası kapsamında 376 günlük tutukluluğun ardından tahliye olan gazeteci Nedim Şener, eşi Vecide Şener ile birlikte Ayşenur Arslan'ın konuğu oldu. Şener çifti cezaevi sürecinde yaşadıklarını tüm açıklığıyla ilk kez Medya Mahallesi'nde anlattı.
Mevcut tablonun Türkiye'ye yakışmadığını belirten Nedim Şener, "Mahkeme insanları mutlu eden, vicdanları rahatlatan bir karar verdi. Diğer davalarda da neden olmasın. Biz 72 saat önce kaçma şüphesi ve delilleri karartma şüphesiyle tutuluyorduk. Görüldüğü gibi kaçmak bir yana hep göz önündeyiz. Tuncay Özkan'ın kızını düşünün, 16 yaşındaydı şimdi 19 yaşında. Nazlıcan büyümüyor toplumun vicdanındaki yara büyüyor.Tutuklama sadece tutuklanana değil çocuklara ve ailelere yapılan bir saldırıdır" dedi.
"Evimin arandığını kızımı okula götürüken öğrendim"
Evinin arandığını radyodan öğrendiğini söyleyen Nedim Şener, gözaltına alındığı sabahı şöyle anlattı; "Normalde her sabah kızımı ben okula bırakırım. Kızımı okula götürmek benim görevimdi. Gözaltına alındığım gün çocuğu okula bırakıyordum. Aracımla giderken radyodan evin arandığını duydum. Kaçmak bir yana çocuğu bırakıp hemen eve koştum. Bir yandanda polis kapıyı mı kırdı diye düşünüyordum."
"Baban polislere ders vermeye gitti"
Nedim Şener gözaltına alındığı günü anlatırken söze eşi Vecide Şener girerek şu eklemeyi yapıyor; "Gözaltının olduğu o gün kızım bana 'Anne, babam terörrist mi?' diye sordu. Çok bilinçli bir çocuk. Gözaltına alındığında ben 'Baban polislere ders vermeye gitti' dedim. Ama 2 gün sonra okula gittiğinde arkadaşları sizi televizyonlarda gördük demişler. Eve geldi anne beni kandırma dedi. Biz Anne-kız dayanışarak bugüne geldik"
KCK'dan tutuklu gazetecilere dikkat çekti
Gazeteciliğin kanun önünde en korumasız mesleklerden biri olduğunu ifade eden Nedim Şener, KCK'dan tutuklu gazetecilerin durumuna dikkat çekerek, "KCK'dan tutuklanan gazeteciler var. Gencecik çocuklar ve bunların maddi durumları çok kötü. Biz maaşla çalışan insanlarız. Bu insanlar 1 ay maaş almadıklarında nasıl geçinecekler hiç düşünülüyor mu?" dedi.
"En çok eşimin tutuklanmasından korktum"
Ayşenur Arslan'ın 'çok zayıflamışsın' sözlerini değerlendiren Nedim Şener, "Ben askere gittiğimde kilo vermiştim. Vecide'den uzak kalmak beni zayıflatıyor. Duygusal yapımla ilgili" yorumunu yaptı. Tutuklu kaldığı sürede en büyük korkusunun eşinin de tutuklanması olduğunu söyleyen Şener, "Biz o kadar desteğin sadece ikimiz adına oluşmasından utandık açıkçası. Arada o kadar çok harcanan arkadaşlar var ki. Ama bu destekle ifade özgürlüğü de daha fazla gündeme getirdi. Ben kaç gece eşlerimizin de tutuklanacağ korkusuyla uyudum. Onların da bir komploya kurban gitmesinden ve çocuklarımızın iyice yalnız kalmasından endişe ettim" dedi.
Arınç, Nedim Şener'i aradı
Cezaevinden çıktıktan sonra hükümet kanadından Bülent Arınç'ın kendisini arayarak üzüntülerini dile getirdiğini söyleyen Nedim Şener, "Hükemetin üyeleri bile benim Ergenekon'un üyesi olduğuma inanmıyorsa bizi Ergenekoncu diye yazanlar şimdi ne diyecek?" diye sordu. Şener, Ahmet Necdet Sezer, Kemal Kılıçdaroğlu ve Oktay Vural'ın da kendisini aradığını belirtti.
Bizden terörist yaratmaya çalıştılar
Cezaevinde olduğu dönemde aleyhine yapılan yayınla dikkat çeken Nedim Şener," Zaman'ı Aksiyon'u okuduğumuzda Gülen Cemaati'nin rolünü çok rahat görüyoruz. 28 Şubat gibi bir süreçte bile savcılar Merve Kavakçı'nın evine giremedi. Oysa bizim ev aranırken polisler kızımın ödevlerine bile baktılar. Zaman, Samanyolu ve TRT kanalları bizden terörist yaratmaya çalıştılar. Bana name yapmasınlar milyarlar kazanıp rezidanslarda oturuyorsun. Bir gün Silivri'ye gelip o kapıdan içeri girsin bakalım. O yemeklerden yesin bakalım" dedi.
Göz yaşlarını tutamadı
Silivri'nin kahraman olma yeri olmadığını söyleyen Nedim Şener, cezaevinde yaşadıklarını anlatırken göz yaşlarını tutamadı. "Silivri'de insana ait hiçbir şey yok. Herşey insanı çürütmek üzere kurulmuş" diyen Şener, tanık olduğu olayı şöyle anlattı, "Doğan abiden çok özür diliyorum ama bunu anlatacağım. Doğan Yurdakul'un eşi aramadan geçerken X-Ray cihazının ötmesini önlemek için sutyenini çıkartıyor . Ancak cihaz yine ötüyor. Bu kez kazağını çıkartıp 'bakın hiçbir şey yok' diyor"
Eşi Vecide Şener ise kızıyla birlikte Nedim Şener'i görmeye giderken kızının eteğindeki 2 metal düğmeden dolayı aramalarda eteğini çıkartmak zorunda kaldığını söyledi. Egemen Bağış'ın açıklamalarını da eleştiren vecide Şener, "Egemen Bağış'ın bakış açısını anlayamıyorum. Nedim'i de kast ederek 'onlar terör suçundan içerideler, başka suçlar var' dedi. Birilerinin bunları anlatması lazım. Başbakan'ın yanlış bilgilendirildiğini sanıyorum" dedi.