Yunanistan'ın yaptığını Türkiye yapsa ne olurdu? Türk sahil güvenlik botlarından biri Yunanistan’dan Türkiye’ye geçen mültecileri Yunan kıyılarına götürüp denize atsaydı...Bunlardan 6’sı boğulsaydı, 3’ü de kaybolsaydı ne olurdu? Hürriyet'ten Tufan Türenç yazdı...
Şu Yunanistan’ın yaptığını Türkiye yapsaydı...
Yani bizim sahil güvenlik botlarımızdan biri Yunanistan’dan Türkiye’ye geçen mültecileri Yunan kıyılarına götürüp denize atsaydı.
Bunlardan 6’sı boğulsaydı, 3’ü de kaybolsaydı...
Neler olacağını düşünebiliyor musunuz?
Bütün dünya ve AB ayağa kalkardı...
Ne barbarlığımız kalırdı, ne katilliğimiz...
Ama size garanti vereyim, Yunanlıların bu insanlık dışı davranışını Batı görmeyecek.
O çok duyarlı Avrupa basını ve insan hakları kuruluşları parmaklarını bile oynatmayacaklar.
Facia kapanıp gidecek.
İşte Avrupalı’nın çifte standardına somut bir örnek.
Türkiye’ye dönük haksız ve önyargılı tutumlara alıştık artık.
Avrupa Birliği kurumları ve sözcüleri aldıkları abuk sabuk kararlarla saç baş yolduracak hale geldiler.
Türkiye’ye "Ermeni soykırımını kabul et yoksa tam üye olamazsın" tehditleri savuran AB kendi üyelerinin yediği haltları işte böyle görmezlikten geliyor.
* * *
Hollanda Hıristiyan Demokrat Partisi, milletvekili adayı iki Türk’e, Sosyal Demokrat İşçi Partisi de bir milletvekili adayı Türk’e akıl almaz bir koşul öne sürdü.
Her iki parti de Türk milletvekili adaylarına "Ermeni soykırımını kabul edin" dedi.
3 Türk aday bunu kabul etmeyince listeden sökülüp atıldı.
Yani milletvekilliği yarışına katılma hakları ellerinden alındı.
Bu olay utanç vericidir.
İnsan haklarına, hukuka, demokrasiye de aykırıdır.
Ama bunu kendisi yaptığı için insan haklarına, hukuka ve demokrasiye aykırı görmüyor.
İşte Avrupa’nın çifte standardına bir somut örnek daha.
Aynı Avrupalı hiç sıkılmadan dönüp Türkiye’ye her konuda hesap soruyor.
301’i tümüyle kaldır diye dayatıyor.
Daha da hızını alamayınca "Ermeni ve Pontus soykırımını kabul et" diyor.
Neyse ki Avrupalı parlamenterler her iki soykırım iddiasını reddederek son anda rapordan çıkardılar.
* * *
Türk toplumu soğukkanlılığını koruyarak bu bezdirici tutumdan yılmamalı.
Hatta Avrupa Birliği için önüne konan engelleri aşma hırsını daha da keskinleştirmeli.
301’inci madde konusunda da öyle...
AKP ondan bundan yardım istemeden uzmanlarla oturup 301’inci maddeyi Avrupalıların koz olarak kullanamayacakları şekilde düzeltmeli.
Burada savcı ve yargıçlara da çok önemli bir görevler düşüyor.
İlk duruşmada beraat ettirecekleri yazarlara dava açma gafletinde bulunmamalılar.
Beraatle sonuçlanacak bu tip davaların Türkiye’ye çok şeyler kaybettirdiğini, içeride de kısır çekilmelere neden olduğunu artık görmeliler.
Türkiye, 50 yıldır ilerlediği Atatürk’ün gösterdiği hedeften ne kadar engel çıkarılırsa çıkarılsın geri dönemez.
İçeride ve dışarıda bazı kafalar bunu iyice anlamalıdır.
Hürriyet
Yayın Tarihi :
29 Eylül 2006 Cuma 05:29:07