İstanbul’da ve Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde yaşanan sağanak yağmur ve sel felaketi ile meydana gelen ölüm ve yaralanma vakaları üzerine, birçok çalışan Hürriyet İK’ya danışma ihtiyacı duydu. Tek tek cevap vermemiz mümkün olmadığı için, sualleri aşağıdaki 3 ana başlık altında birleştirdik ve bir uzmana sorduk. Okurlarımızı bilgilendiren veya aşağıdaki bilgilere ulaşmamızı sağlayan Prof. Dr. Şükrü Kızılot’a teşekkür ediyoruz.
İşverenin işçilere karşı genel yükümlülükleri nelerdir?
1-İşverenin işçilerine eşit davranma yükümlülüğü (4857 sayılı İş Kanunu 5.md.)
2-İşverenin işçiyi koruma ve iş için gerekli olan araç ve gereçleri verme yükümlüğü (818 sayılı Borçlar Kanunu 331 ve 332.md.)
3-İşçiyi karşı iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerini yerine getirme, işçiye iş sağlığı ve güvenliği eğitimi verme yükümlülüğü (4857 sayılı İş Kanunu 77.md.)
4-İş sözleşmesi yapmadığı işçiye çalışma koşullarını belirtir belge verme zorunluluğu (4857 sayılı İş Kanunu 8.md.).
5-İş sözleşmelerinin sona ermesinde, işçinin ücreti ile sözleşme ve kanundan doğan para ile ölçülmesi mümkün menfaatlerinin tam olarak ödenmesi yükümlülüğü (4857 sayılı İş Kanunu 32.md.)
6-Çalıştırmış olduğu işçinin ücretini en geç ayda bir ödeme yükümlülüğü (4857 sayılı İş Kanunu 32.md.)
7-Fazla çalıştırma yaptırdığı işçisine fazla çalışma ücretini ödeme yükümlülüğü (4857 sayılı İş Kanunu 41.md.)
8-Ulusal bayram ve genel tatil günleri ile hafta tatilinde çalışan işçiye zamlı ücret ödeme yükümlülüğü (4857 sayılı İş Kanunu 46 ve 47.md.)
9-İşçiye yıllık ücretli izin verme yükümlülüğü (4857 sayılı İş Kanunu 5.md.)
10-Yeni iş arama izni verme yükümlülüğü (4857 sayılı İş Kanunu 56 ve 57.md.)
11-İşçi çalıştığı süre içerisinde hak etmiş olduğu yıllık izinlerini kullanmadan iştençıkarılmış ise işçinin hak kazanıp da kullanmadığı yıllık izin sürelerine ait ücreti, son ücreti üzerinden ödeme yükümlülüğü (4857 sayılı İş Kanunu 59.md.)
12-Ağır ve tehlikeli işlerde çalışan işçiler için sağlık raporu alma yükümlülüğü (4857 sayılı İş Kanunu 86 ve 87.md.)
13-İşverenin, belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışan işçiyi işten çıkarmadan önce çalışma süresine göre (2 ile 8 hafta) ihbar süresi verme veya işçiye ihbar süreleri kadar tazminat ödeme yükümlülüğü (4857 sayılı İş Kanunu 17.md.)
14-Kıdem tazminatına hak kazanan işçiye her tam yıl çalışması karşılığında 30 günlük ücreti tutarında kıdem tazminatı ödeme yükümlülüğü (1475/14.md.)
15-İşten ayrılan işçiye çalışma belgesi verme yükümlülüğü (4857 sayılı İş Kanunu 28.md.)
16-Gebe işçiye doğum öncesi ve sonrası izin verme ve doğumdan sonra süt izni verme yükümlülüğü (4857 sayılı İş Kanunu 74.md.)
17-İşverenin işçilere çalışma süresine göre belirli bir süre ara dinlenmesi verme yükümlülüğü (4857 sayılı İş Kanunu 68.md.)
18-Gece çalışan işçiler için sağlık raporu alma yükümlülüğü (4857 sayılı İş Kanunu 69.md.)
Not: Yukarıda sayılanlar işverenin doğrudan işçilere karşı olan yükümlülüklerinden ibarettir. İşverenin kayıt ve belge düzenine ilişkin yükümlülüklerine burada yer verilmemiştir.
* * *
Şirketlerin tahsis etmiş olduğu araçla işe gidip gelirken meydana gelen kazalar ile çalışanın doğal afete maruz kalması "iş kazası" kapsamında mıdır? Sorumluluk kime aittir, asıl işverene mi taşerona mı?
Şirketlerin tahsis etmiş olduğu araçla işyerlerine gidip gelen işçilerin kaza veya doğal afete maruz kalmaları durumu 5510 sayılı Kanun’a göre iş kazası sayılmaktadır.
Ayrıca işyerine bağlı eklentiler de (kreş, bakım odası, avlu vb) işyerinden sayılmaktadır.
İşçilerin işe gidip gelirken veya işveren tarafından bir göreve gönderilirken meydana gelen olaylar iş kazasıdır.
İş kazasında işverenin sorumluluğunun olup olmadığı araştırılır. Örneğin işyeri avlusunda gezen işçi, buz saçaklarının başına düşme ihtimalinin olduğu konusunda bilgilendirilip buna göre tedbirler alınmış mıdır? Bunun gibi iş kazalarında işverenin kusurlu olup olmadığı araştırılır. Örneğin olay bir iş kazasıdır, ancak işverenin kusuru olmayabilir.
İş kazasındaki olaydan kimin (alt işveren-taşeron, asıl işveren gibi) sorumlu olduğu konusu işverenler arasındaki hukuki ilişkiye bakılarak belirlenebilir. Asıl işverenin alt işveren üzerinde bu konularda bir denetleme, kontrol ve yaptırım yetkisi var ise, asıl işverene de kusur belirli bir oranda verilebilir. Bu tür iş kazaları sonucunda işçiler veya mirasçıları işveren aleyhine tazminat davaları (maddi, manevi, destekten yoksun kalma gibi) açmaktadırlar. İşveren kusurlu olduğu zamanlar kusur oranında mahkemeler tazminata hükmetmektedir.
Böyle bir durumda işçilerin iş mahkemesinde dava açmaları gerekmektedir. Ayrıca konuyu iş kazası yönünden Sosyal Güvenlik Kurumu resen soruşturmaktadır.
İşverenlerin, her türlü duruma hazırlıklı olarak iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerini almaları ve eğitimlerini vermeleri gerekir. Her işe göre riskler ve alınması gerekli olan tedbirler farklıdır.
Çalışanlar ise kaza sonucunda adli ve idari merciler veya hastanede iş kazası sonucunda bu hale geldiklerini ifade etmeliler. İş kazasını örtbas etmek yolunu seçmemeleri gerekir. Örneğin iş kazası sonucu ayağı kırılan, parmağı kopan çalışanın "ben evde, yolda düştüm" gibi sözler söylememesi gerekir.
Genelde, asıl işverenler kendilerini garantiye almak için alt işverenle sözleşme yaparken alt işvereni bütün yükümlülüklerin altına sokuyorlar. Asıl işveren ile asıl işveren meydana gelen olayda huhuki olarak birlikte sorumlular, ancak asıl işveren sorumluluğu sözleşmeyle alt işverene rücu edebiliyor.
* * *
Sel felaketine uğrayan işverenlerin işçilerine karşı yükümlülükleri, yapmaları gereken hususlar ve hakları nelerdir?
1-İşyerlerini su basan işverenlerin 4857 sayılı Yasanın 25.maddesinin III.bendi uyarınca işçilerinin bir haftaya kadar ücretlerini yarım ücret olarak ödemeye devem etme yükümlülükleri vardır. (4857 sayılı İş Kanunu 40.md.)
2-İşyerini su basan işverenler, işçileri için kısa çalışma ödeneğine başvurabilirler. Bunun için işverenlerin sel ve su baskınına ilişkin itfaiye ve diğer birimlerce tutulmuş olan tutanak örneklerini de ekleyerek Türkiye İş Kurumu’na başvurmaları gerekir. Kısa çalışma ödeneğinden yararlanma konusunda işçi sayısı sınırlaması bulunmamaktadır. Bir işçi çalıştıran işyeri de bin işçi çalıştıran işyeri de uygulamadan yararlanır. Zorlayıcı sebepten dolayı işyerinde faaliyetin en az dört hafta tamamen veya kısmen durdurulmuş olması gerekmektedir. Kısa çalışma başvuruları iş müfettişleri tarafından incelenmektedir.
3-Bir haftadan sonra işçiler iş sözleşmelerini 4857 sayılı İş Kanunun 24.maddesinin III.bendi gereğince zorlayıcı nedenlerden feshedebilirler veya işveren aynı Kanunun 25.maddesinin III.bendine göre feshedebilir. Bu durumda çalışma süresi bir yılı doldurmuş işçilere kıdem tazminatı ödenir. İhbar tazminatı ödenmez. İş sözleşmesi belirli süreli de olsa kıdem tazminatı ödenmesi gerekir.
4-İşverenin, selde ölen işçilerin mirasçılarına tazminat ve ücret gibi alacaklarını ödeme yükümlülüğü vardır.
5-5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 13.maddesi gereğince işyerinde veya işverenin tahsis etmiş olduğu araçta yaralanan/ölenlerin durumu iş kazası olarak nitelenecektir. İşverenin kusurunun olup olmadığı araştırılarak Sosyal Güvenlik Kurumu / işçi / işçinin mirasçıları tazminat davası açabileceklerdir. Bu nedenle işverenin iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerini yerine getirip getirmediği konusu büyük önem taşımaktadır.
6-5510 sayılı Kanunun 91.maddesine göre işverenin başvurması halinde bir yıl süre ile sigorta primleri ertelenmektedir. Erteleme döneminde zaman aşımı işlememektedir. Ertelenen kısma gecikme cezası ve gecikme zammı uygulanmamaktadır.
Not: İşverenlerin su baskınının meydana geldiği tarihten itibaren 3 ay içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumu’na başvurmaları gerekmektedir. Başvuruda ilgili kurumlar tarafından (itfaiye, sular idaresi vb) tutulan tutanak örnekleri de kuruma verilmelidir.
benim barış kum ocanda on dört milyara yakın param var vermiyorlar alma imkanı var mı acaba sigorta yatmış maaşı vermiyorlar ben de işi bırakdım şimdi verecez diyorlar vemiyorlar yardım edin iyi calışmalar
öncelikle iyi günler .ben 6-7 yıldır özel bir şirkette çevre sağlığı teknisyeni olarak çalışmaktayım .ve bu süre zarfında işyerimin yakınından dolmuş otobüs vs.geçmemektedir.merkeze 10 km uzaklıkta .ben 5-6 yıldır hemen yanımızda bulunan başka bir özel şirketin servisini kullanıyordum . şu anda gidtmiyorum servisle.işverenden araç ayarlanmasını istedim ama olumsuz yanıt aldım .benim işe gitmem için otostop çekip kamyonlarla gitmem gerekiyor.bu durumda iş veren bana araç ayarlamak zorunda olup olmadığını öğrenmek istiyorum
Merhaba işçi ve işveren hakları, işveren ve işçini işi fesh etme gibi iş kanunuyla ilgili önemli konuların kaleme alındığı Vergi Uzmanı & Danışman Nevzat Erdağ nın web sitesini incelemenizi tavsiye ediyorum.
http://www.nevzaterdag.com/makaleler/is-kanunu/
Saygılarımla
ben 2012 kasım ve aralık ayında 22 gün atatürk devlet hastanesinde raporlu yerine çalışmıştım devletten aile yardımı alıyodum şimdi param kesildi çünkü sistemde çalışıyo görünüyomuşum ama 2012 aralıktan beri 1 gün bile çalışmadım işyeri giriş yapmış çıkışımı yapmamış bana söylenen çağırdıklarında şirkete bildiriyolar sigorta ve para sını yatırın diye bırakıncada sigorta ve para yatırmayın yani ayrıldı diyolarmış ama çıkış yapmıyolar bu yüzden sistemde çalışan olarak görünüyorum çıkışımı istedim bana 2 temmuz 2013te çıkışımı verdiler ama ben o tarihe kadar çalışmadım ki bana akıl verin ne yapmam gerekir nereye şikayet etmeliyim bunları?