Data Expert ınsan Kaynakları ve Yönetim Danışmanlık Yönetici Ortağı M. Yasin Altunkaya, uluslararası platformda üst düzey seçme ve yerleştirme projelerinde yaptığı mülakatlardan yola çıkarak Türk ve yabancı yöneticileri karşılaştırdı. 600 üzerinde yabancı yönetici ile görüşen Altunkaya’ya göre Türk yöneticiler satış/ ticaret konularında çok kuvvetli, esnekken Alman ve İngiliz yöneticiler planlı ve düzenli, delegasyona açık, takım odaklı ve fazla direktler.
Türk ve batılı yöneticiler arasındaki farklar
Açıklık: Türk yöneticiler genellikle yabancı meslektaşlarından gelen bilgiye (fikir ve önerilere) daha açıklar. Diğer ülkelerin ve yöneticilerinin işlerini nasıl yürüttüklerini incelemeye ve onlardan bir şeyler öğrenmeye hevesliler. Avrupalı yöneticiler dışarıdan, özellikle de diğer ülkelerden gelen verilere daha az açıklar. Türk yöneticilere benzer olarak, kişisel gelişim ve şirketleri için optimal sonuçlar hedefleseler de; kendi doğruları ile hareket etmekten yanadırlar. Gelişmiş ve sağlam metodlarla başarısı kanıtlanmış ekonomi ve kültürlerden esinlenmek mümkündür ancak köklü bir değişikliğe sebep olmaz.
Tevazu: Türk yöneticiler genellikle kişisel başarılarını konuşmaktan hoşlanmazlar. Bu konuda daha alçak gönüllüler. Avrupalı yöneticiler kuvvetli yönleri ve üstünlüklerinin bilinmesi ve kişisel başarıları hakkında konuşulmasından hoşlanır.
Esneklik: Türk yöneticiler Alman yöneticilere nazaran daha esnekler. Türkiye’de oluşan ekonomik ve politik krizler ile ülkenin hızlı gelişimi, Türk yöneticileri yalnızca esnek olmaya ve ortam koşullarına uyum sağlamaya zorunlu kılmakla kalmayıp, bu yöndeki becerilerinin gelişmesine de neden olmuştur. Avupalılar daha istikrarlı ve sabit çalışma koşulları ve ekonomik ortam içerisinde çalışmaya alışkın olduklarından, Türk meslektaşları kadar esnek olmaya ihtiyaç duymazlar.
Stratejik Bakış: Türk yöneticiler daha ziyade uzmanlık ve taktiğe dayalı bir düşünce stili sergilerler. Düşünce yapılarındaki bu değişikliklerin sebebi eğitim farklılıklarına, çalışma ortamının karmaşıklığına, farklı beklentiler doğrultusunda çalışmalarına, yöneticiler tarafından çalışanlarına tanınan bağımsız karar verebilme ve yaratıcılık ortamına bağlı olabilir. Avrupalıların daha geniş bir stratejik bakış açısı vardır; belirsiz ve karmaşık olayları algılama yetileri Türk yöneticilere kıyasla üstündür.
Planlama ve Organizasyon: Türk yöneticilerin organizasyon, zaman yönetimi ve görüşme sürelerine yaklaşımı daha rahat olup, kuralları ve düzenlemeleri esnetme yoluna gitmeleri daha sık rastlanan bir durum. Bu durum esneklik özelliği ile de ilişkilendirilebilir. Avrupalı özellikle de Alman yöneticiler disiplinleri ve dakiklikleriyle ünlüdürler. Avrupalı yöneticilerin süreçleri organize etme, planlama ve yürütme; zamanı verimli kullanma ve görüşme süresine sıkı sıkıya bağlı kalma özellikleri de herkes tarafından bilinen gerçeklerdir.
Sorun Yönetme: Türk yöneticiler sorunları görmezden gelme veya daha dolaylı yoldan yaklaşma eğilimindeler. Bu tip durumlarda oldukça rahatsız ve huzursuz hissederler. İşyerinde duygularını ifade etmek olumsuz anlamlar içerebilir. Avrupalılar sorun çözme sürecinde genellikle oldukça direkt ve dürüst bir yol izlerler. Kritik meseleler, daha da büyümelerine fırsat verilmeden bir an önce ve açık bir şekilde çözüme kavuşturulmalıdır. Pozitif ya da negatif duyguların ifade edilmesi normal ve kabul edilebilir bir davranıştır.
Geribildirim: Türk yöneticiler için, olumlu olumsuz geribildirim oldukça yeni bir konsept ve bu konuyla ilgili hala adaptasyon sürecindeler. Geribildirim alırken, Türk yöneticiler genellikle dinlemeyi ama söylenen üzerine herhangi bir yorumda bulunmamayı tercih ederler. Geri bildirim verirken ise, yöneticinin düşündüğünü anlamak ve içerikle ilgili karşılıklı konuşabilmek oldukça zordur. Avrupalılar pozitif ya da negatif geribildirim almak/vermek konusuna daha aşinadırlar. Geribildirim uzun yıllardır, değer biçme, değerlendirme, koçluk aktiviteleri gibi çeşitli formlarda yapılarak, çalışma kültürlerinin bir parçası halini almıştır. Ancak bu, kişisel eleştiriye açık oldukları anlamına gelmez! Öncelikle savunmaya geçer ya da eleştirildikleri noktaları kendileriyle bütünleştirmeden önce konu ile ilgili tartışmaya girerler.
Değerler: Türk yönetim kültürüne hakim olan değerlerin başında aile ve güvenlik, koruma, tolerans, uyum, sadakat gibi ortak değerler gelir. Türk yöneticiler kendilerinden ve yaptıklarından konuşmak yerine, hitaplarında genelde kendilerini bir grup ya da topluluğun parçası olarak lanse eder ve ben yerine biz kelimesini tercih ederler. Avrupa yönetim kültüründe değerler bireysellik, performans, kişisel gelişim, başarı ve ödül odaklıdır.
Liderlik: Türk ve Avrupalı yöneticilerin liderlik özellikleri oldukça benzerdir. Her ikisinde de oldukça otoriter, direkt liderlik tarzı hakimdir ve çalışanlarına yeterli tasdik ve desteği göstermezler. Her ikisinde de çalışanlar bağımsız aksiyon alabilecekleri daha fazla alan, yaratıcılıklarını kullanabilme özgürlüğü ve karar verme yetkisine sahip olma arzusundadırlar.
Göze çarpan tek farklılık, Türk yöneticilerin daha babacan bir otorite; Alman yöneticilerin ise tipik bir patron, müdür figürü sergiliyor olmalarıdır.
Alman/İngiliz Yöneticiler
Avantajları
Planlı & düzenli
Zaman yönetiminde başarılı
Delegasyona açık
Takım odaklı
Stratejik ve yürütme kararları arasında açık farklar
Hızlı aksiyon almak
Karakterlerini çözmek kolay
Kişisel pozisyon/fikirleri için mücadele ederler
Genelde konuştuklarını gerçeğe dönüştürürler
Güvenilirdirler
Dezavantajları
Çok duygusal değildirler
Diğer kültürleri küçümseme eğilimleri vardır
Kültürler arası düşünme becerileri eksik
Fazla direkt, zaman zaman karşılarındakini incitecek derecede
Avrupa’nın her zaman en iyi olduğu konusunda sabit fikirlidirler
Esnek değildirler
Çoğunlukla risk almayı & belirsizliği sevmezler
Kusursuz bir dünyada çalışmaya alışmışlardır
Verilen düzen & prosedürler çerçevesinde çalışmaya alışmışlardır
Türk Yöneticiler
Avantajları
Karar alırken somut veriler kadar hislerine de güvenirler
Satış/ ticaret konularında çok kuvvetlidirler
Esnektirler, mükemmel olmayan koşullarda çalışma yetisine sahiptirler
Koşullara uyum sağlayabilirler
Verilen çerçevenin dışına çıkma ve başarıyı getirecek yeni yollar bulma yeteneğine sahiptirler
Herhangi bir şeyi gerçekte olduğundan daha iyi göstererek satabilirler
Her işi mümkün kılmaya çalışırlar
Prosedür ve kuralların dışında çalışabilirler
Dezavantajları
Kendi fikirleri için mücadeleden kaçınırlar
Stratejik değil operasyon odaklıdırlar
Tanıdık odaklı çalışırlar
Her şeyi kontrol etmek isterler
Yetki vermekten ve bilgi aktarmaktan hoşlanmazlar
Patron gibi davranılmak isterler, hiyerarşi onlar için çok önemlidir
İmaj odaklıdırlar
Çok açık bir şekilde maddiyat odaklıdırlar
Takım çalışmasını tercih etmezler, bencil ve aşırı kendine güvenli çalışma stilleri vardır.