29
Nisan
2025
Salı
KÜLTÜR/SANAT

ALTIN PORTAKAL'DA ÖDÜLLER BELLİ OLDU

Festivalde Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nın sonuçları açıklandı. Festivalde ödüller şöyle dağıldı:

* En İyi Film: Pazar-Bir Ticaret Masalı (Ben Hopkins)
* Altın Portakal SİYAD En İyi Film Ödülü: Hayat Var (Reha Erdem)
* Yurtiçi Kargo Dr. Avni Tolunay Jüri Özel Ödülü: Nokta (Derviş Zaim)
* Behlül Dal Digitürk Genç Yetenek Jüri Özel Ödülü: Aydın Bulut (Başka Semtin Çocukları)
* En İyi Yönetmen: Derviş Zaim (Nokta)
* En İyi Senaryo: Ben Hopkins, (Pazar-Bir Ticaret Masalı)
* En İyi Müzik: Mazlum Çimen (Nokta)
* En İyi Kadın Oyuncu: Nurgül Yeşilçay (Vicdan)

Nurgül Yeşilçay en iyi kadın oyuncu ödülünün sahibi oldu.

* En İyi Erkek Oyuncu: Tayanç Ayaydın (Pazar-Bir Ticaret Masalı)
* En İyi Sanat Yönetmeni: Türker İşçi (Başka Semtin Çocukları)
* En İyi Görüntü Yönetmeni: Zekeriya Kurtuluş (Vicdan)
* En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu: Övül Avkıran (Pandora’nın Kutusu)
* En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: Volga Sorgu Tekinoğlu (Başka Semtin Çocukları)
* En İyi Kurgu: Mustafa Preşeva (Vicdan)
* En İyi Laboratuvar: Fono Film (Gökten Üç Elma Düştü-Vicdan)
* En İyi Saç ve Makyaj: Vicdan
* En İyi Kostüm: Zeynep Sırlıkıya (Pazar-Bir Ticaret Masalı)
* En İyi Ses Tasarımı-Miksaj: Nokta
* En İyi Özel Efekt: Burak Balkan (Üç Maymun)

Tayanç Ayaydın en iyi erkek oyuncu seçildi.

BELGESEL VE KISA FİLMİN EN İYİLERİ

Gecede “En İyi Belgesel” ödülü İsmet Arasan’ın “Adakale Sözlerim Çoktur” adlı belgeseline, “Kısa Film Ödülü” Özlem Akın’ın “Gemeinschaft” adlı filmine, “Kısa Film Jüri Özel Ödülü” de Cüneyt Birol’un “Nefes” adlı filmine verildi.

KONYAALTI AÇIK HAVA TİYATROSU’NDA TÖREN


45. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin kapanış ve ödül töreni, Konyaaltı Açık Hava Tiyatrosu’nda yapıldı.

Sanatçılar, kırmızı halıdan geçerek törenin yapılacağı açık hava tiyatrosuna girerken, en büyük ilgiyi festivalin yabancı konukları gördü.

Festivale 3 film damgasını vurdu


Hollywood’un ünlü isimleri Kevin Spacey, Bo Derek, Marisa Tomei, Matthew Modine, Mickey Rourke’un da arasında bulunduğu aktör ve aktrisler, kırmızı halıda basın mensuplarının objektiflerine poz vermekle kalmadılar, kendilerini görmeye gelen Antalyalıların da yanına giderek tokalaştılar.

Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, törende yaptığı konuşmada, dünya ve Türk sinemasının ustalarını Antalya’da görmek ve onlarla birlikte olmaktan mutluluk duyduğunu söyledi. Şahin, “Bu bir sanat etkinliği. Birçok şey söylenebilir. Ama bir tek cümle, herhalde sayfalarca söylenecek her şeyi ifade edebilir. O da Büyük Atatürk’e ait. (Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir)” dedi.

Şahin, daha sonra “Nürnberg Mahkemeleri” ve “Bloom Kardeşler” adlı filmlerin başrol oyuncusu Maximilian Schell’e onur ödülünü verdi.

GÜNAY’IN SÖZLERİ


Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay da Antalya Altın Portakal Film Festivali, Avrasya Film Festivali ve Film Marketi’ni başarıyla tamamlamanın gururunu paylaştığını söyledi.

Sinemanın artık “Türkiye’nin dışa açılan kapısı” olduğunu belirten Günay, “Bu kapılardan en önemlilerinden birisi, büyük övünçle tanıttığımız, dünyanın en güzel şehri demekte abartı görmediğimiz Antalya’dır. Antalya artık sinema dünyasının önemli marka etkinliklerinden birisine adını verdi. Bu etkinliği bu noktaya getiren bütün arkadaşlarımı kutluyorum” dedi.

Günay, bugün itibariyle dünyada 4 bin Türk filminin gösteriminin gerçekleştiğine dikkati çekerek, “Türk filmlerini evrensel kılmak için önümüzdeki yıl 30 ülke ve 35 şehirde Türk Filmleri Haftası yapacağımızı bir müjde olarak sizlerle paylaşmak istiyorum” diye konuştu.

Ertuğrul Günay, konuşmasının ardından “Sinema ve Sanata Katkı Ödülü”nü Marisa Tomei’ye verdi. Tomei, Antalya insanlarına ve kendisini bu festivale davet eden herkese teşekkür etti.

Antalya Valisi Alaaddin Yüksel de “Evita”, “Zor Ölüm” gibi filmlerin danışmanlığını yapan ünlü yapımcı Michael J. Warner’e “Onur Ödülü” verdi. Warner, kendisini ödüle layık gören herkese teşekkürlerini sundu.

MICKEY ROURKE’A ÖDÜL

Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, sinemanın hayat olduğunu belirterek, Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin 45 senedir Türk sineması, 4 senedir de dünya sinemasına güç verdiğini söyledi.

Türel, “Bu festival, dünyanın yıldızını Antalya’da buluşturuyor. Bu festival Türkiye’nin Oscar’ı diye adlandırılıyor. Bu festival Türk sinema endüstrisinin kapılarını dünyaya açıyor. Bu festivalde ödül kazanmak büyük bir heyecan yaratıyor. Bu festival dünyada ve Türkiye’de aylarca konuşuluyor. Gerçekten çok mutluyum. Bugün geldiğimiz bu nokta, yeni bir değişimin kararını vermedeki stratejimizin doğruluğunu gösteriyor” şeklinde konuştu.

Türel, “Siyam Balığı”, “9,5 Hafta” gibi filmleriyle tanınan, son olarak “Güreşçi” filmiyle uzun bir aradan sonra yeniden beyaz perdeye geri dönen Mickey Rourke’a “Onur Ödülü” verdi.

KEVIN SPACEY’E ONUR ÖDÜLÜ


Türkiye Sinema ve Audovisuel Vakfı (TÜRSAK) Başkanı Engin Yiğitgil, “Kültürleri birbirine bağlayan bir köprüyü adımladılar. Beyaz perdeye yansıyan din, ırk, kültür farklılıkları dünyaya gülmenin, yaratıcılığın ışığını taşıdı. 45 yıldır içtenlikle sahiplenen, festivali görkemiyle gelenek haline getiren herkese sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.

Yiğitgil, konuşmasının ardından ilk onur ödülünü “Amerikan Güzeli” ve “Olağan Şüpheliler” gibi filmleriyle sinema tarihine adını yazdıran Oskar’lı aktör Kevin Spacey’e verdi. Ödül için teşekkür eden Spacey, Türkiye’ye ilk kez geldiğini ve Antalya’da bulunduğu iki günde çok özel deneyimler yaşadığını söyledi.

Master class adı verilen derslerde genç sinemacılarla bir araya geldiğini anlatan Spacey, şunları söyledi:

“Master class’ta gördüğüm heyecan beni sevindirdi. Tüm film komisyonlarınız ve hükümetinizin genç sinemacıları kalpten destekleyeceğini biliyorum. Onlar Hollywood’a ulaşmak istiyorlar ama onlar Hollywood’u değil, Hollywood onları keşfetmeli.”

Kevin Spacey, sahneden, “Olağan Şüpheliler” filminde canlandırdığı Kaiser Soze rolünde olduğu gibi topallayarak ayrıldı.

AVRASYA FİLM FESTİVALİ ÖDÜLLERİ


45. Antalya Altın Portakal Film Festivali ile birlikte düzenlenen 4. Uluslararası Avrasya Film Festivali’nin ödülleri de açıklandı.

Jüri Başkanı Paul Verhoeven, 12 filmi değerlendirirken kültürler arası etkileşimin zenginliğine hayran kaldığını söyledi. Yarışmada muazzam bir çeşitlilikle karşılaştıklarını belirten Verhoeven, “Bu çeşitlilik jürinin fikirlerine de yansıdı. Yoğun tartışmaların ardından jüri üyeleri kazananları belirledi” diye konuştu.

Festivalde “En İyi Yönetmen” ödülü “Bitmeyen Yürüyüş” adlı filmle Hirokazu Koreeda’ya verildi. Koreeda’nın ödülünü Matthew Modine aldı. Modine, “Hiç bu kadar gülmeye hazır ve bu kadar kolay gülen bir milletle karşılaşmamıştım” dedi.

“En İyi Film” ödülünün sahibi ise Karim Dridi’nin yönetmenliğini yaptığı “Khamsa” oldu. Film ekibi adına ödülü Tcheky Karyo aldı.

“Türkiye’de bulunduğumda hissettiğim coşkuyu ve duyguları paylaşmak için bir kaç cümle söylemek istiyorum” diyen Karyo, “Burada sokaklarda, her yerde babamı görüyorum. Türk erkeklerinin güzel enerjilerini, mizahlarını ve yüce gönüllerini hissediyorum” şeklinde konuştu.

ENGİN ÇEBER’İN ANNESİNE İTHAF


Festivalde bu yıl ilk kez verilen Sinema Yazarları Derneği (SİYAD) ödülünün sahibi ise “Üç Maymun” oldu.

NETPAC ödülünü, Özcan Alper’in “Sonbahar” adlı filmi aldı. Alper, filminde F tipi cezaevlerinde yaşananları anlattığını belirterek, “Ne yazık ki sokakta, dışarıda bizim kadar şanslı olmayan bir genç, karakolda ve cezaevinde dövülerek öldürüldü. Bu ödülü bizim kadar şanslı olmayan Engin Ceber’in annesine ithaf etmek istiyorum” dedi.

“Sinema Eleştirmenleri Ödülü”nü Derviş Zaim’in “Nokta” adlı filmi alırken, “Senaryo Geliştirme Ödülü”nün sahibi de “El Yazısı” adlı filmin senaristi Ali Vatansever oldu.

Gecede, “Piyanist” adlı filmle Oscar alan ünlü aktör Adrien Brody’e de katılımından dolayı Altın Portakal heykelciği verildi.

SİNEMANIN DUAYENLERİNE ONUR ÖDÜLÜ


Gecede Türk sinemasının çınarları Muhterem Nur, Eşref Kolçak ve Yücel Çakmaklı’ya da onur ödülleri verildi. Törene Muhterem Nur katılamazken, Yücel Çakmaklı yaptığı konuşmada, bugüne kadar hep kamera gerisinde olduğunu ve ödül almaya alışık olmadığını söyledi.

Eşref Kolçak ise şöyle konuştu:


“Yıllardır karşınızdayım, inşallah birkaç yıl daha karşınızda olacağım. Bu yıl sinemamız 90 yaşında. Ne mutlu bana ki ben bunun 64 yılını yaşadım. Bu 64 yılımı sinemanın kanunsuz zamanında yaşadım. Bu yıl sinemamız bir kanuna kavuştu. Yalnız beyin özürlüler tarafından hazırlanan bir kanunla karşılaştık. Hazırlanan kanunda yapımcı var, yönetmen, senarist, müzisyen, kameraman var, oyuncu yok efendim.

Sayın Bakan rica ediyorum. Bu beyin özürlülerin bizlere yakıştırdıkları bu kanunu değiştirin, kanunsuz olarak ölen bir çok arkadaşlarımızın hiç değilse ruhları rahatlasın. Benim ikinci bir 50 yılım yok. Hiç değilse ben de onlar gibi gözü açık ölmeyeyim. Beni bugünlere getiren tek şey, sizlerin sevgisi ve alkışı.”

Kolçak’ın konuşmasının üzerine sahneye gelen Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, yasanın bu yıl değil, 2002 yılında çıktığını, eksiklikleri tamamlamaya çalıştıklarını söyledi.

AA
Yayın Tarihi : 20 Ekim 2008 Pazartesi 14:04:05
Güncelleme :20 Ekim 2008 Pazartesi 14:12:13


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?