Başbakan Erdoğan, dün toprağa verilen şair Dağlarca'yı anmak için, ona ait olduğu sandığı bir şiiri okudu. Yalnız o şiir, Dağlarca'nın değildi
Başbakan Erdoğan, dün 6. Uluslararası Türk Dil Kurultayı'nın açılışında yaptığı konuşmaya, toprağa verilen Fazıl Hüsnü Dağlarca'yı anarak başladı.
''Türkçemizin abideleşmiş şairi, ardında sadece şiir solumuş, Türkçe'nin zengin imkanlarıyla bu topraklarda bir nehir gibi akıp gitmiştir. Hepimizin gönül teline dokunan, hepimize ülkemizi ve dilimizi sevdiren mısralarıyla Dağlarca, dünya şiir tarihinde eşi görülmemiş bir birikim bırakmıştır. İnanıyorum ki zarif şiiri, temiz Türkçesi ile Dağlarca'nın sesi yüzyıllar boyu bu dağlarda, bu ovalarda, bu şehirlerde yankılanacak, gelecek nesilleri aydınlatmaya devam edecektir. İnsanımıza, Anadolu'ya ve istiklalimize yazdığı şiirleriyle gönüllere taht kuran Dağlarca'ya Allah'tan rahmet diliyor, edebiyat, sanat camiamız başta olmak üzere bütün milletimize başsağlığı diliyorum.'' diyen Erdoğan, heyecandan şaşırmış olmalı ki Fazıl Hüsnü Dağlarca'ya ait olduğunu düşündüğü, ancak Faruk Nafiz Çamlıbel'e ait olan 'Sanat' adlı şiiri okudu.
Erdoğan'ın okuduğu, (Dağlarca'nın sandığı) Sanat adlı şiir şöyle:
Yalnız senin gezdiğin bahçede açmaz çiçek,
Bizim diyarımızda bin bir baharı saklar!
Kolumuzdan tutarak sen istersen bizi çek
İncinir düz caddede dağda gezen ayaklar
Sen kubbesinde ince bir mozaik ararda
Gezersin kırk asırlık mabedin içini
Bizi sarsar bir sülüs yazı görsek duvarda,
..........
..........
Faruk Nafiz Çamlıbel