Oyuncu Memet Ali Alabora ve piyanist Emir Gamsızoğlu, klasik müziğin unutulmaz bestecisi Chopin’in 200'üncü doğum gününü kutluyor. İkilinin Chopin’li anıları paylaşıp, eserlerini seslendirecekleri konser, bugün saat 20:00’de CRR Konser Salonu'nda
Alabora ve Gamsızoğlu konserde, ünlü besteciyle ilgili her konuya değinecek. Kayıtlar, fotoğraflar ve müzik eşliğinde, Chopin’in yaşıtları Liszt ve Schumann’dan, müzikte yaptığı devrimlerden ve Chopin yorumcularından bahsedilecek sohbetin ardından, sanatçının doğum günü kutlaması yapılacak. Alabora ve Gamsızoğlu ikilisine eşlik etmek isterseniz; profesyonel müzisyen olmasanız da, çalmak isteyeceğiniz küçük bir Chopin eserini yanınızda götürebilirsiniz. Bazı bölümlerde sürpriz yaparak izleyicileri de sahneye davet edecekleri bu enteresan konser deneyiminden önce ikiliyle röportaj için bir araya geldik.
Bu projeden önce de Chopin dinler miydiniz?
Memet Ali Alabora: Sıklıkla dinlerim.
Emir Gamsızoğlu: Annem sayesinde küçük yaşlarda Chopin’le tanıştım ve arkadaşlığımız hala devam ediyor. Evimizde her zaman klasik müzik çalar. Memet Ali’yle fırsat bulduğumuz her an bir araya geliyoruz. 12 saat aralıksız müzik dinlediğimiz de oldu. Chopin seven enstrümanını alıp gelsin. Adını duymamış olanlar da gelsin. Chopin’le tanıştıralım. Belki sever ve arkadaş olurlar.
Memet Ali bey, siz piyano çalıyor musunuz?
Amatör olarak çalıyorum. İleri düzeyde değil ama. Sadece bazı eserleri. 20 yaşında ders almaya başladım. İki yıl yoğun çalıştım. Şimdi vakit buldukça devam ediyorum.
Emir bey siz ne zaman başladınız?
EG: Ben de 20 yaşında başladım. O zamana kadar profesyonel olarak basketbol oynuyordum. Bir sakatlık sırasında evde otururken annemden dinlediğim bir Chopin valsini çaldım. Sonrasında piyanoyla daha yoğun zaman geçirmeye başladım. İki yıl sonra da konservatuarın lisans bölümünde eğitime başladım.
Çocukken evinizde klasik müzik çalar mıydı?
MAA: Babam çok meraklıydı. Evimizde sürekli çalardı.
EG: Benim annem balerin. 40 yıldan fazla zamandır dans okulu sahibi. Dolayısıyla benim de bütün çocukluğum klasik müzikle geçti.
Chopin’in hayat hikayesinde sizi etkileyen neydi?
MAA: Sonradan üzerine atfedilen klişelere sahip olmadığını gördük. Salon müzisyeni olarak bilinen ve çoğu zaman da bu yüzden küçümsenen Chopin aslında topluluğa çalmayı sevmeyen, konser vermekten haz etmeyen, hayatı boyunca sadece 50'den fazla konser vermiş bir adam. Hayatı ve kendi fikirleriyle ilgili detaylar onu kendimize daha da yakın hissetmemize ve arkadaşlığımıza neden oldu.
Başka hangi bestecileri seversiniz?
MAA: Bach ve Beethoven.
EG: Ben de Bach ve Beethoven hayranıyım. Daha birçok besteci var, hepsini sıralamaya kalksam röportaj bu soruyla sınırlı kalır diye korkuyorum. (Gülüyor)
İstanbul'a hangi müzik türü yakışıyor sizce?
MAA: Her müzik ayrı ayrı yakışır bence. Türk müziği de, klasik müzik de, caz da... İstanbul'un farklı kişiliklerini ifade ediyor. Kimi zaman bu türlerden birini dinlerken vapurları seyrediyorum. Hepsinin ritmine de uyabiliyorlar.
EG: Söz konusu İstanbul olunca Memet Ali'nin söylediği her şeyin altına imzamı atarım.
Birlikte projeleriniz devam edecek mi?
MAA: Biz arkadaş olmaya devam ettiğimiz sürece, keyif aldığımız işler üretmeye devam edeceğiz.