Çanakkale Savaşlarının en şiddetli yaşandığı, bomba seslerinin yeri, göğü inlettiği bir ortamda ailesinden ve sevdiklerinden uzakta nice vatan evladı, bayramları cephede karşıladı.

Sevinçlerin yaşandığı, küslerin barıştığı, seven ve sevilenlerin buluştuğu bayramlar, 1915 yılında cephede anne, baba, çocuk, sevgili ve eş özlemiyle geçirildi. Vatanın savunulmasında her şeyi göze alan, ''Ölürsem şehit, kalırsam gazi'' anlayışıyla canını, kanını feda etmekten çekinmeyen, erinden, subayına kadar pek çok Mehmetçik bayramları sevdiklerinden kilometrelerce uzakta ''ölümün kol gezdiği'' Gelibolu Yarımadası'nda karşıladı.

Cephede bayram, sağ kalıp sevdiğini, ailesini, çocuğunu son bir kez daha görmek istediği anlamına geldi.

Çanakkale Savaşları'na İhtiyat Zabiti olarak katılan Münim Mustafa, cephede geçirdiği Kurban Bayramı'na ilişkin hatıralarında, İngilizlerin Türk askerinin maneviyatını sarsma düşüncesiyle yoğun bir topçu ateşinde bulunduğunu belirtti. Bu ateşin hafiflediği bir sırada herkesin bayramlaşmaya başladığı kaydedilen bu hatıralarda, alay kumandanıyla siperleri gezmeye çıktıkları ve bir nöbetçinin dalgın olduğunu fark ettikleri yer aldı.

Dalgınlığının sebebini sordukları askerin, savaşa gelirken geride nişanlısını bıraktığından, belki bu savaşta ölüp bir daha nişanlısını göremeyeceğinden, onu son bir kez daha görüp öyle ölmek istediğini söyledi. Bu durum üzerine alay kumandanı bu askere 10 gün izin verdi.

-YARBAY HÜSEYİN AVNİ BEY-

Yarbay Hüseyin Avni Bey, Çanakkale Savaşlarında adını kahramanlıklarıyla duyurmuş, tüm askerleri şehit olmuş ünlü 57. Alay'ın komutanı.

Bir Ramazan Bayramında cephede şehit düşen Yarbay Hüseyin Avni Bey, evinden bir mektup alır. Mektupta çocukları babalarına, bayramda yanlarına gelip gelemeyeceğini sormakta.

Fakat bu mektuba karşılık olarak aileye giden cevap, Yarbay Hüseyin Avni Bey'in bu mektubu okuduktan iki saat sonra, bir top mermisinin yanında patlaması sonucu şehit olduğu haberi.

Pek çok kahramanlığın, destanın yaşandığı Çanakkale Savaşları'nda trajediler de önemli yer tuttu. Umutla, hasretle bekleyişler Gelibolu'da toprakla buluştu, ancak vatanın bölünmezliği, Türk'ün kahramanlığı yine Çanakkale'de harmanlanıp tüm dünyaya haykırıldı. Allah bir daha bu milleti vatanını savunmak durumunda bırakmasın

Yıl 2006: Camiler, bayram sabahı dolup taştı

Sabahın erken saatlerinde camileri dolduran vatandaşlar, İstanbul'da Kurban Bayramı'na coşkuyla kutladı.

İstanbul'un çeşitli camilerinde namazlarını kılan müslümanlar, namaz çıkışı birbirleriyle bayramlaştı.

İstanbul'un birçok camiinde bayram namazı için gelen vatandaşlar camileri tıklım tıklım doldurdu. Tarihi Eyüp Sultan Camii'nde binlerce vatandaş namaz için toplandı. Hutbenin ardından kılınan namaz, tekbirlerle devam etti. Kurban Bayramı için çocuk, genç, yaşlı binlerce insan camileri doldurdu. Yaşı ilerlemiş bazı vatandaşların, yanlarına torunlarını alarak namaza gelmesi ise ilginç görüntüler oluşturdu. Namazın ardından vatandaşlar birbirleriyle bayramlaşarak, Kurban Bayramları'nı kutladı. Küçük çocuklar büyüklerinin ellerini öperek, bayrama girdi. Eyüp Belediyesi Eyüp Sultan Camii'nin önünde 3 bin adet çam fidanı dağıttı.

Yenibosna Aksa Camii'nde de benzer görüntüler vardı. Camileri dolduran vatandaşlar, namazın ardından birbirleriyle bayramlaştı. Bazı vatandaşlar da namazın ardından, caminin hemen yanında tezgah açan simitçiden simit alarak evlerine giti.