14
Haziran
2025
Cumartesi
KÜLTÜR/SANAT

Vahşi kapitalizmin aldatıcı ışığı

Vahşi kapitalizmin gözboyayan ışığı

Tiyatro Pera, Brecht'in üç oyunundan Nesrin Kazankaya'nın uyarladığı 'Rahat Yaşamaya Övgü'yü sahneliyor

Gülmek, eğlenmek, hoş vakit geçirmek, sabun köpüğü konularla zihinleri dağıtmak, dizilerden tanınan oyuncuları sahnede görmek bir kısım tiyatro seyircisine yetmez. Bu seyirci biletini alıp koltuğuna oturduğunda güzel vakit geçirmenin yanı sıra biraz geçmişin tozlu raflarını karıştırmak, biraz kendisiyle yüzleşmek, biraz belleğini harekete geçirmek ister. İşte Tiyatro Pera kurulduğu 2000 yılından itibaren sahnelediği yapımlarla bu tarz izleyiciye hitap ediyor.
Geçen sezonki Şerefe Hatıralar ile Profesör ve Hulahop, yazar-oyuncu-yönetmen Nesrin Kazankaya’nın kaleme aldığı siyasi dönem oyunları olarak dikkati çekmişti. Venedik Taciri’yle de çok farklı bir uyarlama yapıp Shakespeare’in bu klasik metnine cep telefonları, laptoplar, borsa endeksleri eklemişti. Tiyatro Pera, bu sezon da bir Brecht uyarlamasıyla izleyici karşısına çıkıyor.
Rahat Yaşamaya Övgü, Bertolt Brecht’in 1943’te yazdığı Schweyk İkinci Dünya Savaşı’nda, 1941’de yazdığı Arturo Ui’nin Önlenebilir Yükselişi, 1928 tarihli Üç Kuruşluk Opera oyunlarından ve yine yazarın faşizm üzerine yazılarından oluşturulmuş bir uyarlama. Uyarlamayı yapan ve oyunu yöneten Nesrin Kazankaya, oyunuyla savaşın acımasız yüzünü, kapitalizmin çıkar güden sömürücü yönünü ve bu düzenden güç alarak sivrilen insanları anlatıyor.
1898-1956 yılları arasındaki yaşamına çok sayıda şiir ve tiyatro metni sığdırmış olan Brecht’i tiyatro tarihi, epik tiyatronun kurucusu olarak kabul eder, o da kendini komünist olarak niteler. Eserlerinde bu dünya görüşünün izlerini görmek hiç de zor değildir. Oyunlarında, tekelci sermayeye ve savaşa karşı duruşunu görmenin yanı sıra, eşit paylaşımın olmadığı, devletin yetersiz kaldığı bir ekonomik sistemde türeyen gansterleri ele alır. Ülkelerin sınır genişletme hırslarını, küçük burjuvanın ahlak dayatmalarını eleştirir.

Savaş aptallıktır
Oyunun hemen başında, ll. Dünya Savaşı sırasında halk oyuyla başa gelen Hitler’in ordusu Stalingard’a yürümektedir. Prag’da bir meyhanede aç karınlı, az akıllı Çek Schweyk, belki karnı doyar hayaliyle askere yazılmak ister. Sahnenin hemen ardından söylenen şarkıda, asker karısına topuklu papuç gönderir, asker karısına keten gömlek gönderir, asker karısına selam gönderir ama bunlar çok uzun sürmez. En sonunda karısına genç adamın cenazesi gönderilir. Brecht, “Savaş canilik değil, olsa olsa aptallıktır” mesajından sonra rotasını Chicago’ya çevirir, ekonomik krizleri, iflasları ve intiharları irdeler. “Yargıyı ele geçirmeden iktidar olunamayacağını herkes bilir” sözüyle her çağa, her coğrafyaya göndermesini yapar. Uyuşturularak suçu üstlenen işsizlere, tehdit altındaki seçmenlere, dilenci çalıştırarak insanların duygularını sömüren dindarlara yer verir.
Rahat Yaşamaya Övgü’de, epik tiyatronun özelliklerinden biri olarak kullanılan orkestra, şarkılar, danslar, Kurt Weill, Hanns Eisler ve Turgay Erdener’e ait olan notalar oyunu bir kabare haline getiriyor. Her satırı anlam yüklü olan şarkı sözleri danslardaki ritimle seyirciye estetik keyif olarak yansıyor. Şarkılardan Arturo Ui’nin sözlerinde;
Bu kirli, bu kanlı tarihi yazanlar
Hırsızlar katiller ve kalpazanlar

Aramızdan çıktı bu kanlı hesap
Onu biz besledik bu nasıl hesap

Aç gözünü dostum
Bu böyle gitmez
Görmeyi öğren
Yalnız bakmak yetmez
diyen Brecht’in yaklaşık 70 yıl önce halkı uyandırma görevini sanatı aracılığıyla yerine getirdiğini görmek mümkün. Oyun, bakmayı bırakıp gerçekleri görmek isteyenlere önerilir.
Rahat Yaşamaya Övgü, 19-24-25-26 Nisan’da Tiyatro Pera’da, 28 Nisan’da Caddebostan Kültür Merkezi’nde, (0212-245 44 60)

 

 

 

Radikal
Yayın Tarihi : 19 Nisan 2009 Pazar 23:50:47


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?