14
Nisan
2025
Pazertesi
MAGAZİN

ÖYLE BİR FİLM ÇEKİYOR Kİ BOŞANANA AŞK OLSUN

Ölüm tehlikesi atlatanlar hep bunu söyler: "Hayatım film şeridi gibi gözümün önünden geçti". Sinan Çetin de evlilikleri ölmek üzere olan yani boşanma arefesindeki çiftlerin filmini yapıyor.

İyisiyle kötüsüyle evliliklerini çiftlerin gözünün önüne getiriyor. Ölüme çok yakın oldukları o birkaç saniyede tüm sevdiklerini, mutlu anlarını, pişmanlıklarını hatırlar ya insanlar, onun gibi. Böylelikle onlara kararlarından emin olup olmadıklarını sorgulatmayı amaçlıyor.

Çetin'in bu programı yapmasına, boşanma oranlarında yaşanan artış sebep olmuş. Bir de gündüz kuşağı kadın şovları ve reyting şampiyonu izdivaç programları...

Resmi rakamlara göre Türkiye'de günde 350 çift boşanıyor. Binlerce çiftin ise evliliği kopma noktasında. Kayıtları yok ama aynı evde iki yabancı gibi yaşayan çok sayıda karı koca olduğu biliniyor. Bir yanda çatırdayan ve yıkılan, diğer yanda izdivaç programlarıyla yapılan evlilikler. Şöhret perdesinin gerisinde kurulan bu yuvaların akıbeti belirsiz. Çetin'in "Hayat Sineması" programının editörü Nilüfer Yenidoğan Özmekik, programlarıyla yıkılmak üzere olan evlilikleri kurtarmak istediklerini söylüyor.

Evlilik değil, boşanma(ma) programı

Boşanmak üzere olan çiftlerin "Hayat Sineması" programına bizzat başvurması gerekiyormuş. Özmekik, bunun sebebini şöyle açıklıyor: "Çünkü evlilikleriyle ilgili bir şeyleri ters gittiğinde ve bunu düzeltmek ya da ayrılma kararı verdikleri halde son bir şans verip yeniden denemek tamamen ikilinin kararı olmalı." Programa büyük rol biçmişler; konuk çiftin evliliklerini kurtarmanın yanında izleyeni de sağlıklı ilişkinin nasıl olması gerektiği konusunda eğitmek amacındalar. Zaten Sinan Çetin, Hayat Sineması'nı sosyal sorumluluk projesi olarak görüyor.

Peki reyting kaygısı, programın içeriğini etkileyecek mi? Zira benzer programlarda çok izlensin diye yüksek dozda ajitasyon yapılıyor. Özmekik, amaçlarının reytingden ziyade, bir film kalitesinde gerçek insan hikayeleri yayınlamak, insanların izlerken kendi hayatları ve ilişkileri üzerine düşünmelerini sağlamak olduğunu vurguluyor. Çok izlenmeyi değil, doğru izlenmeyi önemsiyorlarmış.

Programa yoğun ilgi varmış. Tanıtım filmi yayınlandığından beri yapım ekibinin telefonları kilitlenmiş. İlginin çokluğunu, insanların ilişkilerini sürdürmede yaşadıkları zorlukları çözmek için objektif bir yaklaşıma ihtiyaç duymalarına bağlıyorlar. Şimdiden üzücü ve düşündürücü bir dolu hikâye dinlemişler. Özmekik'e göre, evliliği çıkmazda olanlar, bu hikâyeleri izleyince yalnız olmadıklarını ve iletişimle problemlerin çözülebileceğini anlayacaklar.

Hayat Sineması'nda sadece çiftler ve onların hayat hikâyesi yok. Evlilik uzmanı bir psikiyatr, çiftlerle birebir ilgilenecek. Terapi seansları olacak. Çiftler kendi açılarından yaşadıklarını ve düşüncelerini anlatacak. Arkadaşları ve aileleriyle görüşülecek. Böylelikle hazırlanacak 35-40 dakikalık filmi izlerken kendi hayatlarına dışarıdan bakabilecekler. Bu, onlara, olayları ve duygularını objektif değerlendirebilme imkanı sunacak. Programın finalinde çiftler Sinan Çetin'le birlikte evliliklerinin filmini izleyecek, sonra da karar verecekler. Herhalde bu kadar zahmetten sonra çoğunluk evliliğe devam kararı verecek. İzleyip göreceğiz.

Gülizar Baki - Zaman
Yayın Tarihi : 5 Aralık 2009 Cumartesi 20:09:17


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
NEZAHAT TOKAT IP: 193.254.229.xxx Tarih : 8.12.2009 17:03:17

Güzel çekiyor da , bu kararı almış insanların umutları, cesareti  ve yıpranmışlıkları ne olacak? Gördüğüm kadarıyla kimse ders almıyor , hoca bildiğini bir süre sonra okumaya başlayacak kadın yine çaresiz , umutsuz arayışına devam edecek.Bence aile yapımıza insanlarımızı nasıl yetiştirdiğimize , eğitim sistemimize çözüm bulalım. Başarılar