1
Mayıs
2025
Perşembe
MAGAZİN

Tokat yiyip geliyorlar!

Şöhreti yakaladığı 2005’ten bu yana gerek şarkıları gerekse çalkantılı özel hayatıyla konuşulan Ferhat Göçer “Biri ‘Hayırsız baba’, biri ‘Kalp hastası kızına bakmıyor’ dedi. Beni en çok yaralayan kızımla ilgili mücadele oldu” diyor.

Ferhat Göçer’le yapacağımız “Cafe Sohbeti” için randevu yerimiz Yıldız Parkı’ndaki Çadır Köşkü’ydü... Göçer randevu yerine geldiğinde içi içine sığmıyordu. Sohbete başlamadan önce, doğum günü olan 11 Mayıs’ta piyasaya çıkacak 3. albümündeki şarkılarını dinletip, görüşümü almak istedi. Yıldız Parkı’nın o güzel atmosferinde Göçer’in spor Mercedes’iyle mini bir tur atıp, şarkılarını dinledik. Göçer’in “Çok Sevdim İkimizi” adlı albümünü ilk dinleyişte dört şarkıyı çok beğendim. “Bizim Şarkımız”, “Gül ki”, “Kabul” ve “Son Aşkım”ın dışında “Aldırma Gönül”e yaptıkları disco düzenlemesi de yaza damgasını vuracak türdendi... 

Şöhreti yakaladığı 2005’ten bu yana gerek şarkıları, gerekse de çalkantılı özel hayatıyla müzik dünyasında fırtına gibi esen Göçer, görünen o ki bu yaz da yeni şarkılarıyla rüzgârını estirmeye devam edecek.

Şov dünyasında sizin kadar şöhret olur olmaz bu denli “dayak yiyen” pek çıkmadı. Biten evlilikler, nafaka davaları, estetiksiz fotoğraflar, polemikler... Onca badireyi nasıl atlattınız?
Aslında atlattım demek zor. Hepsi can yakıcı şeyler. Bu yolda yürüyorsanız ve belli konularda belli iddialarınız oluyorsa bu şekilde sorunların karşınıza çıkabileceğinizi tahmin ediyorsunuz ve çevrenizden tavsiyeler alıyorsunuz. Beni en çok yaralayan kızımla ilgili mücadele oldu. Birisi “Hayırsız baba” dedi, birisi “Kalp hastası kızına bakmıyor” dedi. Bir nafaka davası sürecinde avukatların savaşınının kurbanı oldum.
Hayır bu böyle demeye fırsat bile bulamıyorsun. Çünkü tek taraflı haberler arka arkaya çıkmaya devam ediyor. Bir şekilde medyanın ilgi odağı olduğunuz için bu haberler de her zaman ilgi buluyor. Hayır ben öyle değilim, bakın kızımla aramda problem yok, aslında kızım gerçekten hasta değil benimle sağlıklı bir ilişkisi var demeye fırsat kalmadan bu tarz haberler arka arkaya patladı. Bir de konuştuklarınız da eski eşleriniz, o yüzden çok dikkatli olmanız gerekir. Ben o dönemde belki de fazla sessiz kaldım. Hep “Aman dikkatli ol, aman sessiz ol” tavsiyelerini dinledim. Bu konu biraz da tecrübesizliğimden kaynaklandı. Doğru yerde doğru cevabı verememekten kaynaklanan sorunlar yaşadım. Benim en büyük kabusum buydu. Yani her sabah uyandığımda kızımla ilgili bir haber çıkıyordu.

Peki bu haberlerden kızınız etkilendi mi?
Etkilenmedi değil aslında. Ama biz hep oturup beraber bu yazıları okuyorduk. İnternette, facebook’ta orada burada resmen oturup birlikte okuduk. Bakıp sadece konuşuyorduk haberler hakkında. Aslında o dönemde benim kızımla olan ilişkim daha da gelişti. Çünkü o da bir dönem sonra bunu fark etti. Yazılan şeylerle gerçekte olan şeylerin birbirinden farkını gördükçe ilişkimizin daha da kuvvetlendiğini hissettim.

Sizinle bağı kuvvetlenirken annesiyle olan bağı mı zayıfladı?
Anneyle zayıflamadı. Çünkü anneyle rutin bir ilişki var. O dönemde büyük bir mücadele verdi aslında ama bu anneyle değil avukatlarla olan bir mücadeleydi. Bu yüzden olay bizden çıkıp avukatların bir meselesi haline geldi. Dolayısıyla hukuki bir mücadele olduğu için kontrolden çıktı. O da olayların bu dereceye geleceğini tahmin etmiyordu.

Yurtdışına açılmak gibi bir planınız var mı ?
Yurtdışı konusu çok nazik bir konu. Eskiden bu soruyu sormuş olsaydınız elbette muhakkak planlarım var derdim. Ancak bu konuda bir çok sanatçı arkadaşımın hep yurtdışı ile ilgili acı ve çok sıkıntı çektiklerini duyuyorum. Sektörün farklı olması ve Latin müziğin dünya müziğinde çok hakim olması bir şekilde sizin Türkçe müzikle yükselmeniz ihtimalini azaltıyor. Sizin müziğiniz ne kadar güçlü olursa olsun o egemen güçler tarafından o sistemin içinde olmayan biri olarak bunu yapmak çok zor. 

Dolayısıyla da herkes bir tokat yiyip geri dönüyor. Sonrasında buraya geldiğinde bir ümitsizlik ve bir kaos dönemi yaşamaya devam ediyor. Çok yavaş küçük kapılar açarak küçük küçük ilerlemek gerekiyor. 

Ömrüm yetmeyebilir belki ama benden sonraki müzisyen arkadaşlarımızın bu yolda daha kolay yürümeleri için bir fırsat olacaktır. Ben bu 10 - 20 yıl içerisinde dünyaca bilinen büyük isimler olabileceğimizi düşünmüyorum. ama bizim emeklerimiz bizden sonra gelen müzisyen arkadaşlara muhakkak güzel kapılar açacaktır.

Doktorluk dezavantaj oldu
Ünlü olduktan sonra doktorluk size avantaj mı sağladı yoksa dezavantaj mı?
Dezavantaj sağladı tabii ki. Bir kere sorumluluklarınız artıyor. Ben genel cerrahım ve bu konuda bir sürü dedikodular yapıldı, hastanede nöbet problemleri gibi. Normal bir rutin bir tıbbi operasyon süresi içerisinde herkesin başına gelebilecek bir şey benim başıma geldiğinde çok kötü bir reklam malzemesi ve sansasyon olarak kullanılabilir. 10 dakika geç gittiğiniz şekilde bu çok kötü yansıtılabiliyor. Bu yüzden daha dikkatli davranmanız gerekiyor ve Müdürlüğün ve Bakanlığın gözü durmadan sizin üzerinizde oluyor. Çünkü direkt şikâyet unsurusunuz. Ama tabii ki bunun keyifli anıları da oluyor. Devlet Hastanesi’nde çalışıyorum. Özel bir hastaneye geçmeyi kesinlikle düşünmüyorum. Çünkü bu ekip çalışması... Yani benim yaptığım sistemi ben ancak ekip çalışması içerisinde halledebilirim.

Verdiğim ilk konserde Allah’a şükredip ağladım
Dünyaya bir daha gelseniz ne olmak isterdiniz? Şarkıcı mı doktor mu?
Yine böyle olmak isterdim. Daha temkinli adımlar atmak isterdim. Panik haliyle aynı yanlışları tekrarlamazdım. İlk konserim Kahramanmaraş’taydı. Üniversite şenliklerinde kırk bin kişiye şarkı söyledim. Ve konserim 45. dakikasında yağmur yağmaya başladı ve herkes ‘Gidelim mi?’ diyor ve ben ’Kalacağım’ dedim. Kimse kıpırdamadan şarkıları dinliyor. Dışarıda şakır şakır yağmur yağıyor ve ben oturup o kamyonda ağladım Allah’ım sana şükürler olsun diye.

İyi ki çocuklarımı yapmışım
Keşke yapmasaydım dediğiniz neler var?
Hiçbir şey yok.

İyi ki yapmışım dedikleriniz?
İyi ki çocuklarımı yapmışım. İyi ki konservatuvara gitmişim. İyi ki böyle eğitimci annem babam var. İyi ki hekim olmuşum. İyi ki İstanbul’da doğmuşum.

Mutlaka yapmalıyım dediğiniz bir şey?
Ülkem için enternasyonel bir sanatçı olmak.

Teklifleri reddediyorum
Hiç oyunculuk teklifi almıyor musunuz?
Çok alıyorum. Ama kabul etmiyorum. Bunun bir kariyer hatası olduğunu düşünüyorum. Benim en iyi yaptığım işte yolumu çizmem gerektiğini düşünüyorum. Kibarca bu konuda yeteneğimizin olmadığını düşünerek reddediyoruz gelen teklifleri.

10 ismin çağrıştırdıkları
Sezen Aksu Yaşayan efsane
Hüsnü Şenlendirici İyi bir ekip arkadaşı
Ercan Saatçi Bunu söylemeyeyim isterseniz
Kayahan Aslında çok kıymetli bir sanatçı
İbrahim Tatlıses Büyük bir ses
Aslı Güngör Sesi buğulu besteci
Berna Hocaoğlu Eski eşim
Ayla Göçer Can’ın annesi
Ömür Gedik (Gülüyor) Söylesem mi? Nasıl söyleyeyim? Çok güzel
Aslızen Yentur Allah’ım yarabbim... Cennet

Milliyet
Yayın Tarihi : 8 Mayıs 2008 Perşembe 15:22:20


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?