1
Mayıs
2025
Perşembe
OTOMOBİL

HÜKÜMET OTOMOTİV SEKTÖRÜNE DESTEK OLMAYA ÇALIŞIRKEN NASIL KÖSTEK OLUYOR?

Otomotiv pazarında satışlar, hükümetin bol açıklama yapıp bir türlü icraata geçememesi nedeniyle tamamen durdu. Otomotivciler, ‘Hükümet bir şey yapmayacaksa, yapmayacağım desin ki, hiç olmazsa sanayicimiz ve bayilerimiz rahatlasın' deme noktasına kadar geldiler.

Şu bir gerçek ki, -Türkiye de dahil olmak üzere- tüm dünyada otomotiv sektörü ciddi bir krizin içinde. Diğer ülkelerle aramızda ise tek bir fark var: Başta Amerika olmak üzere Avrupa ülkeleri kendi otomotiv sektörlerini kurtarmak için elinden geleni yaparken bizde ise hükümet; işi, iyice içinden çıkılamaz hale getiriyor.
Önce kısaca bir durum tespiti yapalım. Otomotiv sektöründe ihracat yüzde 53 azaldı. İç pazarda, satışlarda geçen yıla kıyasla yüzde 45'in altında bir düşüş var. Diğer taraftan firmalar, ellerindeki yüksek stoklar nedeniyle kurdan kaynaklanan artışları fiyatlarına yansıtamadılar.

Bahsettiğimiz kur artışı ise 2008'in ekim ayından bu yana yüzde 35'ler civarında. Bunun tamamını da önümüzdeki dönemde fiyatlara yansıtmaları imkânsız. Ama yüzde 10-15 arasında bir zam yapacakları kesin. Bu ise iç pazarın daha da daralacağı anlamına geliyor.

Bu tabloya bir de bankaların geçen senenin yüzde 50 altında kredi vereceğini ekleyin; -ki, otomotiv satışlarının yüzde 70'i banka kredisi ise yapılıyor- işte ise otomotiv sektörünün içinde bulunduğu durum.

Hükümet desteği şart

Hal böyle olunca da sektör, dört gözle hükümetin alacağı destek kararını bekliyor. Belirtmekte fayda var: Hükümet desteği olmadan otomotiv sektörü krizden tek başına çıkamaz. Peki, çıkamaması ne anlama geliyor?

Maalesef otomotiv sektörü tek başına bir sektör değil. En basit haliyle şöyle anlatayım: Eğer otomobil üretilip, satılamaz ve tesisler durma noktasına gelirse birincisi, binlerce işçi işsiz kalır. İkincisi, otomotiv sektörüne tedarik sağlayan yan sanayi biter ki, bu da binlerce küçük işletmenin kapanması demektir. Üçüncüsü, otomotiv sektörünün satış kanalı olan bayiler kapanır, yine binlerce kişi işini kaybeder. Dördüncüsü, tamirhaneler kapanır. Beşincisi, otomobil satılamazsa bankalar kredi veremez, sigorta şirketleri de sigorta satamaz. İşte durum bu kadar vahim.

Peki, bu vahamet içinde hükümet bir şeyler yapıyor mu? Evet, yapıyor. Bol bol laf üretip, icraata geçmeyerek işi daha da beter hale getiriyor.

Piyasa tamamen durdu

Örnek mi? Daha geçenlerde hükümet, otomotiv sektörüne hurda indirimi getireceğini açıkladı. İşin aslını isterseniz bu açıklama da yanlıştı ya da yanlış anlaşıldı.

İşin doğrusu, 30 yaşın üzerindeki kamyonların trafikten men edilmesi durumunda motorlu taşıtlar vergilerinin de silineceğiydi. Ama hükümet bunu hurda indirimi olarak lanse edince halk da hurda indirimi geliyor zannetti. Peki, ne oldu? Eğer satılacak bir araç varsa, o da durdu. Çünkü tüketici beklemeye başladı.
Geçenlerde Mermerler Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel Mermer ve Honda Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Ümit Karaaslan ile sohbet ediyoruz..
Yüksel Mermer, hükümetin tavrı karşısında şunları söylüyor: "Bir an önce sektörle ilgili karar verilmeli. Otomobil alacak tüketici 'Ne olacak' diye bekliyor. Hiçbir şey olmayacak diye söylenmiş olsaydı, bugünlerde birazcık da olsa satış yapardık. Yarın ne çıkacak diye günlük alıcılar da bekliyorlar. Çözüm değil ama hükümet eğer bir şeyler yapmayacaksa, yapmayacağım desin ki, hiç olmazsa sanayicimiz ve bayilerimiz rahatlasın."

Devletin kaybı büyük

Aslında sektörün harekete geçebilmesi için yine sektörün istediği ve acil yapılması gereken iki önemli husus var. Birincisi, vergide geçici bir süre indirime gitmek. İkincisi ise hurda indirimi uygulanması.

Honda Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Ümit Karaaslan, ise bu konuda şunları söylüyor: "Birinci istek iç dinamiklerin artırılması. Yani, otomobildeki vergilerin, şu sıkıntılı dönemi aşana kadar, bir şekilde aşağı çekilmesi. İkincisi ise hurda indirimi. Şu anda 20 yaş ve üzerinde bilinen toplam araç sayısı 1.5-2 milyonu geçer. Bunların yenilenmesi ile hem otomotiv sektörü rahatlar hem de devlete yüzde 25 oranında vergi katkısı sağlar. Almanya ve Fransa başta olmak üzere Avrupa ülkelerinde ocak ayından itibaren hurdaya dönük teşvikler çoktan başladı."
Peki, böyle bir durumda devlet vergi kaybına uğramayacak mı? Bu soruya da Yüksel Mermer, net bir yanıt veriyor: "Ocak ayında baksınlar bakalım, geçen sene vergiler olarak ne almışlar şimdi ne alabilmişler. Baktıkları zaman açıkça meydana çıkacak, devletin büyük kaybı var."

Evet, otomotiv sektöründe durumlar böyle. Eğer hükümet bir an önce önlem almazsa -ki, şu aşamada bir şey yapmayacağını söylemesi bile sektör adına bir şey yapmak anlamına geliyor- durum daha da kötüye gidecek ve zincirin halkaları teker teker kırılacak.

Noyan Doğan - Referans
Yayın Tarihi : 11 Şubat 2009 Çarşamba 18:50:13
Güncelleme :11 Şubat 2009 Çarşamba 18:53:55


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?